Kars Manşet Yazarı Prof. Dr. Yavuz Öztürkler'in "İşçiler ve İşsizler" başlıklı yazısı:
Almanya “acı vatan” olarak ortak hafızamıza kazınmasına rağmen, ülkemizin çok önemli bir yarası olan işsizliğe merhem olmuştur.
“Almancı” veya “gurbetçi” yurttaşlarımız çok iyi bilirler ki, üretime çok önem veren batıda işverenler fabrikalarda bir saniyeyi bile boşa geçirmez ama olanaklar ölçüsünde işçisini de memnun etmeye çalışırlar. İşçi işverenin bir kölesi, işveren de efendisi değildir. Üretim ve kâr olduğu müddetçe işçi de işveren de mutludur.
İşçilerin en fazla sorun yaşadığı ülkeler genellikle işsizliğin fazla olduğu ülkelerdir. Çünkü “işsizlik gerçeği “ işçiler üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandıkça, mobing olgusu artmakta, işini kaybetme korkusuyla yaşayan işçi ekmek parası ve ucuz işçilik kıskacında kalmaktadır. Böylece “işsizlik” dramatik bir olgu olarak görülmesi gerekirken bir sömürü aracına dönüşebilmektedir. Oysa “ işçinin emeğinin karşılığını teri kurumadan ver” diyen bir inanç ve kültürel değerlerden gelen toplumumuzda işçiler sömürülmemeli hak ve evrensel hukuk çerçevesinde layık oldukları refah ve gelir düzeyine ulaşmalıdırlar. İşçi hakları “siyasetin malzemesi veya konusu olmaktan çok herkesin üzerinde mutabık kaldığı siyaset üstü bir hak ve hukuk meselesi gibi görülmelidir.
İşçinin işini önemsediği, işyerini sahiplendiği, işyerini yüceltmek için elinden geleni yaptığı, işverenin ise işçisinin hakkını bir tamam zamanında teslim ettiği bir yerde üretim ve huzur kuşkusuz kendiliğinden gelecektir.
Eğer üretim ve kazanç olmazsa işsizler ordusu gittikçe büyüyecek bu da emeğin ucuzlamasına ve işçilerin moral ve gelir açısından düşük profilli olmasına neden olacaktır. Bu durum üretime yeterince katkıda bulunamayacağından ortaya huzursuz edici bir kısır döngü çıkacaktır.
Kısaca, dışarıda bekleyen işsizler mevcut işçiler için bir şantaj aracı haline geldiği sürece hiçbir sorunu çözemeyiz. Daha fazla üretim, kazanç ve ihracatın yollarını bularak ve işsizliği her geçen gün eriterek çözebiliriz.
Her kesimden tüm çalışanlarımızın ve işçilerimizin emeklerinin karşılığını kişisel onuru ve haklarını kaybetmeden aldığı, kimsenin işini kaybetme kâbusu yaşamadığı, işini şevkle yaptığı, mutlu, verimli ve barış içinde bir dünyada yaşamamız dileği ile İşçi Bayramı kutlu olsun.