COVİD-19 kaygı bozukluğu hastaları ve çocuklar için önlemler
Klinik Psikolog Baran Sinem Ekinci, COVİD-19 kaygı bozukluğu hastaları ve çocuklar için önlemleri sıraladı.
Coronavirüslerin, çoğu insanın hayatının bir anında karşılaştığı virüslerden olduğunu ifade eden Ekinci, “İnsan corona virüsleri genellikle hafif ve orta şiddette üst solunum yolu hastalıklarına neden olur. Corona virüslerin alfa, beta, gama ve delta olarak bilinen dört alt grubu vardır. Coronavirus’lar (CoV), soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Ağır Akut Solunum Sendromu (Severe Acute Respiratory Syndrome, SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara kadar çeşitli hastalıklara neden olabilmektedir. WHO (dünya sağlık örgütü) kısa bir süre önce virüsü pandemi küresel salgın ilan etti. Hepimiz panik olduk çözüm yolları aramaya çalıştık ama hassas grubun kaygılarını göz ardı etmemeliyiz.” dedi.
Ekinci COVİD-19 kaygı bozukluğu hastaları ve çocuklar için önlemleri şöyle sıraladı:
1.riskli grup kaygı bozukluğu, okb, panik atak hastaları. Çünkü son günlerde yaşananlar var olan kaygıyı daha çok arttırabilir bu da hastalar için ciddi bir tetikleyici olabilir. O yüzden sosyal medyada, sokak da, evde kaygıyı körüklememeye dikkat etmeliyiz. Güvenilir yerlerden takip etmeye dikkat etmeli ve emin olmadığımız bilgileri yaymamalıyız. Ayrıca aşırı stres, panik ve korkunun bağışıklık sitemini zayıflatacağını unutmamalıyız.
2.riskli grup ise çocuklar. Etraflarında olup biteni tam anlayamazlarsa kolayca kaygıya kapılabilirler. Bu nedenle onlardan saklamak asla doğru değil.
6 yaş altında ki çocuklara oyun yoluyla virüsün nasıl bulaşabileceğini, hangi belirtilerin ortaya çıkacağını, nasıl önlem alacağımızı anlatmalıyız. El yıkama süresi olan 20 saniye için bir şarkı öğretip şarkımız bitene kadar el yıkamalıyız diyebiliriz.
6 yaşından büyük çocukların virüsü sosyal medyadan değil bizden öğrenmesini sağlamalıyız. Sosyal medyadan virüsle ilgili abartılı yorumları, haberleri takip etmediğinden emin olmalıyız.
En önemlisi de kendimiz doğru şekilde korunma yollarını öğrenmeli ve sakinlikle bu durumu karşılamalıyız. Aksi halde bizleri tedirgin gören çocuklar daha çok kaygı duyar ve kendilerini güvende hissedemezler.