Yüzbinler 1 Mayıs’ı kutladı

1 Mayıs İşçi Bayramı, Taksim'de toplanan on binlerce işçi tarafından coşkuyla kutlandı.

Kurulan platformdan Türkçe ve Kürtçe şarkılar seslendirilirken, kutlamalar renkli görüntülere sahne oldu. Polis ekipleri, 1 Mayıs kutlamaları nedeniyle Taksim ve çevresinde olağanüstü güvenlik önlemleri aldı.

 

 Bölgede adeta kuş uçurtulmazken, sendika, sivil toplum kuruluşu, parti ve dernek üyeleri erken saatlerden itibaren dört koldan Taksim Meydanı'na yürüdü. Katılımcılar, oluşturulan arama noktalarında sıkı bir kontrolden geçirildikten sonra meydana alındı.

 

Ellerinde bağlı bulundukları kuruluşların bayrak ve flamaları bulunan gruplar, attıkları sloganlarla 1 Mayıs'ı kutladı. Bazı işçilerin, kutlamalara çocuklarıyla birlikte katıldıkları görüldü. Kutlamalar kapsamında kurulan platformda sahne alan sanatçılar, söyledikleri şarkılarla katılımcıları adeta coşturdu. Türkçe ve Kürtçe şarkıların yanı sıra marşların seslendirildiği kutlamalar, renkli görüntülere sahne oldu.

 

Halayların çekildiği kutlamalar sırasında, 1977 yılındaki saldırıda hayatını kaybeden 34 kişinin isimleri okundu. İsimlerin okunmasıyla birlikte binlerce kişi hep bir ağızdan "burada" diye bağırdı. Kutlamaların tamamlanmasının ardından Taksim Meydanı'nda dağılımlar kontrollü olarak başladı.

 

SAATLER 15:00'I GÖSTERİRKEN

 TÜRK-İŞ, DİSK, KESK ve HAK-İŞ işçi ve memur konfederasyonlarının öncülüğünde Taksim Meydanı'nda düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamasına katılanlar, çeşitli yönlere doğru dağılmaya başladı.

 

Taksim Meydanı'ndaki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamasına katılanlardan bazılarının, konuşmaların ardından müzik etkinliklerinin sürdüğü sırada alandan ayrılmaya başladıkları görüldü.

 

KÜRSÜDE PANKART

Bu arada, Kardeş Türküler'in konseri sırasında kürsüye çıkan bazı Konak Belediyesi temizlik işçileri, ''Zafer bizim olacak. Konak Belediyesi Taşeron Temizlik İşçileri'' yazılı pankart açtı.

 

İşçiler, bir süre kürsüde slogan attıktan sonra görevliler tarafından aşağıya indirildi.

 

Kürsü önünde eylemlerini sürdüren gruptan bir kişi, ''Bu kürsüler bizim ama onlar bizim yerimize çıkıp konuşuyor. Biz de bu kürsüleri onlara bırakmayacağız. Onların baskıları bizi yıldıramaz'' dedi.

 

''Ölmek var dönmek yok'', ''Zafer direnen işçilerin olacak'' şeklinde sloganlar da atan grup, türkülere de eşlik ederek oynadı.

 

KESK KORTEJİNDE İLGİNÇ GÖRÜNTÜLER

Öte yandan, Tepebaşı'nda toplanarak Tarlabaşı Bulvarı üzerinden Taksim Meydanı'na ulaşan KESK kortejinde yer alan ''Yeşiller Grubu'', ''Doğanın ve insanın sömürüsüne son'' yazılı pankartın arkasında şarkılar söyleyerek alana girdi. Bu gruptaki bazı kadınların, çeşitli sembollerle yüzlerini boyadıkları görüldü.

 

Emeğin Partisi (EMEP) üyelerinden bazıları da kuklalar taşıdı. Gruptan bir kişi, aşçı elbisesi giyerek, ''Aşçıyım, açım, doyuruyorum ama doyamıyorum'' yazılı pankart taşıdı.

 

''Kartal Lisesi öğrencileri'' imzalı pankart taşıyan bir grup ise ''Parasız, sınavsız üniversite istiyoruz'' şeklinde slogan attı.

