KAÜ Yaban Hayatı Unutmuyor!

KAÜ Yaban Hayatı Unutmuyor!

Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği öğrenciler, Sosyal Sorumluluk dersi kapsamında bu ilk sorumluluk projesini doğadan başlattılar.

KAÜ Yaban Hayatı Unutmuyor!

-DUYARLI ÖĞRENCİLER YABAN HAYATI İÇİN SEFERBER OLDU

Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği öğrenciler, Sosyal Sorumluluk dersi kapsamında bu ilk sorumluluk projesini doğadan başlattılar. Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop öncülüğünde yürütülen projenin “Niyet Hayır Akibet Hayır” ayağında Kars-Kağızman mevkiinin yüksek kesimlerine yaban hayatı için yem ve sakatat bırakıldı.

Öğrenciler aylar öncesinden hazırlıklara aşladığı projeyi esnafları kapı kapı dolaşarak zenginleştirdiler. Kars esnafından bayat ekmek, buğday ve kasaplardan da sakatat toplayan öğrenciler temin edilen minibüsle Kars’ın yüksek kesimlerine doğru yola koyuldular. Bu yıl ağır geçen kış mevsimi nedeniyle aç kalan yaban hayatına bir nebze de olsa destek vermek için yola çıkan öğrenciler çuvallar dolusu yem çuvallarını dağ-taş aşarak yüksek kesimlere taşıdılar. Kemikleri, kemik etlerini, buğday yemlerini ve ekmek kırıntılarını elleriyle doğaya bırakan öğrenciler hem yaban hayvanlarının açlıklarına çözüm olma hem de doğa sorumluluğunu az da olsa yerine getiriyor olmanın sevincini yaşadılar.

KARS YAYLA OLMUŞ OLSA DA ÇEŞİTLİ YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİ GÖRMEKTE MÜMKÜN

Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop da öğrencileri yalnız bırakmadı. O da öğrencilerle birlikte doğaya çıkarak hayvanlar için kolları sıvadı. Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop, Kars’ın, Türkiye’nin en soğuk şehirlerinden birisi hatta en soğuk şehri olduğunu belirtti. Kop, “Ki bu sene eksi 48-49’ları bile gördüğümüz bir şehir. Soğuk olan memlekette ister istemez birçok handikaplar bir arada oluyor gerek insanlar için gerek canlılar için. O canlılardan bir tanesi de gerek vahşi gerekse vahşi olmayan hayvanlardır. Her ne kadar Kars yayla olmuş olsa da çeşitli yeryüzü şekillerini görmekte mümkün.” dedi.

GEREK TAVŞANLAR İÇİN, GEREK TİLKİLER İÇİN, GEREK KURTLAR İÇİN, GEREK KEKLİKLER İÇİN, GEREKSE DİĞER CANLILAR İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAK İSTEDİK

Kop şöyle konuştu: “Nasıl ki insanı yaşat ki devlet yaşasın diyorsak, canlıları da yaşatmak bu insanların bir gerekçesi olsa gerek. Bizim arkadaşlarımız da gerçekten böyle bir duyarlılık olduğu için onlarla beraber hayvanları nasıl koruyabiliriz düşüncesiyle hareket ettik. Bizler zorda kaldığımız zaman birilerine gidip rica edebiliyoruz. Ama bizim prensibimiz şuydu. Bir hayvan gelip de bizden nasıl rica edecek. Gerek medyadan gerekse görsel yazılı medyadan gerekse başka şekillerde hayvanlara nasıl zülüm yapıldığını görüyoruz. Hiç değilse vicdanımızı rahatlatabilmek adına arkadaşlarımızla beraber gerek tavşanlar için, gerek tilkiler için, gerek kurtlar için, gerek keklikler için, gerekse diğer canlılar için elimizi taşın altına koymak istedik. Taşın altına elimizi koyarken yanlarına da gerek et, gerek kemik, gerek buğday ya da benzeri materyalleri de bırakmak istedik. Amacımız buydu. Çünkü kendimizi rahatlatmak istiyorduk. İstiyoruz da. Şuana kadar birçok şey yaptık. Yine de yapacağız bu ilerleyen haftalarda. Şuana kadar küçük çapta kendi evimizin balkonlarına, kapıların önlerine hatta çatı üzerlerine benzeri yiyecekleri bıraktık. Hatta suların içerisine balıklar için yem attık. Hatta ekmek parçaları attık. Bu yapmış olduğumuz çalışma yine devam edecek. Ben şimdiden arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.”

KÜRESEL ISINMAYA KARS’I DA DAHİL ETSİNLER!

Kop daha sonra şunları söyledi.

