Empati Kuralım!
ÖĞRENCİLERDEN YRD. DOÇ. DR. YAŞAR KOP’A TEŞEKKÜR YAĞMURU
Kars Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği son sınıf öğrencileri Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında engellilerin yaşadığı sıkıntılara farkındalık oluşturmak için KAÜ öğrencilerine “Engellileri Anlayalım Empatisi” yaptırdılar.
Üniversite öğrencilerinin engelli sorunlarına karşı ne kadar duyarlı olduklarını görmek, engellilerin sorunlarını birebir yaşayarak hissetmelerini sağlamak için Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop öncülüğünde yola çıkan öğrenciler bu önemli projeyi hayata geçirdiler. Öğrenciler Önder Baran, Yücel Doğan, Erman Naz, İbrahim Dursunoğlu, Emrah Diker ve Ali Kaplan “Bugün Engellileri Anlayalım”, “Bir Elde Sen Uzat”, “Engelsiz Yaşam İçin El Ele,”, “Bir Gün Değil Her Gün İlgi Görmek İstiyoruz”, “Tohum Toprağa, Engelli Topluma Emanettir” yazılı dövizleri fakülte girişine asıp stant kurdular. Kendi yaptıkları çiğ köfteden satarak elde edilen geliri bağış kutusuna atan öğrenciler stadın yanına da iki adet akülü araba ve engelli bastonu bıraktılar ve fakülteye girip çıkan arkadaşlarını standın yanına çağırarak amaçlarını anlattılar. Öğrencilerden bir çoğu engellilerle empati kurmaktan çekinirken bazıları da birkaç dakikalık da kendilerini engellilerin yarına koydular. Gözleri bağlanan öğrenciler engelli bastonuyla yürümeye çalışırken bir hayli zorlandılar. 10 metre yürüyüşte bile akla karayı seçen öğrenciler bu empatiyi kurana kadar engellileri yeterince anlayamamış olduklarını ifade ettiler. Koltuk değnekleriyle yürümeye çalışanlar ise birkaç basamak merdiveni bile ‘sağlıklı oldukları halde’ çıkamadılar. Akülü araçlarla da empati kurdukların da engellilerin günlük yaşamlarında ne kadar da büyük zorluklar içinde olduklarını artık daha iyi anladıklarını ifade ettiler.
Empati kurma cesareti gösteren öğrenciler yaşadıklarını şöyle dile getirdiler:
“Valla bu durumda olan bir insana ne diyebilirsin ki anlamak lazım. Yani Allah’ın verdiği 5 duyu organımızın değerini bilmiyoruz, sağlığımıza dikkat etmiyoruz. Bu zamanda şükretmemiz lazım ve engelli arkadaşlarımızı da anlamamız lazım. Elimizden geldiği kadar yardım sever onları hor göremeden, onlara destek olmamız lazım. Engelli sınıflar bu zamanda hep dışlanıyor, eli tutmuyor, gözü görmüyor diye sürekli dışlanıyor, hor görülüyor ve uygunsuz hareketler yapılıyor. Bence bunların hiç birisinin olmaması gerekiyor. Elimizden geldiği kadar kendimize nasıl davranıyorsak engelli arkadaşlarımıza da o şekilde davranmamız gerekiyor. 5 metreyürüyemedim belki elimde bu sopa olmasaydı bir adım bile atamazdım ya da yere düşerdim. Bugün görüyoruz bir engelli arkadaşımız yürüdüğü zaman ya da bir ortama girdiği zaman her zaman horlanıyor, dışlanıyor halbuki bunarlı dışlamamız lazım. Onları elimizden geldiği kadar yardım sever bir biçimde sahiplenip yardım etmemiz lazım. Allahın verdiği nimetlere her zaman şükürler olsun demek lazım.
Engelli kardeşlerimize şimdi gerçekten hak veriyorum. Onların durumunu yaşamadan nasıl olduğunu anlayamıyor insan ama kendimiz de bu duruma düştüğümüz de nasıl bir ruh hali içerisinde olduklarını anlayabiliyoruz ve onlara hak veriyoruz. İşte engelli girişleri yok okul girişlerinde de yok üniversitede buna daha çok ilgi göstermeleri lazım. Ben çok empati yaptım ve çevrede olan gördüğümüz arkadaşlarımıza da her zaman yardımcı oluyoruz. Gördüğünüz gibi merdivenlerde hiç tutunacak bir yer bile yok. Tek merdiven yapılmış, engellilere yönelik yapılan bir şey yok. O yüzden onarlı da düşünmek lazım.
