Bismillâhirrahmânirrahîm
AYETİ ANLAMAK YETMİYOR, HAYATIMIZA TATBİK ETMEK GEREKİYOR. TATBİK EDİLEN AYET DE, EMRE İMAN ETMEK ANLAMINA GELİR.
DİYANET İŞLERİ AÇIKLAMASI;
BAKARA-135:Ve kâlû kûnû hûden ev nasârâ tehtedû kul bel millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).(Yahudiler) "Yahudi olun" ve (Hıristiyanlar da) "Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız" dediler. De ki: "Hayır, hakka yönelen İbrahim'in dinine uyarız. O, Allah'a ortak koşanlardan değildi."
Bakara 97.inci Ayeti, kelimeleri karşılığı ne manaya geliyor bakalım.
Kelime anlamı karşılığı açıklaması:
BAKARA-135:Ve kâlû kûnû hûden ev nasârâ tehtedû kul bel millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn (muşrikîne).Ve dediler ki: "Yahudi veya Hristiyan olun ki, hidayete eresiniz." De ki: "Hayır. İbrâhîm'in dîni haniftir (hidayete ermiştir)." Ve o, müşriklerden olmadı."
Yahudilik ve Hıristiyanlık adı altında iki dinin oluştuğunu görüyoruz ve her ikisi de hidayet'e erdiren (ruh'u Allah 'a ulaştıran) din olduğu iddiası var.
Hidayet ermenin ne anlama geldiğine bakarsak.
Allah, kendisine yönelenleri ona ulaşmayı dileyenleri hidayete erdiriyor." Allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb (yunîbu) "Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır)."(şura-13)
"… kul innel hudâ hudallâhi.. De ki: "Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır…" (ALİ İMRAN-73)"…kul inne hudâllâhi huvel hudâ.. De ki: "Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (Allah'ın kendisine ulaştırması) işte o, hidayettir…" (BAKARA-120)
"Yahudi veya Hristiyan olun ki, hidayete eresiniz." Demelerinin ve fırkalaşmış iki din olması her iki inancın Allah'ın dinin dışında olduğunu ispat ediyor. Allah şeriatının fırkalaşmamak için hepsini(tek din) aynı şeriat olarak indirdiğini söylüyor.
ŞURA 13:Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted'ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). (Allah) dînde, onunla Hz. Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); "Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın." diye Hz. İbrâhîm'e, Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
Yaşayan bütün insanların birlik beraberlik içinde olmalı. Birbirlerinden üstünmüş gibi (kibirli)davranmamalarını ve uyum içinde mutlu bir birliktelik sağlanmasını istiyor. Anladığımız şu ki hemen Yahudilik, Hıristiyanlık diye iki din oluşturulmuş. Her iki dinin mensuplarına indirilen kitapları ayni şeriatı içerdiği halde(ŞURA-13) hidayete erdiren din olduğunu iddia ediyorlar fakat ayetin devamı. Bu iki din, iki ayrı inanç oluşturanların tatbikatta Hanif (Vahdet, Teslim, Tevhit) dini olmadığını açıklıyor.
Çünkü Allah dinlerin değil de İbrahim 'in dini Hanif dinini tavsiye ediyor.
EN'ÂM-161:Kul innenî hedânî rabbî ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin) dînen kıyamen millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn (muşrikîne). "Muhakkak ki; Rabbim, beni hanif olarak Sıratı Mustakîm'e, kıyâmete kadar ayakta kalacak olan Hz. İbrâhîm'in milletinin dînine hidayet etti." de. Ve o, müşriklerden olmadı.
Her iki dinin kitaplarından saptıkları hidayetin adının bilindiği nasıl hidayete erdireceğinin bilinmediği iki inanç haline geldiği anlaşılıyor. Bugün de tatbik edilen İslâm dîni, Kur'ân'daki manasının dışına çıkılarak "insan ruhunun yaşarken Allah'a ulaştırılması" anlamında iken hiçbir mana ifade etmeyen "doğru yol" denmiş. Bu yüzden, insanlar İslâm'ın beş şartı ile dalâletten kurtulabileceklerini zannı ile yaşıyor. Artık insanların inançları Hanif dini değil, onları da mutlu etmiyor. Hâlbuki Allah RUM suresi 30.uncu ayetin de, tüm insanlığa İbrahim'in dini olan Hanif(Vahdet, Teslim, Tevhit )dinini emrediyor.