 

''Bağımsız Gazeteciler Platformu'' pankartının arkasından gelen grup da ''Biz iyi çocuk değiliz, krala çıplak deriz'' yazılı pankart taşıdı. Karikatürcüler Derneği üyeleri de çizdikleri çeşitli karikatürleri taşıyarak yürüdü.

 

Kutlama nedeniyle seyyar satıcılar, üzerinde ''Yaşasın 1 Mayıs'' yazılı ve bazı resimler bulunan tişörtleri 10 liraya sattı.

 

Seyyar simitçilerin miting nedeniyle tezgahlarına doldurdukları simitleri sabah saatlerinde tanesi 1 liraya satarken, mitingin sona ermeye başladığı saatlerde ise 4 tanesini 1 liraya sattıkları görüldü.

 

Güvenlik önlemleri kapsamında Taksim Meydanı ve çevresindeki çöp bidonları ve konteynerlerinin kaldırıldığı dikkat çekti.

 

 KUTLAMALARA BAŞLARKEN

TÜRK-İŞ, DİSK, KESK ve HAK-İŞ işçi ve memur konfederasyonlarının öncülüğünde Taksim Meydanı'nda düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamasında öğle saatlerinde konser programına geçildi.

 

1 Mayıs Taksim kutlamalarını örgütleyen bütün emek, meslek örgütleri, siyasal partiler, demokratik kitle örgütleri, platformlar adına hazırlanan ortak 1 Mayıs açıklaması, 3 işçi tarafından okundu.

 

''Bizler bu ülkenin işçileri, kamu emekçileri, meslek sahipleri, emeklileri, işsizleri, yoksulları, kadınları, gençleri olarak, tüm dünya emekçileriyle birlikte 1 Mayıs alanlarında, emeğin bayramındayız'' denilen açıklamada, ''Barış için, özgürlük için, demokrasi için, saygın bir iş için, savaşsız bir dünyada sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için birlikteyiz'' denildi.

 

Sosyal adalet, eşitlik, bağımsızlık ve sendikal haklar için bugün başta Taksim olmak üzere tüm alanlarda omuz omuza olunduğu vurgulanan açıklamada, 1 Mayıs'ın güvencesiz, esnek, kuralsız çalışmanın, taşeronlaşmanın yaygınlaştırıldığı koşullarda karşılandığı savunularak, ''Emekçilerin yarısı kayıt dışında çalışıyor, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller korunuyor ve örgütlenen işçiler işten atılıyor. İş kazası adı verilen işçi cinayetleri durmak bilmiyor. Torba yasa ile her alanda emekçilerin hak ve çıkarları geriye götürülmek isteniyor'' ifadesine yer verildi.

 

Sosyal adalet, eşitlik, özgürlük ve demokrasi istendiği ve özgürlükçü, eşitlikçi, sivil demokratik bir anayasa ve yasa için, inanç ve düşünce özgürlüğü için seslerin yükseltildiği ifade edilen açıklamada, özgürlükten, demokrasiden ve sosyal devletten vazgeçilemeyeceği belirtildi.

 

Açıklamada, daha sonra şu ifadelere yer verildi:

''İşsizliğin önlenmesini, kıdem tazminatı hakkımızın korunmasını, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimlerinden vazgeçilmesini istiyoruz. İşsizlik Sigortası Fonu'nun amacı dışında kullanılmasına karşı çıkıyoruz. Sağlık ve sigorta alanındaki mağduriyetlerimizin giderilmesini istiyoruz. Asgari ücretin insan onuruna yakışır olmasını, vergi adaletsizliğinin giderilmesini istiyoruz. İş cinayetlerinin önlenmesini, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin artırılmasını istiyoruz.

 

Taşeronlaşma ve kayıt dışı ekonominin engellenmesini, özelleştirilmenin durdurulmasını istiyoruz. Antidemokratik sendikal yasaların değiştirilmesini, toplu pazarlık ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl bir şekilde çözümünü, din, vicdan ve düşünce özgürlüğünün toplumun tüm kesimlerinde hakim kılınmasını istiyoruz. Cezaevlerindeki yaşam koşullarının insan onuruna yakışır bir şekilde iyileştirilmesini, ağır hastaların tahliye edilmesini istiyoruz. Doğal yaşamın korunmasını ve ekolojik çevrenin katline son verilmesini istiyoruz.