Kendimi bir engelli yerine koyduğum da neler hissettiğimi anlatabilirim. Ben mesela bu merdivenlerden koşa koşa gidebiliyorum ama onun yürümesi için desteğe ihtiyacı var hatta yanında bir yardımcıya bile ihtiyacı var. Okulda en azından onlar için asansör ya da yürüyebilecekleri rahat bir yol hiçbir şey yapamıyorlarsa ilk katta onlar için özel sınıflar yapılmalıdır. Kimse yardım etmedi ben orada yürürken kendim de belki hiçbir şey yapmadan yardım etmeden geçebilirdim ama illaki yardımlaşmak için başkalarıyla aynı şeyleri yaşamamız gerekiyor, aynı durumda olmamız gerekiyor yoksa pek duyarlı olamıyoruz maalesef. Başkalarına sorduğunuz zaman engelliler hakkında ne düşünüyorsunuz diye herkes yardım etmemiz lazım, anlamamız lazım diyor ama kimse bunu yapmıyor, söylemekle yapmak aynı şey değil.”
Nükte Güven isimli öğrenci ise şunları söyledi:
“İzmirliyim. Çok zor gerçekten bir engelli olup hayata tutunmak. Devletin de buna yönelik bir projeleri vardır umarım. İzmir’de metrolar da olsun, sarı şerit çizgileri falan var ama burada hiç göremedim inşallah Kars Belediyesi de bu konuda bir şeyler yapar. Engelli olmak çok zor hem o arabayı kullanmak hem çevrede ki insanların bakış açıları, o arabayı kullanmayı öğrenmek çok zor bir şey. Engellilere her zaman 2. sınıf insanlarmış gibi davranıyorlar umarım halkımız da bu konuda daha duyarlı olurlar. Her sağlıklı insanın da Empati yapması lazım çünkü her insan bir engelli adayıdır.
Projede görev alan öğrenciler ise şu ifadelerde bulundular:
Önder Baran: Bu etkinliği yapmamızın amacı onlara acıyarak değil de sevgi içerisinde onların ayanlarında olduklarımızı göstermektir.
Yücel Doğan: Biz bugün bu etkinliği toplumda engelli arkadaşlarımızın yerine Empati yapılması için bir proje yaptık. Bunu da başardık teşekkür ederiz.
Erman Naz: Buradaki amacımız bütün öğrencilerimize ve yurttaşlarımıza farkındalık kazandırmaktır. Tek bir amacımız var burada sloganımız da belli ‘Tohum toprağa, engelli topluma emanettir’ Diye.
İbrahim Dursunoğlu: Bu etkinlikte ki amacımız engelli olan arkadaşlarımızı bugün anlayalım aslında her zaman anlamamız gerekiyor ama insanların onlara karşı duyarsızlığı, onları dışlaması onlar için büyük sorunlara neden oluyor. Engelleri yetmemiş gibi bir de insanların onları öyle dış görme, horlama onların artı bir daha üzülmesine neden oluyor. bir nebze de olsa buradan insanlara bunu hatırlatmak istedik. Bunu başarabildiysek en azından bir kişiyi bile bilinçlendirebildiysek ne mutlu bize.
Emrah Diker: Burada amacımız insanları bilinçlendirmek, engelli arkadaşlarımıza yaklaşımlarını değiştirmek amacımız bir değil her gün onları anlamak. Onların maddi güce ihtiyaçları yoktur onların manevi değere ve sevgiye ihtiyaçları var. Bizim amacımızda bunu yapmak insanlarımız çok duyarsız. Hiç kimse bizi anlamıyor, ya da anlamak istemiyor.
Ali Kaplan: Etkinliğimizin amacı toplumda olan engelli arkadaşlarımızın neler yaşadıkları hakkında toplumu bilinçlendirmek. Onların neler yaşadıklarını ve topluma nasıl ihtiyaçlarının olduklarını anlatmaktır. Bunun için bu etkinliği yapmış bulunmaktayız emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.