“Öğrencilerimiz arasında bir espri var. Küresel ısınmaya Kars’ı da dahil etsinler diye. Kars gerçekten çok soğuk bir memleket. Şuan Mart 15’teyiz. Ama şuan da coğrafyayla yakından ilgilenenlerin bildiği hatta okuma-yazması olmayan büyüklerimizin çok çok iyi bildiği takvimleri süsleyen bir ibare var. Koca-karı soğukları diye bu 8 günlük dönem halen devam ediyor. Hatta 21 Matta nevruz var. Fakat baharın başlangıcı. Fakat 22 Martta ilgilenenlerin bildiği o da Mart 9’u soğuğu ve fırtınası. Yani baharın gelmesiyle Kars ve yöresine bahar gelmiyor. Çünkü bizim normalde rakımımız her ne kadar şehrin en alçak yeri 1768m olsa dahi ortalama binaların bulunmuş olduğu yerlerde ki rakım 1850. çoğu yerde ki dağlardan dahi yüksek. Maksat bu şartları olumsuz havayı olumluya çevirmek. Hani hep bizde bir düstur vardır ya.  Zorlaştırmayınız kolaylaştırınız. Nefret ettirmeyiniz müjdeleyiniz. Bizler sadece gerçekten hiçbir ria olmadan, hiçbir artı ikinci bir düşünce olmadan ya da menfaat olmadan kendimizi sadece değil dilleri olmayan, kendilerini ifade edemeyen hayvanlara bile tercümanlık yapabilmek. Bu maksatla gerçekten esnaflarımıza da teşekkür ediyorum. Ama ben özellikle öğrenci arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çünkü onlar birer öğretmen. Son sınıftalar. Konfüçyüs diyor ya “karanlığa küfür edeceğine bir mumda sen yak” arkadaşlar üzerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Ve yapacaklarına da eminim. Çünkü biz bundan önce de yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Önümüzde ki haftalarda da yapacağız. Her ne kadar dışarıda “a bugün kar yağmıyor. İkinci bir kıyafet giymeyeyim” desek de havalar halen daha soğuk. Arkadaşlarımız bu sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdiler. Çünkü nitelikli etkin bir vatandaşa olmak istiyorlar. Nitelikli etkin vatandaş olduklarını bu şekilde dile getirdiler. Ben onlara çok teşekkür ediyorum.”

VİCDANIMIZI RAHATLATMA İSTEDİK

Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler 4. sınıf öğrencisi Müslüm Narinç, “Sosyal bilgiler öğretmenliğini okuyoruz. Sosyal proje kapsamında doğaya yem bıraktık. Arkadaşlarımızla bu duyarlılığı göstermek istedik. Çünkü soğuk koşullarda hayvanların fiziki ihtiyaçlarını karşılayamama koşulları var. Bundan dolayı biz biraz vicdan azabı çekerek ve medyadan gördüğümüz vahşi olaylardan da esinlenerek biraz vicdanımızı rahatlatma istedik. Bu yönde bu çalışmayı gerçekleştirdik. İnşallah diğer insanları da biraz etkiler. Onlarda bu çalışmalara katılırlar. Ve bu çalışmalarımız da devam edecek.” diye konuştu.

KASAPLARI DOLAŞARAK RİCADA BULUNDUK

Öğrencilerden İzzettin Eskidede ise, “Hocamızla birlikte sosyal proje adı altında yabani hayvanlara yem ve benzeri maddeler bırakarak bu projeyi gerçekleştirdik. Kars çok soğuk bir memlekettir. Havaların soğuk olmasından dolayı yabani hayvanlar aç kaldığı için bizde hocamızla birlikte böyle bir projeyi gerçekleştirmek zorunda kaldık. Kasapları dolaşarak ricada bulunduk. Sağ olsunlar hepsi de bizi kırmayarak yardımcı oldular.” şeklinde konuştu.

ANTALYA GİBİ BİR SÜRÜ YERE YAZ GELMİŞ DURUMDA AMA KARS ÇOK SOĞUK

Daraf Şensoy da, “Sosyal proje dersi kapsamında vahşi doğayı koruma içgüdüsüyle hareket ederek hocamızın önderliğinde kasap kasap dolaşıp kemik, sakatat, kullanılmayan etler hatta bizim çöp diye nitelendirdiğimiz etleri toplayıp vahşi doğaya bırakacağız. İnşallah ileri ki senelerde gelecek olan arkadaşlarımıza bir örnek teşkil eder. Çünkü Kars’tayız. Hava soğuk. Antalya gibi bir sürü yere yaz gelmiş durumda ama Kars çok soğuk. Halen karlar erimemiz durumda. Bizde vahşi hayvanları düşünerek böyle bir proje gerçekleştirdik. Hocamıza ve Kars halkına teşekkür ediyoruz. Yardımlarından dolayı.” dedi.

KIŞ AYLARINDA HAYVANLARIN YİYECEK BULMALARI ZORLAŞIYOR

Rıdvan Çiftçi, “Özellikle kış aylarında hayvanların yiyecek bulmaları zorlaşıyor. Yaşamları güçleşiyor. Bizde bu proje kapsamında doğaya yem bıraktık. Burada emeği geçen başta Yaşar hoca olmak üzere grup arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

BU HAREKET BİZDEN SONRA GELECEK OLAN NESİL İÇİN DE ÖRNEK TEŞKİL EDECEKTİR

Bahtiyar Barış Yurtseven, “Hayvanlarda sonuçta bir canlıdır. Her ne kadar insanlarda bu bilinç olmasa bile bizler geleceğin öğretmenleri olarak bu bilinçle hareket edip onlara sahip çıkmak zorundayız. Bu yapacağımız hareket bizden sonra gelecek olan nesil için de örnek teşkil edebileceği için böyle sosyal projelere bizleri dahil eden hocamız Yaşar Kop’a hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum.”

HAYVANLAR GERÇEKTEN YİYECEK BULMA KONUSUNDA ÇOK ZORLANDIĞI İÇİN BU PROJEYİ HAYATA GEÇİRDİK

Barış Gül, “Şuan da dağda ki hayvanlara bir katkımız olduğu için çok mutluyuz. Çünkü bu bir döngü. Hayvanlarında insanlar gibi yaşamlarını devam ettirmeleri için bir şeyler bulmaları lazım. Yiyecek veya başka bir şey. Hayvanlar gerçekten yiyecek bulma konusunda çok zorlandığı için bu projeyi Yaşar hocamız dâhilinde gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz. Bu insanın vicdanen de rahat olmasını sağlıyor.”kha

 

Önceki ve Sonraki Haberler