 

Kadına yönelik şiddetin engellenmesini, istihdamda kadın emeğine daha çok yer verilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılmasının sağlanmasını istiyoruz. ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda güvenlik ve adaletin kuşkulara yer bırakmayacak şekilde sağlanmasını istiyoruz. Biz 1 Mayıs 1977'nin aydınlatılmasını ve kaybettiklerimizin faillerinin bulunmasını, adalet önüne çıkarılmasını istiyoruz. Biz Arap halklarının mücadelesini destekliyor, onlara yapılan tüm antidemokratik müdahaleleri kınıyoruz.''

 

''Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu'' adına hazırlanan ortak bildiri ise Türkçe olarak Süleyman Batur, Kürtçe olarak da tekstil işçisi Ruşen Bana tarafından okundu.

 

İşçi sınıfının bütün haklarının gasp edildiği, bütün mevzilerinin dağıtılmak istendiği günlerde olunduğu savunulan bildiride, bugünlere kolay gelinmediği ifade edildi.

 

Bildiride, ''Şimdilerde emekçilere lütfetmiş gibi '1 Mayıs'ı biz verdik' diye övünen ve emekçileri nankörlükle suçlayan hükümet sahtekardır. Biz buraya sokak sokak dövüşerek, bu alanın her santimini alın terimizle ve kanımızla hak ederek geldik. Bugün burada yeni bir tarihe, aydınlık bir geleceğe yürüyoruz. Bu büyük kervan artık geri döndürülemez. Yolumuz açıktır. Biz o yolu kendi ellerimizle açacağız'' denildi.

 

34 YILLIK PANKART

Kutlama programı kapsamında konuşmaların tamamlanmasının ardından konser programına geçildi. İlk olarak Grup Yorum'un sahne aldığı konser programında, daha sonra Kardeş Türküler ve Agire Jiyan konser verdi.

 

Konser programı sırasında gazetecilerin talebi üzerine Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu tutuklu gazeteciler de selamlandı.

 

Taksim Meydanı'ndaki kutlama programına, CHP milletvekilleri Bayram Meral, Mehmet Sevigen ve Çetin Soysal, DİSK'in öldürülen genel başkanlarından Kemal Türkler'in eşi Sebahat ve kızı Nilgün Türkler, sanatçı Rutkay Aziz ve Orhan Alkaya ile halen ''Balyoz Planı'' davası kapsamında tutuklu bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın eşi Nilgün Doğan da katıldı.

 

Bu arada, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) bahçesinde 2 vinç arasında açılan ve üzerinde ''Tüm işçi ve Emekçilerin Bayramını kutluyoruz. 1 Mayıs'' yazısı bulunan pankartın, 1 Mayıs 1977'deki olaylı kutlamada kullanıldığı ve o günden bu yana DİSK tarafından korunduğu öğrenildi.

 

Pankartın, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın özel izniyle AKM bahçesinde açıldığı belirtildi.

 

ÖĞLE SAATLERİNDE

İstanbul'da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlama programı, işçi ve memur sendikaları konfederasyonları, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinden oluşan kortejlerin Taksim Meydanı'nda yerlerini alması ile başladı.

 

1 Mayıs Tertip Komitesi'nin ortak açıklaması, DİSK Genel Başkan Yardımcısı İsmail Yurtsever tarafından okundu.

 

Yurtven, ''Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yol arkadaşlarımız, devrimciler, işçiler merhaba'' diyerek başladığı konuşmasında, ''İşçiler, emekçiler, kamu çalışanları, işsizler, mimarlar, mühendisler, doktorlar, sağlık çalışanları, sanatçılar, aydınlar, yoksullar, dışlanmışlar, ezilenler sosyalistler, demokratlar, kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar, yüreği bu memleketin mutluluğu için atanlar hepinize tertip komitesi adına hoş geldiniz'' dedi.

