Necefoğlu, Rusya'nın Jeostratejik Hedeflerini ve Milli Çıkarlarını Anlattı
Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Rektörlüğü, “Rusya’nın Jeostratejisi ve Türk - Rus ilişkilerinin durumu” konulu panel düzenledi.
Tacettin DURMUŞ / karsmanset.com
KAÜ Kafkasya ve Orta Asya Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hacali Necefoğlu, düzenlenmesinde öncülük ettiği, Rusya’nın Jeostratejisi ve Türk - Rus ilişkilerinin durumu” konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
Panelde, önceki gün hain silahlı saldırıda katledilen Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov da unutulmadı. Panel sırasında Büyükelçi Karlov’nun fotoğrafının altına ‘Hain Saldırıyı Lanetliyor, Sayın Karlov’u Saygıyla Anıyoruz” yazılarak sine vizyonla yansıtıldı. Panel, tüm şehitler ve Andrey Karlov için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Azerbaycanlı Doç.Dr. Toğrul İsmayıl’ın da sunum yaptığı panelde Necefoğlu, Rusya’nın Yeni Jeostratejisi ve Uluslararası Güvenliğini konu edindiği bildirisinde, Rusya’nın jeostratejik hedeflerini, Rusya’nın milli çıkarlarını, Doğu, Batı, Kuzey ve Güney’deki çıkarları ile Rusya’ya Batıdan gelen tehditleri masaya yatırdı.
Rusya Federasyonunun devlet sınırları dâhilinde siyasi, sosyo -ekonomik, kültürel, enformasyonel vs. tam işlevsel alanın oluşturulmasının önemine değinen Necefoğlu, Rusya Federasyonu mekânının kaynak, nüfus, iletişim vs. özelliklerinin etkin kullanımı için gereken jeopolitik, ekonomik vs. koşulların yaratılmasına dikkat çekti.
“Yakın” ve “uzak” dış çevrede dostane jeopolitik kabukların ve oralardaki ülkelerle ortak iktisadi, enformasyonel, kültürel vs. alanların oluşturulması’nın da Rusya için önemli olduğunu ifade edene Hacali Necefoğlu: ”Tüm yeryüzü halklarının gelişim çıkarlarını gözeten ve herhangi ülkenin hegemonyasını istisna eden dünya düzeninin yaratılması işinde menfaati olan tüm devletlerin çabalarının koordinasyonu Rusya için önemlidir” dedi.
RUSYA’NIN BATIDA MİLİ ÇIKARLARI
Aynı Zamanda Azerbaycanlı olan Necefoğllu, Rusya’nın Batı, Doğu, Güney ve Kuzey’deki milli çıkarlarını ise şu şekilde sıraladı:
• İstikrarlı Avrupa güvenlik sisteminin oluşturulmasında Rusya’nın iştiraki;
• Rusya ile Beyaz Rusya Birliğinin sağlamlaştırılması;
• Başlıca Batı ülkeleri – ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya – ile çeşitli alanlarda münasebetlerin faal olarak geliştirilmesi;
• SSCB’nin Merkezi ve Doğu Avrupa’daki eski müttefikleri ile ikili ilişkilerin yeniden kurularak geliştirilmesi, bu ülkelerden Batı ile Rusya arasında tampon bölge oluşturulmasına imkân verilmemesi;
• Baltık ülkeleri ile münasebetlerin normalleştirilmesi ile birlikte bu ülkelerdeki Rus dilli ahalinin desteklenmesi;
• Kaliningrad vilayetinin sosyo-ekonomik durumunun iyileştirilmesi için tedbirlerin alınması ve bu bölgenin RF terkibinden koparılması cehtlerinin önlenmesi;
