Eleştiri Üzerine - 1
Kars Manşet Yazarı Prof. Dr. Yavuz Öztürkler'in "Eleştiri Üzerine - 1" başlıklı yazısı:
Bazıları doğduğu günden beri herkesi, her şeyi eleştirir durur, eleştiriyi neredeyse görev edinmiştir. Eleştiri yapmadığı gün mutlu değildir.
Bazıları neyi, niçin, neden ve nasıl eleştireceğini bilmez, kaş yapacağım derken göz çıkarır.
Bazılarının amacı eleştirmek midir? Yoksa karşıdakine zehirli bir ok fırlatmak mıdır? Belli değil…
Bazıları eleştirmek için bahane arar, fırsat buldu mu hemen eleştirir.
Bazıları acımasız eleştirir ve keyiflenir, ama eleştirilince yüzü düşer.
Bazıları gerçekten iyi niyetli ve yapıcı olarak eleştirilse bile bozulur.
Bazıları konu hakkında hiçbir fikri yoktur, ama çok şey biliyormuş gibi eleştiri yapmaya çalışır.
Bazıları en ufak bir eleştirinin altında kötü niyet arar. Bazıları öküzün altında buzağı arar gibi hiçbir şeyin altında bir şeyler arar. Kötü niyet ve cehaletle yapılan eleştiriler ise en yakıcı olanıdır. “En çok eleştirenler en çok eleştirilenlerdir” sözünü hep hatırlarım.
Başkalarındaki kusurlara bayılırız, ama kendimize gelince aslan kesiliriz.
La RochefaucauId: “Kusursuz olsaydık başkalarında kusur bulmaktan bu kadar haz duymazdık.”der.
Konfüçyüs : “Heyhat! “Bende hata yoktur” Diyene ben ne diyebilirim ki?”…der.
Eleştiriye açık olmak ve eleştiriyi göğüslemek zordur..
Çoğumuz sahte bir övgüyü yapıcı bir eleştiriye yeğleriz ne yazık ki….
Eleştiren eleştirisine ciddi sağlam gerekçeler sunmalıdır.
Hele birlik beraberliğe ve kenetlenmeye en fazla ihtiyacımız olan böylesine kritik bir dönemden geçerken, eleştirirken her zamankinden daha çok dikkat etmeliyiz. Kırıp dökmeden, nefret ifade eden cümlelerden kaçınarak, hassas noktalara vurmadan, farklılıkları öne çıkarmadan, sadece
yanlışları düzeltmek için çaba sarf etmeli ve gayenin bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğunu samimiyetle göstererek eleştirmeliyiz. Dahası, yeni bir yıla girmişken bir şeylerin daha iyi olmasını istiyorsak aynı hataları bu yıl yapmamak için arkamıza yaslanıp önce kendimizi eleştirmekten başlamalı, özeleştiri yapmalıyız. Hem de acımasızca…
Prof.Dr.Yavuz ÖZTÜRKLER
www.yavuzozturkler.net