Doğu hayvancılığında saman gerçeği…
Bir türlü hayvancılığın yakasından düşmeyen süreğen sorun…
Her platformda dile getirdiğimiz mesele…
Çitçinin ve hayvan yetiştiricisinin kabusu…
Hayvancılıkta fiyat iniş çıkışlarının en önemli sebeplerinden biri…
Yetiştiriciyi şaşkına çeviren istikrarsızlığın çıkış noktası…
Hayvancılıkla geçinen herkes bunun kaba yem açığı olduğunu ve bu açık içerisinde ise samanın baş köşeyi tuttuğunu bilir.
Rengi altın sarısı olan samanın değerinin bazen altın pahasına dönüşmesi öteden beri hayvancılığımızın belini kıran nedenlerin başında gelmektedir. Ayrıca, son zamanlarda ülke genelinde de artmaya başlayan ot, saman ve yonca fiyatları acı yüzünü bölgemizde daha şiddetli gösterebilir. Şimdiden önlem almak gerekir.
Hastalıklar, dolu, kırağı,kuraklık ve aşırı yağışların her zaman korkulu bir rüya olmaya devam ettiği bölgemizde hayvancılık yapmak hiç de kolay değildir. Öyle ki, geçmişte de saman kıtlığı ve saman kıtlığına neden felaketler aşıkların dillerine destan olmuştur. “Meşe Ardahan Dolu Destanı”nı Hanaklı Aşık Mazlumi’ye (1895) dolu, “Saman Destanını ise Kağızmanlı “Aşık Sezai”ye (1907) “ saman kıtlığı yazdırmıştır.
Doğu Anadolu gibi hayvancılığın başlıca geçim kaynağı olduğu bölgemizde hayvan ithalatından, yapısal sorunlardan, hastalıklardan ve bilinçsizlikten kaynaklı birçok soruna saman sorunu da eklenince durum daha da içinden çıkılmaz bir hal almaktadır.
Ne acı çelişkidir ki, bizler saman yerine yem bitkileri kullanın derken, çiftçimiz saman yüzünden hayvanından fayda göremiyor. Hayvanı para etmeyen çiftçimiz üstüne üstlük şimdiden samanı nasıl temin edeceğini kara kara düşünüyor. Hayvan piyasasının ne zaman canlanacağını dört gözle bekliyor…
Üreticimizin saman alışkanlığından bir süre daha vazgeçemeyeceği anlaşılmaktadır. Klasik arpa-saman kullanımı hala revaçta. Kolay kolay terk edilemeyeceğine göre, bölge gerçeklerini göz önünde bulundurarak bir çözüm üretmek gerekmektedir. Örneğin, arpa-saman üretimine de destekleme primi verilmesi düşünülebilir.
Yem bitkilerinin ekiminin teşvik edilmesi yerinde ve iyi niyetli bir uygulama olmasına rağmen teşvik miktarları yeterli değildir. Ayrıca yem bitkilerine verilen desteklerin artırılmasının yanında yem bitkisi ekimlerinin iyi denetlenmesi de önemlidir.
Önerilebilecek diğer bir çözüm ise: “ Kaba yem silolarının kurulması ve devlet tarafından yönetilmesidir. Çiftçinin kara gün dostu siloların kapsamının ve hacminin genişletilerek merkezi noktalara birkaç adet kurulması çiftçiyi rahatlatacak ve bölge hayvancılığının geleceğine ilişkin umut verecektir.
Hayvan sayısına göre iyi bir planlama yapılarak, gerekirse kaba yem ihracatı sınırlanmalı ve ekilebilir alanlardan daha fazla yararlanmak için yeni stratejiler geliştirilmeli,bölge çiftçisi otunu satarak saman almaktan kurtarılmalıdır.
Ez cümle, hayvancılığımız saman fiyatlarındaki dalgalanmanın insafına terk edilmemeli ve gerekli önlemler şimdiden alınmalıdır. Saygılarımla.31.07.2012
Prof.Dr.Yavuz ÖZTÜRKLER
Kars-Ardahan-Iğdır Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı