Hayat ta hep dik durmaya çalıstım ve  çogu zamanda durdum..

Dik duruş sahibinin kişilikli olduğunu gösterir,Fikri zikri ne olursa olsun .

Dik duruş aynı zamanda insanın kendisine olan güveninin işaretidir!

Tabii ki her dik duruşun bir bedeli vardır. Bedel bazen ceza bazen mükafattır.

Yani dik duruyorsan bedelinide ödemeyi kabul ediyorsun demektir.

 Türkiyenin en sessiz, Sayın baro başkanına ve Hukukçulara, dik duruşum nedeniyle uğramış olduğum hukuksuzluktan ve haksızlıktan  ötürü   bir kaç soru yöneltmek istiyorum.

1.   Hukuk,devletin bireye keyfi olarak dokunması için mi?   Keyfi olarak dokunamaması için mi vardır?

2.  Eğer, kişilere dokunulması bu kadar basit olağanlaştırılırsa,eline olanak verilen otorite yarın, makamı ile ulaşamadığı ve kendinde kompleks haline getirdiği, birkaç şey!!!’ Şüpheli de ortaya çıkınca, o  otorite anayasanın 12. ve 13. maddelerini hemen ihlal edebilir mi?

3.  Yarın dokunulacak kişi sizlerde olabilir mi siniz? Ve sizce de korku toplumları böyle yaratılmaz mı?

4.   İfade alma,insanları gafil avlama ve yargılama  şeklimidir?

5.   İfade esnasında hukuka aykırı elde edilen delillerin, yol ve yöntemleri,yargı tarafından bilindiği halde, akıl ve hukuku öteleyen statükoyu korumaya çalışmak suç değilmi dir?

6.   İfade esnasında, maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla,hukuk kurallarına aykırı,sanık haklarını hiçe sayan yol ve yöntemler izlemek ne kadar doğrudur?

7.   Yetkisini, komplekslerinden arınmadan yürütmeye çalışan otorite, yarın huzur ve barışa inanan, insanca yaşamayı amaç edinen, devletine, milletine ve dinine  bağlı, hukuka ve hukuk adamına saygılı insanları, hukuk ve hukukçu düşmanı yapabilir mi?

8.   Ülkemizin ve şahsımın yaşam sigortası olan hukuk otoriteleri,kendi menfaatleri ve hırsları için kaos ve maceraya sürüklenebilirler mi?

9.   Hukukçunun yaşatmış olduğu hukuksuzluk karşısın da, sizde benim yerimde olsaydınız, ALLAH’a havale edermiydiniz? (Tam bir ay, şahsımda dahil olmak üzere en az yüz kişi beş vakit secdede beddua etti!)

10. Sizde  AMİN dermisiniz?

Felsefe de bir ders vardır;

Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır  ve nefesinin kokup kokmadığını sorar.’EVET’ diye yanıtlar koyun.Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta parçalar. Daha sonra kurdu yanına çağırır,ona da aynı soruyu sorar. ‘HAYIR’ diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz. Sıra tilkiye gelmiştir.

Aynı soruyu tilkiye de sorar.

Tilkinin yanıtı şöyle olur:

‘Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor’

DERS: Korkak ve pasif kişilikler, Tehlikeli durumlarda konuşmaz!

Tilki olamayacağıma göre, Hiç şansım yoktu!

                               Yargıç HARMANKAYA

Karsmanset.com 30/05/2009