• NATO ile ortaklık ve işbirliğinin geliştirilmesi;
RUSYA’NIN DOĞU’DA MİLLİ ÇIKARLARI
- Asya-Pasifik Bölgesi(APB)’ndeki esas entegrasyon yapılarında, öncelikle “Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği” forumu ve Şanghay İşbirliği Örgütü’nde Rusya’nın iştiraki;
- Merkezi Asya’daki BDT ülkeleri ile askeri-siyasi ve ekonomik işbirliğinin sağlamlaştırılması;
- APB’ndeki ekonomik ilişkiler sistemine de dâhil edilmekle Rusya Uzak Doğu’sunun kalkınması;
- Bölge ülkeleri ile askeri-teknik işbirliğinin sağlamlaştırılması, Rusya askeri-sanayi kompleksi ürünlerinin APB piyasasına sürülmesi için şartların oluşturulması;
- APB’nin başlıca ülkeleri (Çin, Japonya, Hindistan) ile iki taraflı işbirliğinin geliştirilmesi;
- APB’nde güvenliğin temini, o cümleden nükleer silahların yayılmasını önleme meselelerinin çözümü amacıyla ABD ile işbirliği;
- Güney Kuril adalarının Rusya’da kalması şartıyla Japonya ile toprak anlaşmazlıklarını çözmek;
RUSYA’NIN GÜNEY’DE MİLLİ ÇIKARLARI
- Kafkas bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması, çıkarların karşılıklı olarak gözetilmesi koşuluyla Rusya ve Kafkas devletleri arasında işbirliğinin sürdürülmesi;
- Kafkas bölgesinde Rusya’nın müttefiki olarak kalan Ermenistan ile siyasi, iktisadi ve askeri münasebetlerin pekiştirilmesi;
- “Üçüncü” ülkelerin Kafkas devletlerine, Rusya’nın bu bölgeden sıkıştırılması ile sonuçlanacak, siyasi, iktisadi ve askeri etkilerinin kuvvetlenmesini önlemek;
- Hazar denizinin hidrokarbon kaynaklarının işletilmesi ve naklinde Rusya’nın azami katılımının temini;
- İslam faktörünün Rusya’daki duruma muhtemel istikrarsızlaştırıcı etkisini önlemek için “Müslüman uygarlığı” ülkeleri ile normal dostluk münasebetlerinin sağlanması;
- Suriye’de geleneksel güçlü mevkilerini ve İsrail ile normalleşmiş ilişkileri kullanarak Yakın Doğu barış sürecinde Rusya’nın iştiraki;
- Irak’ta durumun normalleşmesi ve İran’ın nükleer programı ile ilgili sorunların çözümü amacıyla dünyanın başlıca güçleri ile karşılıklı işbirliği ve BM mekanizmalarının faal kullanılması;
RUSYA’NIN KUZEY’DE MİLLİ ÇIKARLARI
- Avrupa ile APB arasında en kısa su yolu olan Kuzey Deniz Yolu’nun geliştirilmesi;
- Siyasi, iktisadi ve stratejik öneme sahip Şpitsbergen takımadalarında Rus varlığının sağlanması;
- Kuzeyde Rus askeri potansiyelinin, o cümleden denizde konuşlandırılan füze-nükleer kompleksinin gereken seviyede tutulması;
- Arktik bölgesinin doğal zenginliklerinin devlet kontrolünde işletilmesi, Rusya Kuzeyinin altyapısında yabancı devletlerin öncü mevki elde etmelerine imkan verilmemesi;
- Rusya’nın kuzey sınırlarının kesin belirlenmesi, sınır devletleri tarafından toprak talepleri meselesinin etkisizleştirilmesi;
- Arktik bölgesi nüfusunun sosyo-ekonomik sorunlarının çözümüne Rusya devlet yapılarının dikkatinin artırılması.
