Onlar da Asya kökenli…
Onlarda da feodal ilişkiler sıkı…
Onların şogunları ve samurayları, bizim güçlü padişahlarımız ve yeniçerilerimiz vardı.
Onlar da köylü toplumuydular…
Dillerimiz bile aynı dil grubunda…
Tarihsel modernleşme sürecimiz benzer dönemlerde başlar…
Onlar da en az bizim kadar, hatta daha fazla savaşlara maruz kalmışlardır.
Onlar da 1.Dünya savaşına katıldılar…
Onlar da batılıların saldırısına uğradılar…
Onların İmparator Meiji’si, bizim büyük önder Atatürk’ümüz vardı.
Ancak, onlar fazladan 2.Dünya savaşına da katıldılar, yerle bir oldular.
Bizde tarıma elverişli arazi Japonya’nın 2 katından fazla. Oysa,Türkiye'nin yüzölçümü Japonya’nın iki katından fazla, nüfusu Japonya’nın yarısına yakın.
Afetler bizi de vurur, ama onları tsunamiler, tayfunlar ve depremlerle daha sık ve şiddetli vurur. Dünyadaki her 5 depremden biri Japonya’da meydana gelmektedir.
Onlar birçok açıdan şansız olmalarına rağmen işi asla şansa bırakmadılar…
Japonlar, İmparator Meiji 1912’de öldükten sonra modernleşme ve gelişme sürecini hiç kesintiye uğratmadılar. Köklü değişimler yaptılar ve gelişmeyi sürdürdüler. Batıdan kopmadılar, ama batıya sömürülmediler… Uzakdoğu’daki batıyı gerçekleştirdiler.
Küçük feodal bir devletten ve fakir köylü toplumundan dünyanın üçüncü dev ekonomisini meydana getirdiler…
Şimdi, azıcık batıya hevesli ama oldukça zengin ve modern bir Japonya var…
Atatürk’ün bizlere gösterdiği muasır medeniyet seviyesine çıkma ülküsünü onlar başardılar.
Biz iki arada bir derede kaldık…
…
11 Mart 2011 tarihi Japonya için tsunami+deprem felaketi getirdi. Kıyamet koptu sandık. Deprem son zamanların en şiddetlisi: 8.9. Ölü sayısı henüz 1000 civarında.
16 Ocak 1995 tarihinde meydana gelen, 6.9 (~7.3) büyüklüğündeki deprem, güzel bir liman şehri olan Kobe’yi vurdu ve depremde yaklaşık 5500 kişi öldü.Ölenlerin yarıdan fazlası 60 yaş ve üzeri idi. 1998’de Kobe’ye gittiğimde depremden hiçbir iz yoktu.
1999’da körfez kenti Kocaeli’yi vuran 7.5 şiddetli depremde resmi raporlara göre yaklaşık 18 bin, resmi olmayan raporlara gore yaklaşık 50 bin kişi hayatını kaybetti.Depremin yaraları uzun süre sarılamadı.
Japonlar depremle de yaşamayı ve başetmeyi öğrenmişlerdir. Binalar çok sağlam, insanlar eğitimli, mobilyalar duvara çakılı ve her Japon yatağının altında acil durum veya deprem çantası ile uyuyor…
Gelişmişlik düzeyinde bizden olduçka ilerdeler ama, depremlerdeki can kaybı ve hasarda kat kat geridedirler…
…
12.03.2011
Dipnot: Bir Japon Profesöre “Japon mucizesi” nedir?Diye sorduğumda, bir sürü güzel şey anlattıktan sonra, konuşmasının bir yerinde şöyle diyordu:“Bir Japon çöpçüsü de devlet başkanı da çalışıken çok mutlu ve heveslidir, oysa Almanya’da gördüğüm Doğu Avrupa’dan gelen işçiler ve özellikle de Türkiye’den gelen işçiler çok mutsuz çalışıyorlardı”.
Prof.Dr.Yavuz Öztürkler Kars VHO Başkanı