ATATÜRK DÖNEMİ VE KALKINMA
1911-1923 arası korkunç savaşlar geçirmiş bir ülke var…
1923-1938 arasında çok Türkiye Lozan antlaşmasını imzalıyor, devamında sürüncemede olan İngiltere ile Musul, Fransa ile kapitülasyon ve Hatay ve Yunanistan’la mübadele gibi bir çok dış soruna büyük zaman ve enerji harcıyor…
Dahası ciddi iç ayaklanmaların ardı arkası kesilmiyor…
Bu arada ekonomide neler oluyor?...
Türkiye’de 1927 yılında tarımdan elde edilen gelir 337 milyon TL…
%70’i tahıldan elde ediliyor…
Canlı hayvan ticaretinden elde edilen gelirin miktarı ise 650 milyon TL…
Yani o yıllarda hayvancılık tarımdan ileride…
1927’de 1 TL= 1.06 İngiliz Poundu…
Önce tarım ve hayvancılık üzerinde yoğunlaşılıyor, arkasından sanayiye daha fazla ağırlık veriliyor…
1929’da dünya büyük ekonomik felaketini yaşarken, ülkemizde %21 reel büyüme var
1929 büyük bunalımından bir yıl sonra enflasyon % -4…
1923-1935 yılları arasında Atatürk’ün emriyle, Tarım ve Kredi Kooperatifleri,Şirketler ve Birliklere özgü yasalar çıkarılıyor.Kooperatifleşmeye özellikle önem veriliyor.
Atatürk kurulan kooperatiflerin birçoğunda birinci sırada kurucu üye…
Bu düzenleme ve gelişmeleri sanayi, madencilik ve diğer sektörler de görmek mümkündür.
Atatürk döneminde ülkede;
Dış borç yok veya asla birikmiyor…
Enflasyon yok…
Para basılarak yatırım asla yok…
Dışa dönük ama asla bağımlı değil…
Her alanda tam bağımsız ulusal bilinç dipdiri ve asla tavizkar değil…
Türkiye cumhuriyeti en köklü ve en en etkili kalkınma hamlelerini 1923-1938 yılları arasında yapmıştır, istikrarlı ve iddialı büyüyen bir ülke haline gelmiştir.
Her halde tüm bunları bir film olarak başka bir yerde ve zamanda seyretmiş olsaydık, bunun herhalde sadece bir filmden ibaret olduğunu düşünürdük…
Sonuç olarak görmekteyiz ki, uyguladığı karma ekonomik çizgiyle “sınıfsız ve ayrıcalıksız” bir toplum oluşturmayı amaçlayan büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, savaşlar sırasında söylemiş olduğu “Hattı Müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır” sözünün gereğini savaştan sonra da fazlasıyla yapmıştır. 10.11.2009
Prof.Dr.Yavuz ÖZTÜRKLER