OLUMSUZ EĞİLİMLER
- Başlıca jeopolitik güçlerin Rusya Federasyonunun en faal üyesi olduğu uluslararası yapıların (öncelikle Birleşmiş Milletlerin) rolünün azaltılması hesabına Rusya’nın dünya jeopolitik süreçlerine etkisini zayıflatmak niyetleri;
- Rusya’ya karşı toprak taleplerinin mevcutluğu, mevcut sınırların değiştirilmesinin mümkünlüğünün ileri sürülmesi;
- Sovyet sonrası mekânda dezentegrasyon süreçlerinin fallaşması ve bu mekânın Batının stratejik çıkarları alanına çevrilmesi;
-Rusya sınırları boyunca mevcut ve potansiyel münakaşa bölgelerinin varlığı
JEOSTRATEJİK EĞİLİMLER
- Sovyetler Birliği’nin parçalanmasından sonra ABD liderliğimde tek kutuplu dünya düzeninin oluşumu,
-jeopolitik süreçler sisteminde küreselleşmenin merkeze oturması,
- Uluslararası terörizmin küresel özellik kazanması,
- Avrupa’da, Asya-Pasifik ve diğer dünya merkezlerinde bölgesel ve alt-bölgesel entegrasyonun gelişmesi,
- Dünyada jeopolitik hareketliliğin yüksek düzeye çıkması
DIŞ FAKTÖRLER
- Uluslar arası terörizmin artması ve dinler ve mezhepler arası çelişkilerin şiddetlenmesini,
-Başlıca dünya güçlerinin uluslar arası çapta Rusya’nın etkisini zayıflatma çabalarını, RF’na karşı toprak talepleri ve Rusya topraklarının parçalanma planlarını,
- BDT ülkelerinde Rusya etkisinin zayıflamasını,
- Batılı gizli servislerin Rusya aleyhine istihbarat ve tahribat faaliyetlerini,
- Çin’in zamanla APB’nde Rusya’nın başlıca jeopolitik rakibine çevrilmesini,
- NATO askeri yapılarının Rusya sınırlarına yakınlaşmasını,
- Batı’nın Rusya’ya istisnasız olarak hammadde kaynağı rolünü biçmek istemesini
İÇ FAKTÖRLER
- Nüfus durumunun kötüleşmesi,
- Silahlı Kuvvetlerin zayıflaması,
- Bilim kapasiteli sanayi alanlarının gelişmemesi,
- Rusya ekonomisinin dünya petrol ve gaz piyasasına bağımlı olması,
- Yolsuzluk,
-Kültürde ve maneviyatta gerileme
BATI’DAN TEHDİTLER
- NATO’ya dâhil olan güçlü askeri ve ekonomik potansiyele sahip ülkelerin siyasi, iktisadi ve askeri bütünleşme eğilimleri ve onlar üzerinde ABD’nin dünya lideri rolü oynama iddiasının devam etmesi,
- Rusya ile ABD arasında münasebetlerin ”iyileşmesine” rağmen Amerikan yönetiminin Rusya’yı halen eskisi gibi başlıca rakip olarak görmesi,
- Rusya’nın yeniden güçlü devlet statüsüne ulaşmasını engellemeye yönelik ABD çabaları,
- ABD’nin dış politikasında uluslar arası sorunların çözümünde öncelikle askeri güce başvurması
RUSYA,
- Merkezi Asya cumhuriyetlerinde ABD askeri varlığını,
-Çin’in Rusya sınırları dâhilinde (Rusya Uzak Doğusu ve Sibirya) demografik ve ekonomik yayılmacılığını,
-Japonya’nın Güney Kuril adalarına toprak iddialarını
Doğu istikametinde milli güvenliğine karşı tehdit olarak algılamaktadır.
RUSYA’NIN HAZAR HAVZASINDAKİ SİYASETİ
• Hazarın kaderini yalnız sahilindeki devletler belirlemelidirler;
• Yeni anlaşmalar yapılana kadar Sovyet dönemi anlaşmalar (1921 ve 1940) geçerli kalmalıdır;
• Hazar yanı ülkeler arasındaki anlaşmalar çerçevesinde Hazar kaynakları kullanımının vahit siyaseti hayata geçirilmelidir.
RUSYA’NIN YENİ JEOSTRATEJİSİ
1. Stratejik savunma çizgisini kendi sınırları ötesinde yeniden belirlemek. Beyaz Rusya, Ukrayna ve Dnestryanı Bölge, Abhazya ve Güney Osetya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan bu çizginin içindedir.
2. Bu stratejik çevresi boyunca bulunan ülkelerde diğer dünya ve bölge güçlerinin etki ve mevcudiyetlerini azaltma aracı olarak istikrarsızlıkları tetiklemek.
3. Başlıca dünya güçlerinin dış politik gündemlerinde öncelikli yerde olan bölgelerde, öncelikle Yakın Doğu ve Asya-Pasifik bölgesinde gerilimi körüklemek.
4. Dünya piyasasında (öncelikle Yakın Doğu ve Merkezi Asya’da) enerji taşıyıcıları fiyatlarının yükselmesine neden olabilecek münakaşa dinamiğinin şiddetlenmesine yardım etmek.
5. Avro-Atlantik birliğinin sarsılmasına, AB ve NATO’nun dezintegrasyonuna, diğer dünya ve bölge güçleri (öncelikle ABD ve Çin, ABD ve İran) arasındaki münasebetlerde gerilimin artmasına yardım etmek.
6. Uygun zamanda Sovyet sonrası mekânın Rus çıkarlarının ayrıcalıklı alanı olduğunun dünya güçlerince tanınması amacıyla küresel ve bölgesel süreçlere derinlemesine dalmak.