“Türkiye ve Bayrak Aşkına” pedal çevirdiler

Kars Valisi Türker Öksüz’ün himayelerinde gerçekleştirilen kutlama ve anma etkinlikleri kapsamında Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Kars Bisiklet Topluluğu ile Kars Bisikletliler Derneği üyesi bisiklet tutkunları "Türkiye Aşkına" temalı bisiklet turu için pedal çevirdi.

Bisiklet tutkunlarının Kars Kalesi eteklerinden başlattığı bisiklet turu, şehir merkezinden devam ederek önce anma törenlerinin yapıldığı Kars Polisevi ve Emniyet Müdürlüğü önünden devam ederek Kars Şehitliğinde son buldu. Burada şehit mezarlarına kırmızı karanfiller bırakan ve şehitler için dua eden bisiklet tutkunları dana sonra akşam devam edecek olan kutlama ve anma etkinliklerine katıldı. Bisiklet tutkunları ayrıca üzerinde ‘Türkiye aşkına’ yazılı pankart açarak tüm şehitleri anarak ülkemizin birlik ve beraberliğini tehdit eden tüm darbe girişimlerini lanetlediler.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Hizmetleri Müdürü Ömer Saltık bisiklet turu sonrası yaptığı konuşmada; “Bundan tam altı yıl önce Temmuz ayının 15’inde, gece yarısı demokratik rejimin kalbi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Başbakanlık gibi devletimizin ve milletimizin seçkin kurumları hain bir terör örgütünün topyekûn saldırısına uğramıştı. Ülke çapında sonraki tüm gündüzleri karartmaya yeminli menfur saldırının yaşandığı o uğursuz gece, nihayet Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın idaresi, milletimizin basiret ve ferasetiyle sabaha karşı aydınlanıverdi. Tarihte eşine rastlanmamış olan o hain saldırı, Türk milletinin birlik içerisinde direnmesiyle bertaraf edilmiş, Türk milleti ülkesini, demokrasisini, onurunu ve istikrarını korumuştu.

23 Aralık 1876 tarihli Anayasa’ya göre kurulan Meclis-i Mebusan’dan itibaren önemli bir demokrasi geleneğine sahip olan Türkiye, bu çapta bir saldırıyla ilk defa karşı karşıya kalmıştı. Aşağı yukarı 150 yıllık demokratik rejimi benimseyen ve özümseyen milletimiz, hiç kuşkusuz o uğursuz gecenin ardından evrensel ve insanî bütün demokratik değerleri fazlasıyla sahiplenmişti.

Tıpkı Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde olduğu gibi, milletimiz: “Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz” diyerek, o gece kendi iradesine ve demokrasiye sahip çıkması takdire değerdir. 15 Temmuz gecesi, demokrasi dışı müdahalelerden medet umanlara milletimizin büyük bir ders verdiğini söylemek elbette yanlış olmaz. 6 yıl önceki o gece yarısı, sabaha kadar sokaklarda direnen Türk Milleti, barış içinde ve sadece kendi iradesine bağlı olarak yaşama kararlılığını da bir kere daha bütün dünya göstermiş oldu.

“Her şerde bir hayır vardır.” düşüncesinden yola çıkarak o hain saldırıdan, ülke ve millet olarak daha güçlü çıktığımızı düşündüğümü belirtmek istiyorum. Mehmet Akif’in şu beyti, milletimizin o gece bir kere daha perçinlenen ferasetini ve dirayetini de yansıtmaktadır: “Âtîyi karanlık görerek azmi bırakmak, Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak!”

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, imparatorluk varisi bir devlet olmasının yanında güçlü bir millet sistemine de sahiptir. İşte biz de bu köklü mirasın varisi olmanın verdiği güçle, Akif’in beytindeki düstur doğrultusunda 16 Temmuz sabahının üzerinden geçen altı yıldan bu yana geleceği karanlık görmeden azimle çalışmaya devam ettik ve ediyoruz. Ne var ki o kanlı gecenin sonunda 251 vatan evladı şehit olmuş, aynı zamanda iki binin üzerinde vatandaşımız da yaralanmıştı. İstikbal ve istiklalimiz için canını ortaya koyarak yaralananlara Allah’tan şifa diliyorum. Mukaddes Türkiye toprağı için şehit düşenlere ise Akif’in beytiyle seslenmek istiyorum: “Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.” Dedi.