Nedir bu GDO?…
GDO, genetiği değiştirilmiş, genetiği ile oynanmış canlı demek.
Örneğin bu yöntemle mavi renkli gül elde edebilir, belki de çölde çiçek yetiştirebilirsiniz.
Soğuğa, suya veya kuraklığa dayanıklı mısır, buğday, pirinç, domates yetiştirebilirsiniz.
GDO’lu tohumlar sayesinde zararlı böceklerden bitkileri koruyabilirsiniz, daha kaliteli ve çok ürün elde edebilirsiniz.
Bu faydalarına karşın, bilindiği üzere son günlerde GDO’nun zararları üzerine çok ciddi tartışmalar başladı ve çok tedirgin edici iddialar ortaya atıldı.
Örneğin; GDO'lu soya ile beslenen anne-babalardan olan farelerin yüzde 56'sının
doğumdan 3 hafta sonra öldüğünün bilimsel olarak kanıtlandığı ve ülkemizde GDO’lu ürün ithalatından sonra parmak çocuk doğumlarında artış gözlendiği iddia ediliyor…
Antibiyotiğe direnç geliştirdiğinden gün gelir antibiyotiklerle tedavi olamayabiliriz.
Gıda alerjisi ve kısırlık gelişebilir…
GDO’lu pirinçle vücudumuzun vitamin sentezi yeteneği azalabilir yada yok olabilir…
GDO’lu ürünlerin 70 milyar dolarlık bir pazarı var.
Türkiye bu pazarlardan biri…
GDO’lu ürünlere “yüzyılın tehlikesi, Frankeştayn ürünler ve tarımın kabusu” gibi lakaplar takılmaya başlandı. Böcek ilacı kullanımını azaltmadığı da iddialar arasındadır.
Zararlı olduğuna dair iddialar ünlü bilim adamları ve etkili sivil toplum örgütleri tarafından dile getirilmekte, tartışma ve tepkiler ülkemizde ve dünyada büyümektedir.
Bakanlık yetkilileri, GDO yönetmeliğinin özellikle ithal edilen GDO’lu ürünlerin denetim altında tutulması için çıkarıldığını savunmaktadırlar…
Gıda güvenliği ve sağlık üzerine standartları, kuralları ve önerileri belirleyen,rehberler çıkaran Dünya Gıda Örgütü (FAO), Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Kodeks Alimenterius ve Avrupa Konseyi (EC) gibi çok ciddi ve güvenilir kuruluşların bu konu ile ilgili 2003 yılından beri uzmanlar kurulundan çıkarmış oldukları yayınları ve raporları incelediğinizde kısaca diyor ki;
“GDO, 35 yıldır tartışılmaktadır ve henüz kesin bir sonuca varılmış değildir. Gıda güvenliği ,insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerine ilişkin elimizdeki veriler ve bilgiler kısmi ve sınırlıdır. GDO’lu ürünlerin ekiminin birçok yönden ele alınması ve GDO üzerine uzun süren derin araştırmalar yapılması gereklidir.“
Yani, konuya oldukça temkinli yaklaşıyorlar. Zararlı olup olmadığı şimdilik kesin değil…
Uzun sözün kısası, GDO şimdilik bir muamma olarak karşımızda durmaktadır…
Şüpheli durumlardan sakınacak mıyız? Yoksa risk almaya devam mı edeceğiz?...
05.11.2009
Prof.Dr.Yavuz ÖZTÜRKLER
Kars Ardahan Iğdır VHO Başkanı