 

Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlayan Yurtseven, 1 milyon yüreğin bu meydanda, milyonlarca yüreğin de ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs alanlarında attığını ifade ederek, şunları kaydetti:

 

''İnanıyoruz ki bu ses Türkiye'nin aydınlık geleceğinin sesi olacaktır. Bu ses, işsizliğe, açlığa, yoksulluğa karşı söylenmiş en güçlü cevap olacaktır. Bu ses, eşitliğin, özgürlüğün, barışın sesi olacaktır. Bu ses baskıya direnenlerin, teslim olmayanların haykırışı olacaktır. Bu ses, ülkemizde ve Ortadoğu'da emperyalist saldırganlara karşı haykırış olacaktır. Kapitalist sistemin yarattığı ekolojik tahribata, yoksulluğa, işsizliğe karşı emeğin haykırışı olacaktır.''

 

Yurtseven, daha sonra alanda bulunanları, 1 Mayıs 1977'de Taksim Meydanı'nda, 1989'da Şişhane'de ve 1996'da Kadıköy'de öldürülenlerin özgürlüğü ve demokrasi mücadelesinde yitirilen yüzlerce insan anısına saygı duruşuna davet etti.

 

Alandaki topluluğun bir dakikalık saygı duruşunda bulunmasının ardından ölen işçilerin isimleri okundu. Alanda bulunanlar ''Burada'' diye yanıt verdi.

 

Ardından da Ruhi Su Dostlar Korusu ve sanatçılar, ''1 Mayıs Marşı''nı okudu. Emek ve meslek örgütleri adına ortak açıklama da direnişte olan 2 işçi tarafından okundu.

 

İSTENMEYEN OLAYLAR

Bu arada, DİSK kortejinin Taksim Meydanı'na ulaşmak üzere kullandığı Cumhuriyet Caddesi üzerinde kurulan polis kontrol noktasında, kısa süreli arbede yaşandı. Bazı kişilerin bu sırada bariyerleri tekmelediği ve yıkmaya çalıştığı görüldü.

 

Öte yandan, Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'na çıkarak terör örgütü elebaşının resminin yer aldığı bir bez parçası çıkartan maskeli bir kişi, daha sonra anıttan inerek ayrıldı.

 

Ayrıca, barikatı aşarak anıta tırmanan bir grup da Atatürk heykelinin boynuna BDP flaması bağladı. Ellerinde parti bayraklarını sallayan ve yüzleri örtülü olan grup, anıttaki heykellerin üzerine oturarak kutlamayı izledi.

 

ÖĞLE SAATLERİNE DOĞRU 

TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ VE KESK tarafından çeşitli noktalarda oluşturulan kortejler, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamasına katılmak üzere öğle saatlerine doğru Taksim Meydanı'na ulaştı.

 

CHP ve HAS Parti'nin de aralarında bulunduğu siyasi parti ve çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilci ve üyeleri, Beşiktaş'taki Fiyapı İnönü Stadyumu önünde TÜRK-İŞ konfederasyonu öncülüğünde oluşturulan kortejde yerlerini aldı.

 

Davul ve zurna, yüksek sesli müzik eşliğinde halaylar çekilen ve oyunlar oynanan kortej, oluşum tamamlandıktan sonra Taksim Meydanı'na ulaşmak üzere yürüyüşe başladı.

 

Bu arada, Tepebaşı'nda oluşturulan KESK korteji de Tarlabaşı Bulvarı üzerinde Taksim'e ulaşmak üzere yürüşüşe geçti. Kortejde, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ile milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder de yer aldı.

 

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tuncel, ''İşçi sınıfının gösterdiği direniş ve mücadeleyle yasaklanan Taksim'i geçen sene geri aldık. Geçen yıl olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs'ı bayram havasında kutlayacağız'' dedi.

 

Önder de ''Tüm işçilerin ve emekçilerin bayramı kutlu olsun. 1 Mayıs'ın bizim açımızdan 2 önemi var. Malum 1 Mayıs işçi bayramı, bu uğurda verdiğimiz mücadeleyi kazandık. Taksim, işçilere kapatılmıştı, direne direne geri aldık. İkinci önemi de diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bir arada bayramımızı kutluyoruz'' diye konuştu.