RUM-30:Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya'lemûn(ya'lemûne). Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah'ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah'ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.
Ayetin son cümlesi ilginç "Fakat insanların çoğu bilmez. "Demek ki Allah'ın indirdiği kitaplardaki hidayet ile ilgili ayetler saklanmış ve manaları değiştirilmiş ki insanların çoğu bilmiyor. Aynı şu an yaşanan İslâm dini gibi.
Bakara-135.inci ayetin son kısmında Yahudi ve Hıristiyanların Allah'a yönelmeleri yani ruhlarını ulaştırmayı dilemeleri unutulmuş, diğer anlamda hidayet'i terk ettiklerini anlıyoruz.
BAKARA-135:Ve kâlû kûnû hûden ev nasârâ tehtedû kul bel millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn (muşrikîne).Ve dediler ki: "Yahudi veya Hristiyan olun ki, hidayete eresiniz." De ki: "Hayır. İbrâhîm'in dîni haniftir (hidayete ermiştir)." Ve o, müşriklerden olmadı."
Eğer Hanif dinini yaşamıyorsak o zaman müşriklerden olduğumuz ayetin son cümlesi ile anlatılmış. Nasıl müşrik [şirkte (Allah'ın yerine başka bir ilah edinmek)]olunur bilinmez. Çünkü her kez kendisinin puta tapmayacağını bilir. Hâlbuki hidayet üzere olmayan, hidayete ermeyen kişinin Allah'a yönelmediği(ulaşmayı dilemediği) için müşrik olduğu belirtilmiş RUM-31. inci ayetinde.
RUM-31:Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne). O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Bu ayetten Allah kendisine yönelenleri(ulaşmak isteyenleri)mutlaka kendisine ulaştıracak. Allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu)." "Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır)."(şura-13). Allah'a ulaşmayı bilmeyenler veya istemeyenler müşrik olacak takva sahibi olamayacak, ayni zamanda hidayete ermediği için dalâlet de kalacağı anlatılmıştır.
Allah, bizleri Hanif dinine tabi olmamızı neden istiyor derseniz. Tabi ki gene biz insanları çok seven Allah mutlu olmamız için tavsiyede bulunuyor. Bunun dışında dünya ve ahiret saadeti mümkün değildir.
NİSÂ-125:Ve men ahsenu dînen mimmen esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun vettebea millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), vettehazallâhu ibrâhîme halîlâ(halîlen). Ve hanif olarak Hz. İbrâhîm'in dînine tâbî olmuş ve vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim ederek muhsin olan kimseden, dînen daha ahsen kim vardır. Ve Allah, Hz. İbrâhîm'i dost edindi.
İbrahim'in dini Hanif dininin devamlı Allah tarafından tavsiyesini asıl din olduğu söylenir Kur'ân'da. Allah'ın buradaki muradı Hanif dinini yaşayanların ahsen olması ve gerçek kurtuluşun burada olduğudur.
Şimdi ayeti bu bilgiler ışığında tekrar açıklayalım:
BAKARA-135:Ve kâlû kûnû hûden ev nasârâ tehtedû kul bel millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn (muşrikîne).Ve dediler ki: "Yahudi veya Hristiyan olun ki, hidayete eresiniz." De ki: "Hayır. İbrâhîm'in dîni haniftir (hidayete ermiştir)." Ve o, müşriklerden olmadı."
Allah Yahudi ve Hıristiyanlara indirdiği Tevrat ve İncil ayni şeriatı kapsadığı halde ve her ikisi de İbrahim'in Hanif dini olan(Vahdet, Teslim, Tevhit )hidayete ermedikleri için.(Bu gün. Müslüman olduğunu iddia eden pek çok kişi gibi, hidayetin gerçek manasını bilmiyorlar veya ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasının mümkün olmayacağını iddia ettikleri gibi).inançları farklılaşmış ve her biri kendi inandıkları dinin doğru olduğunu zanneder dinlerine çağırıyor. Allah'ta onların dinlerinin, hidayet ve teslimleri emreden İbrahim'in Hanif dini olmadığını. İbrahim A.S'ın hidayete erip teslimleri yaşadığı için. Allah'a yönelip (ruhunu ulaştırmayı dileyip) hidayete erdi müşriklerden olmadı. Bu gün bizlerinde Allah'a ruhumuzu ulaştırmayı dileyerek İbrahim'in dini olan Hanif dinini yaşamamızı böylece müşrik olmamızı emrediyor.
