Karlar Altında Saklı Bir Hazine: Kars

Karlar Altında Saklı Bir Hazine: Kars

Kışın bembeyaz bir sessizliğe bürünen Kars, soğuğun kalbinde sakladığı sıcacık hikâyelerle ziyaretçilerini kucaklıyor.

Uzaktan bakıldığında sert iklimiyle ürkütse de bu kadim şehir, kar taneleri altında parıldayan taş sokaklarında geçmişin sırlarını fısıldıyor. Bir zamanlar kervanların durağı olan bu sınır kenti, her köşesinde tarihî bir hatıra ve yürek ısıtan bir misafirperverlik taşıyor. Sisli bir sabah vakti Kars Kalesi’ne doğru yükselen ezan sesiyle kilise çanlarının hayali, bu çok kültürlü kentin ruhunda birlikte yankılanıyor. Kar altında usulca nefes alan Kars, ilk görüşte insanın ruhuna dokunan şiirsel bir masala benziyor.

Tarihi Zenginlikler

Doğu Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kars, köklü tarihiyle adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Bu tarih hazinesinin en çarpıcı parçası, şehre yaklaşık 40 kilometre mesafede yer alan Ani Harabeleri. Bir zamanlar “Binbir Kilise Şehri” olarak anılan Ani, 10. yüzyılda Bagratlı Krallığı’na başkentlik yapmış görkemli bir ticaret merkeziydi. Arpaçay nehri kıyısında, Anadolu ile Kafkasya’nın kavşak noktasında kurulu bu antik kentte, zamana meydan okuyan katedraller, kiliseler ve cami kalıntıları yan yana duruyor. Gün doğumunda kızıl ışıklar altında silüetleri belirginleşen Ani’nin yıkık duvarları ve kemerleri, ziyaretçileri bin yıl öncesine götüren büyülü bir atmosfer yaratıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alan Ani Ören Yeri, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Burayı gezenler, tarihin farklı dönemlerinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu toprakların sessiz tanığı karşısında derin bir saygı hissediyor.

Kars’ın tarihi dokusunu keşfetmek için şehir merkezine adım attığınızda karşınıza ilk çıkan yapı, gururla şehri selamlayan Kars Kalesi oluyor. 12. yüzyılda inşa edildiği bilinen ve asırlar boyunca çeşitli onarımlarla ayakta kalan bu heybetli kale, yüksek bir tepe üzerinde tüm ihtişamıyla yükseliyor. Kaleye tırmanıp surların üzerinden şehre bakınca, bir tarafta modern Kars sokaklarını diğer tarafta tarihin izlerini bir arada görmek mümkün. Kale çevresinde bulunan eski yapıların arasında, 10. yüzyıldan kalma Kümbet Camii (eski Havariler Kilisesi) dikkat çekiyor. Bir dönem kilise olarak inşa edilen, sonra camiye çevrilen bu yapı, Kars’ın çok kültürlü geçmişinin sembollerinden. Kalenin eteklerindeki dar sokaklarda dolaşırken, her bir taşın geçmişten bir hikâye fısıldadığını hissedebiliyorsunuz.

Kaynak:Uğur İbrahim Özdemir

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde karsmanset.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Önceki ve Sonraki Haberler