 

Grup, Beyoğlu Polis Merkezi önünde oluşturulan arama noktasından geçerek, Taksim Meydanı'na ulaştı.

 

Öte yandan, Taksim Mete Caddesi üzerinde oluşturulan ve yürüşe geçen HAK-İŞ konfederasyonu korteji de Taksim Meydanı'na girdi. Alana gelen HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, grubu selamladı.

 

Yol boyunca ''Yaşasın 1 Mayıs'' sloganı atan ve ellerinde çeşitli dövizler taşıyan kortejde bulunan Gebze Belediyesi mehteran takımı, çeşitli mehter marşları seslendirdi.

 

Şişli'den yürüyüşe geçen ve aralarında DSP'nin de bulunduğu çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütleri üyelerinin de katılımıyla oluşturulan DİSK korteji de sloganlar ve şarkılar eşliğinde yürüyerek Harbiye'ye ulaştı. Burada Askeri Müze önünde oluşturulan güvenlik noktasından geçen kortej, alana giriş yaptı.

 

Kabataş'tan gelen çeşitli sendikalara üye gruplar da Gümüşsuyu'nda oluşturulan arama noktalarından geçerek, Taksim Meydanı'ndaki yerlerini aldı.

 

 TÜRK-İŞ DE TAKSİM'DE

Dolmabahçe'de oluşturulan TÜRK-İŞ korteji de DİSK, KESK ve HAK-İŞ konfederasyonlarının ardından 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamasının yapıldığı Taksim Meydanı'na giriş yaptı.

 

CHP ve HAS Parti'nin de aralarında bulunduğu siyasi parti ve çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilci ve üyelerinin de yer aldığı TÜRK-İŞ konfederasyonu korteji, Gümüşsuyu'nda oluşturulan polis noktasında gerekli aramalardan geçirildikten sonra alana girdi.

 

Bu arada, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları kapsamında Taksim Meydanı'ndaki The Marmara Oteli önüne kürsü hazırlandı. Kürsünün üzerine ''Emek, Barış, Demokrasi ve Özgürlük'' ile Kürtçe ve Türkçe olarak ''Yaşasın 1 Mayıs'' yazıları bulunan pankartlar asıldı. Ayrıca Atatürk Kültür Merkezi önünde vinçlerden ''Tüm işçi ve emekçilerin bayramını kutlarız'', The Marmara Oteli önünde de ''1 Mayıs'' yazan büyük boy pankartlar yer aldı.

 

Alanda yer alan işçilerin töreni rahat izleyebilmeleri ve duyabilmeleri için 2 büyük boy LED ekranın yanı sıra kürsünün konulduğu güzergah boyunca vinçlere ses düzeni asıldığı görüldü.

 

Meydanın içinde polis görev almazken, meydanı çevreleyen tüm binaların çatı katlarında polis kamerası ve keskin nişancılar konuşlandırıldı.

 

Taksim Meydanı'nda KESK tarafından üzerinde ''Devrim'' yazan uçurtma uçurulurken, tören başlamadan da kürsüden ''1 Mayıs Marşı'' çalındı.

 

Töreni izlemek üzere çok sayıda canlı yayın aracı ve basın mensubu da Gezi Parkı'nda yerini aldı. Ayrıca konfederasyonların yürüyeceği güzergah ile meydan ve çevresine de seyyar tuvaletler konuldu.

 

Tören boyunca Timur Selçuk'un ''1 Mayıs'', Ruhi Su Dostlar Korosu ''İşçi Marşı'', Moğollar'ın ''Bir şey yapmalı'', Ahmet Kaya'nın ''Grev'', Grup Yorum'un ''Avusturya İşçi Marşı'' ile ''Hürriyet Marşı'', Kazım Koyuncu'nun ''Hayde'', Kardeş Türküler'in ''Burçak Tarlası'' türkü ve marşlarıyla Nazım Hikmet'in ''Hava Toprak gibi'' şiiri okundu.

 

Taksim Meydanı'nda konfederasyon kortejlerinin yerini almalarının ardından kürsüden 1 Mayıs'ın Türkiye'de kutlanmasının yasal süreci ve bu süreç içindeki yasaklar ve bunun kaldırılması için verilen mücadele anlatıldı.

