Erdem’in Aşura Günü Mesajı

Arpaçay Kaymakamı Faruk Erdem’in Aşura Günü Mesajı

İslam aleminin hicri yılının ilk ayı olan muharrem ayı inanç ve kültür dünyamızda hak ve adalet duygusunu korumayı başarmış her vicdan için gerçek saygı ve hürmet gerektiren kalıcı bir ibret, bir trajedi ayı olmuştur.  Muharrem ayının diğer aylardan farklı bir yeri olduğu gibi aşura gününün de muharrem ayında ayrı ve özel bir yeri vardır. Zira bu ayda  Müslümanların hafızalarında  asırlardır silinmez izler bırakan  Kerbela Vakasının  yaşandığı  hüzünlü  ayın onuncu günü vardır. Hz. Muhammed’in  vefatının üzerinden henüz kırk yıl bile geçmeden dünyevi çıkarlar ve siyasi ihtiraslar uğruna sevgili Peygamberimizin  mübarek ailesinin temsilcisi olan Hz. Hüseyin ve Ehlibeyt’ten 70’den fazla masum günlerce süren baskı, şiddet, açlık ve susuzluktan sonra hunharca katledilmişlerdir. Muharrem ayının onuncu gününde Kerbela’da yaşanan bu dram  elbette birimizin bazımızın değil; millet olarak hepimizin ortak acısı, ortak hüznü, ortak kederidir. Onlara bu zulmü yapanlar insanlığın ortak vicdanında mahkum olmuşlardır.

Asırlardır sevgili Peygamberi ve Ehlibeyti’nin sevgisi etrafında kenetlenen milletimiz Ehlibeyt’in çektiği bu acıyı onca zaman geçmesine rağmen yüreğinin en derininde hissetmektedir. İçinde olduğumuz bu günlerin amacı da bu tür acıların bir daha yaşanmaması için gerekli insanlık ve Müslümanlık değerlerini sorgulamaktır. Bu mübarek ayda Hz. Adem’in tövbesinin kabul edildiği, Hz. Nuh’un tufanının sona erdiği, Hz. Musa’nın Firavun’un zulmünden kurtulduğu, Hz. İsa’nın dünyaya geldiği, Allah’ın 10 değişik Peygambere on değişik ikram ve ihsanda bulunduğu rivayetleri ise bu ayın konumunu farklı bir boyuta taşımıştır.

Bugün dünya üzerinde, özellikle de İslam coğrafyasında siyasi ihtiras ve çıkarlar uğruna mezhepsel ayrılıkları nefret ve intikam duygularıyla besleyip kendisini Müslüman olarak tanımlayanların kendilerini çok iyi sorgulaması gerekmektedir. Müslüman demek İslam ümmetinin kardeşliğini, birliğini okumak; içselleştirmek demektir.

Bu duygularla  millet olarak sahip olduğumuz birlik ve beraberlik bilinciyle Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerinin aziz hatıralarının rahmete vesile olmasını dilerim.