Klinik Psikolog Sinem Baran Ekinci, Aile ve Çift Terapisinin önemini anlatarak, mutlu ve sağlıklı bir evlilik için faydasının da büyük olduğunu söyledi.
Aile ve çift terapisinin değişim ve gelişimi sağlamak adına, aileler ve çiftler arasındaki yakın ilişkinin çalışıldığı, psikoterapinin bir dalı olduğunu ve içinde terapi sözcüğü geçen her uygulamayı ancak bir psikolog tarafından yapılması gerektiğini belirten Klinik Psikolog Sinem Baran Ekinci, “Çift terapisi evlilik öncesinde de yapılabilir. Mutlu ve sağlıklı bir evlilik için faydası büyüktür. Bireylerin diğer insanlarla kurdukları ilişkiler, ruh sağlıkları ve duygusal doyumları açısından çok önemlidir. Özellikler ebeveyn, eş ve çocuklar gibi kişilerle kurulan yakın ilişkilerde, bu rol daha belirgin bir hal alır. Bu yakın ilişkilerden birisi olan evlilik ilişkisinde, eşler zaman zaman çatışmalar, zorlu ve sıkıntılı dönemler yaşayabilirler. Aile ve çift terapisinde amaç, aile içinde ve çiftler arasında yaşanan zorlu ve sıkıntılı süreçlerin ele alınarak çatışmaların çözülebilmesi ve tüm aile üyelerinin sağlıklı yönde değişiminin ve gelişiminin sağlanmasıdır. Hem aile içi ilişkileri düzenlenmesi hem de diğer insanlar ve durumlar ile ilişkilerin düzenlenmesi hedeflenmektedir. Ülkemizde aile ve çift terapisi son yıllarda giderek artan bir öneme sahiptir. Bireyler, sıkıntılı ve zor olan döngülerinden kurtulabilmek için tüm sistemde meydana gelebilecek bir değişime ihtiyaç duymaktadırlar. Terapistler, aile üyelerinin birbirlerine yardım edebilmeleri için yapıcı yollar bulmasına yardım ederler. Her bir üyenin sıkıntısı aile sistemi içinde değerlendirilir. Aile ve çiftlerle olan çalışmaların uzun vadeli etkisi söz konusudur. Terapiye katılan bireyler, kendileri ve diğer aile üyeleri hakkında daha fazla şey öğrenmektedirler. Bireylerin birbirleri ile kurdukları yakın ilişkiler desteklenmektedir. Problemlerle baş etme becerilerinin edinilmesi ile birlikte, sadece o anda yaşanan durumlara çözüm üretilmesi değil, sonrasında da yaşanabilecek bazı zor durumlarla baş edilebilesi sağlanabilmektedir.” dedi.
Aile ve Çift Terapisinden yararlanması gereken kişileri de açıklayan Ekinci açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Özellikle aile ve çift ilişkilerinde problem yaşayan herkes bu terapi yönteminden yararlanabilir. Aile ve çift terapisinin çok geniş ve yaygın bir kullanım alanı vardır. Tüm psikiyatrik/psikolojik bozukluklarda, diğer yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Kullanım alanlarından bazıları aşağıdaki gibidir:
Çift ilişkileri
Evlilik problemleri
Boşanma
Çocuk, ergen ve yetişkin ruh sağlığı
Çocuk ve ergenlerde davranış bozukluğu ve okul problemleri
Yeme bozuklukları
Alkol ve madde kullanımı
Kronik fiziksel rahatsızlıklarla
Yas, kayıp ve travmalar
Duygusal istismar, ihmal ve şiddet
Aile yaşamında değişiklikler (iş değişikliği, taşınma vb.)
Anksiyete ve depresyonu da içeren duygusal bozukluklar
Ebeveynlik becerileri
Üvey bireyi bulunan aileler destek.
Psikoseksüel zorluklar
Evlat edinme, üvey ebeveyn/çocuk ilişkileri
Kendine zarar verici davranış
Travma sonrası çocuklara, gençlere ve yetişkinlere destek
Göç eden ailelere destek
İş stresi
Ekonomik problemler
Birçok durumda, diğer psikoterapi yöntemleri ve bazen de ilaçla tedavi yöntemi eşlik edebilmektedir.
Bazı durumlarda, aile ve çift terapisi yasal olarak önerilmektedir. Örneğin aile mahkemelerinde boşanma vb. bazı davalarda önce aile/çift terapisi önerilmektedir.”
Aile ve Çift Terapisinin uygulama yöntemleri hakkında da bilgi veren Ekinci, “Aile ve çift terapisi uygulamalarının farklı yöntemleri vardır. Bazı uygulamalarda tüm aile üyeleri aynı seansta bir araya gelirken, ağırlıklı olarak terapist aile üyelerinden bir ya da ikisini veya çiftleri tek tek görebilir. “Özellikle çocuk merkezli aile terapisi uygulamalarında, bazı durumlarda, çocukları öğretmenleri, okul rehberlik servisi ya da sosyal hizmet uzmanları ile görüşmeler söz konusu olabilmektedir.” diye konuştu.