Bursa'da dağ köylerinden biri olan Ağlaşan'da bilinmeyen bir nedenden dolayı yüzlerce çam ağacı kesildi. Ağaçların kesilmesine karşı gözyaşlarını tutamayan köylüler hıçkıra hıçkıra ağladı. Doğader Başkanı Murat Demir, ağaç kesiminin gençleştirme çalışması olamayacağını belirterek, "Burada yanlış uygulama yapılıyor. Adeta tarla biter gibi ormanlarımız talan edilmiş" dedi.
Bursa'da Kestel ilçesine bağlı Ağlaşan Mahallesinde bilinmeyen nedenle yüzlerce çam ağacı kesildi. Uzun yıllardır ağaç kesimi yapıldığını söyleyen mahalle sakinleri son yıllarda ormanların talan edildiğini ifade etti. Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER)ile ağaç kesilmesine karşı eylem yapan köylüler, buna razı olmadıklarını söyledi. Ağaç kesimine karşı duygularına hakim olamayan köy sakinleri hıçkıra hıçkıra ağladı.
"Mezarlıklar hariç yeşil alan kalmadı"
Şehir merkezlerinde yeşil alan kalmadığını ifade eden DOĞADER Başkanı Murat Demir, "Bugün burada Ağlaşan köyünde derneğimiz DOĞADER'e yapılan ihbar üzerine geldik. Hemen arkamızda görmüş olduğunuz çam ormanları adeta tarla biçer gibi talan edilmiş. Ormanlar tarla değildir. Ormanlar sadece ağaç da değildir. Ormanlar yüzlerce yılda oluşur. Orman Müdürlüğümüz yanlış bir uygulama yapmaktadır. Biz çevreciler ve bu köyde yaşayan insanlar olarak bu uygulamaya karşıyız. O yüzden bugün buradayız. Köy dediğiniz, dağ dediğiniz yer ormanlık olur. Köyün etrafındaki hektarlarca ağacı kesmişler. Eğer müdahale edilmezse yüzlerce dönüm ağacı kesecekler. Orman olmazsa yağmur olmaz, kar olmaz, oksijen olmaz. Ormanlarımız korumak zorundayız. Kuraklığa karşı ormanlar candır. Bursa'nın şehir merkezindeki yeşilliği bitirdik. Mezarlıklar hariç yeşil alan kalmadı. Bursa'nın yeşilliğini tarla gibi biçiyoruz. Ormanlar tarla değildir. Genç yaşlı bakılmaksızın ağaçlar kesilmiş" şeklinde konuştu.
"Doğal afetlere karşı bizim en büyük önlemlimiz ormanlardır"
Doğal afetlerin önüne geçmede ormanların büyük bir rol oynadığını söyleyen Demir, "Yurdumuzun dört bir yanında onlarca yangın haberi alıyoruz. Bursa'da geçtiğimiz hafta 7-8 bölgede ormanlar yandı. Uludağ Üniversitesinin içinde bile yangın çıktı. Yurtlar tedbir amaçlı boşaltıldı. Bir yanda yanan ormanlarımıza üzülürken, bir yandan Bakanlığımız, Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz, ilçe Belediyelerimiz ormanları yeniden yeşillendirmek için kampanyalar düzenlerken, yüzlerce yılda oluşan ormanlarımızı kesip, talan etmelerini istemiyoruz. Değerli Ağlaşan köyü halkı ile burada bir araya gelme amacımız bu kararı verenlere karşı çıkmak. Almış oldukları bu yanlış karardan dönmelerini istiyoruz. Eğer kararlarından vazgeçmezlerse her bir çocuğumuz kendini ağaca bağlayıp, ormanları kestirmeyecek. Ormanlar geleceğimizdir. Geleceğimizi korumak hepimizin görevidir. Gerekeni yapmazlarsa her türlü yasal işlemi başlatacağız. Bursa'mızda ve ülkemizdeki birçok yerde seller, kuraklıklar, iklim olayları yaşanmıştır. Bu doğal afetlere karşı bizim en büyük tedbirimiz ormanlardır. "Ormanlarımızı korumak için neler yapabiliriz" diye düşünürsek, Ağlaşan köyü halkıyla hep beraber yaptığımız gibi ormanlarımızı koruruz. Türkiye'de yaklaşık 23 milyon orman var. Ülkenin yüz ölçümünün yüzde 30'u kadar. Bursa'nın yüzde 46'sı ormanlık bölge. Biz sellerle, doğal afetlerle mücadelede ormanlarımızı korumalıyız ki afetlere karşı önlem alalım" dedi.
Köy sakinleri kesilen ağaçlar için gözyaşı döktü
Ağaçların kesilmesine yüreğinin dayanmadığını ifade eden 65 yaşındaki Sabriye Çavuş, "Ben doğma büyüme Bursa Sinandede'liyim. Astım hastasıyım. Emekli oldum. Buradan yer aldım. Babam buranın yerlisiydi. Astım hastası olduğum için buradan ev aldım. Bu ağaçları neden kesiyorlar, anlamıyorum. Biz köy halkı olarak ağaçların kesilmesine karşıyız" diye konuştu.
Köy sakinleri orman yetkililerinin kendilerine bir izahat da vermediğini kaydederken, kesim işleminin gençleştirme çalışmasından farklı bir boyutta olduğu ifade edildi.