Piyasada satılan 26 Kur'ân açıklamasında, hak olan bir tanesi hariç hepsinde Yahudi ve Hıristiyanlar gibi hidayet saklanıp gizlenmiştir. İbrahim'in Hanif dini olan Hidayete erenlerin teslim dini ibadet dini haline getirilmiştir. İnsanlar kendilerini hidayete ermedikleri halde dalâlette olmadıkları zannı içinde yaşamaktadır.
DİĞER 25 MÜELLİFLERİN MEALLERİNE SIRAYLA BAKALIM.
İmam İskender Ali Mihr : Ve dediler ki: "Yahudi veya hristiyan olun ki, hidayete eresiniz." De ki: "Hayır. İbrâhîm'in dîni haniftir (hidayete ermiştir)." Ve o, müşriklerden olmadı."
Diyanet İşleri : (Yahudiler) "Yahudi olun" ve (Hıristiyanlar da) "Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız" dediler. De ki: "Hayır, hakka yönelen İbrahim'in dinine uyarız. O, Allah'a ortak koşanlardan değildi."
Abdulbaki Gölpınarlı : Yahûdi, yahut Nasrânî olun da doğru yolu bulun dediler. De ki: Hayır, küfürden, şirkten uzak ve temiz olan İbrahîm'in dinindeyiz. O, hiçbir zaman şirk koşanlardan olmadı.
Adem Uğur : (Yahudiler ve hıristiyanlar müslümanlara:) Yahudi ya da hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanîf olan İbrahim'in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Yahudi veya Hristiyan olun ki hidayete eresiniz." De ki: "Hayır, (doğru yol) Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dini(dir); O müşriklerden değildi."
Ali Fikri Yavuz : Yahûdî ve Hristiyanlar, Müslümanlara şöyle dediler: "- Bizim dinimize girip Yahûdi veya Hristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız." Habibim sen de ki "- Hayır, biz hak yol üzere bulunan Hazreti İbrahim'in dinindeyiz. O, hiç bir zaman müşriklerden (Allah'a ortak koşanlardan) olmadı."
Bekir Sadak : "Yahudi veya hiristiyan olun ki dogru yolu bulasiniz" dediler. "Dogruya yonelmis olan ve Allah'a es kosanlardan olmayan Ibrahim'in dinine uyariz" de.
Celal Yıldırım : (Onların bunca yanlış ve o nisbette sapık tutumları yetmiyormuş gibi bir de) "Yahudi veya Hıristiyan olun ki doğru yolu bulaşınız" dediler. De ki: Hayır, (herhalde bir dine uymam gerekiyorsa) Hakk'a dosdoğru yönelmiş bulunan İbrahim'in dinine uyarız. O hiç bir zaman Allah'a eş-ortak koşanlardan olmadı.
Diyanet İşleri (eski) : 'Yahudi veya Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız' dediler. 'Doğruya yönelmiş olan ve Allah'a eş koşanlardan olmayan İbrahim'in dinine uyarız' de.
Diyanet Vakfi : (Yahudiler ve hıristiyanlar müslümanlara:) Yahudi ya da hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanîf olan İbrahim'in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.
Edip Yüksel : 'Yahudi veya Hristiyan olun ki doğru yolu bulasınız,' dediler. De ki: 'Hayır, biz İbrahim'in tektanrıcı dinine uyarız. O, ortak koşanlardan olmadı.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de Yehud veya Nasara olun ki hidayet bulasınız dediler, de ki: hayır, hakperest hanif olarak İbrahim milleti ki o hiç bir zaman müşriklerden olmadı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de: "yahudi veya hıristiyan olunuz ki, hidayet bulasınız" dediler. De ki: "Hayır, biz bir tek Allah'a inanan İbrahim'in dinindeyiz ki, o hiç bir zaman Allah'a ortak koşanlardan olmadı."
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir de: "yahudi veya hıristiyan olunuz ki, hidayet bulasınız." dediler. Sen onlara de ki: "Hayır! Hanif olarak hakka tapan İbrahim'in dinine (uyarız) ki, o hiçbir zaman müşriklerden olmadı."
Fizilal-il Kuran : Onlar size; "Yahudi veya hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız" dediler. Onlara de ki; "Hayır, biz İbrahim'in dosdoğru dinine uyarız. O müşriklerden değildi."
Gültekin Onan : "Yahudi veya Hristiyan olun ki doğru yolu bulasınız / hidayete eresiniz" dediler. De ki: "Hayır, (doğru yol) hanif olan İbrahim'in dini(dir); o müşriklerden değildi.
Hasan Basri Çantay : (Yahudî ve Hıristiyanlar Müslümanlara:) "Yahudî veya Nasraanî olun ki doğru yolu bulasınız" dediler. De ki (Habîbim): "Hayır, (biz) muvahhid (Allah'ı bir tanıyarak ve müslim) olarak İbrâhîmin dîni (n deyiz). O, Allaha eş tutanlardan değildi".
İbni Kesir : Yahudi veya Hristiyan olun ki hidayete eresiniz, dediler. De ki: Hayır, biz Hanif olan İbrahim'in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.
Muhammed Esed : Onlar: "Yahudi ve Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız" derler. De ki: "Hayır, (bizimki) batıl olan her şeyden yüz çeviren ve Allah'tan başkasına ilahlık yakıştıranlardan olmayan İbrahim'in inanç sistemi(dir)."
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve dediler ki: "Yahudi veya Nasranî olunuz ki hidâyete ermiş olasınız" De ki: "Biz Hanîf olarak İbrahim'in milletine tâbi bulunmaktayız. O, müşriklerden değildir."
Şaban Piriş : -Yahudi ve Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız, demektedirler; Sen de ki: -Hayır, hanif olarak, müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine (uyunuz ki hidayete eresiniz)
Suat Yıldırım : Bir de: "Yahudi veya Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız" dediler. De ki: "Biz bütün batıl dinlerden uzaklaşmış olarak İbrâhim'in dinine tâbi oluruz. O hiçbir zaman müşriklerden olmadı."
Süleyman Ateş : "Yahûdi veya hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız." dediler. De ki: "Hayır, biz dosdoğru İbrâhim dinine (uyarız). O, (Allah'a) ortak koşanlardan değildi."
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: "Yahudi veya Hıristiyan olun ki hidayete eresiniz." De ki: "Hayır, (biz) Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dini (üzereyiz) ; o müşriklerden değildi."
Ümit Şimşek : Bir de 'Yahudi veya Hıristiyan olun da doğru yolu bulun' dediler. De ki: Doğrusu, biz bâtıl dinlerden uzaklaşıp hakka yönelen İbrahim'in dini üzereyiz. O hiçbir zaman müşriklerden olmadı.
Yaşar Nuri Öztürk : "Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi."
Hacet namazının kılınışı:
Hacet namazını perşembeyi cumaya bağlayan gecelerde veya kandil gecelerinde kılınması asildir. Ama bütün gecelerde kılınabilir. Önce boy abdesti alınır. Sonra hacet namazına niyet edilir.
Namazda aşağıdaki âyetler okunur:
1. Rekâtta: Subhaneke + Fatiha + 3 Âyetel Kürsî
2. Rekâtta: Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas.
2. Rekâtın sonunda : Ettehiyyâtü
3. Rekâtta: Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas.
4. Rekâtta: Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas.
Namaz tamamlandıktan sonra Allah'tan hacet neyse o istenir. Allah'tan mürşid istemek için bu namaz kılındıysa mürsid istenir.
Bu namazdan sonra hiç konuşmadan yatmak gerekir. Yatarken kıbleyi sağa alacak şekilde yatak kurulur. Vücudun ön cephesi kıbleye çevrilerek yan üstü yatılır, 3 Âyetel Kürsî okunur ve Allah'tan mürşid istenir. Eğer kişinin haceti mürşid değil de başka bir hedefe ulaşmaksa (zahirî veya Batıni bir hedef olabilir) o hedefe ulaşmak istenir. Sessiz zikir (hafî zikir) bu istekten sonra baslar. Yanüstü yatıldığı için sağ kulak yastığa gelecektir. Bas biraz sağa, sola oynatılarak kulakta kalbin atışlarının, basınç sebebiyle rahatça duyulacağı pozisyona gelinir. Ve kalbin her çift atışında "Allah, Allah" diyerek kişi Allah'ı zikr-i hafî ile (yani sessiz olarak) içinden zikredecektir.
Eğer ilk namazdan sonra yatıldığında birşey görülmez ise tekrar tekrar, her perşembeyi cumaya bağlayan gece namaza devam edilmelidir. Her gece de kılınabilir. ALLAH'A EMANET OLUN