 

CUMHURİYET ANITI'NDAKİ ÖNLEMLER

Öte yandan, ilgisiz kişilerin girişlerinin engellenmesi amacıyla Cumhuriyet Anıtı'nın çevresi güvenlik kuvvetlerince 3 sıra bariyerle çevrildi. Anıtın alt kısımlarındaki mermerlere de anıta çıkışların engellenmesi amacıyla yağ sürüldü. Bu önlemlere rağmen bazı kişilerin ellerindeki döviz ve flamalarla anıta tırmandıkları ve kutlamayı buradan izledikleri görüldü.

 

Halkın Kurtuluş Partisi adına bir grup genç de anıta Hikmet Kıvılcımlı'nın posterini asmak istedi. Konfederasyon görevlilerinin kortejler alana girmeden pankart asmanın yasak olduğu yolundaki uyarıları üzerine pankart indirildi. Ancak aynı pankart, daha sonra anıta asıldı.

 

 TAKSİM CUMHURİYET ANITI'NA ÇELENK KONULDU

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla, Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'na çelenk konuldu.

 

Kazancı Yokuşu'ndaki anma törenin ardından Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Taksim Cumhuriyet Anıtı önüne gelerek, zemini kırmızı karanfil olan ve üzerinde de beyaz karanfillerle '1 Mayıs' yazılı çelengi anıta bıraktılar.

 

Burada bir açıklama yapan Kumlu, 1 Mayısın dünya emekçilerinin meydanlarda kol kola girdiği, ekmek, barış, özgürlük, demokrasi taleplerini dayanışma içinde dile getirdiği coşkulu kutlamanın günü olduğunu söyledi.

 

''Bugün yıllardan beri 1 Mayıslarda yaptığımız gibi, yine Kazancı Yokuşu'na karanfiller bırakıyoruz, yine 1 Mayıs 1977'de kaybettiğimiz arkadaşlarımızı en içten duygularımızla anıyoruz'' diyen Kumlu, 1977 yılında meydana gelen Taksim olaylarının herkesi derinden etkilediğini söyledi.

 

Kumlu, coşkulu Taksim kutlamalarının, yıllardan beri en büyük özlemleri olduğunu ve tekrar Taksim'e kavuşmanın, emekçilerin ısrarlı talepleri üzerine geçen yıl gerçekleştiğini belirterek, şöyle devam etti:

 

''Kaybettiğimiz canlara bir borcumuz vardır ki, o da 1977'de yaşanan acı olaylara sebep olanların belirlenip adalete teslim edilmesidir. Bu borç, Türk demokrasisi üzerinde 34 yıldır bir kara lekedir. Bu borç ödenmeden Türkiye'nin vicdanı rahat etmeyecek, demokrasimiz lekeli kalmaya devam edecektir. Bugün tüm dünyada emekçiler, emeğin uğradığı haksızlıklara karşı hep birlikte sesini yükseltiyor. Tüm dünyada emekçiler bir asır önce 8 saatlik çalışma uğruna canlarını veren emekçi kardeşlerini anarken, bugün hala bir çok ülkede, benzeri çalışma koşullarının var olmasına isyan ediyor.

 

Bugün tüm dünyada emekçiler alanlarda demokrasi istiyor, barış istiyor, özgürlük istiyor. Biz bugün burada dünyada ve ülkemizde eşitliği, barışı, kardeşliği, özgürlüğü çağırıyoruz. Emeğin çıkarının savaşta değil, barışta olduğunu biliyor, savaştan yana hiç bir politikaya onay vermeyeceğimizini haykırıyoruz.

 

Biz daha çok demokrasi istiyoruz, çünkü bunu hak ediyoruz. Biz örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü biz örgütlenirken demokrasimizin daha kalıcı hale geleceğini biliyoruz. Biz bugün burada, 1 Mayısta ve Taksim'de ülkeyi yönetenleri ve yönetmeye aday olanları emekçilerin sesine ve taleplerine kulak vermeye çağırıyoruz. Taksim Meydanı'ndan Türkiye'nin ve dünyanın 1 Mayıs alanlardaki coşkulu kutlamalara selam yolluyoruz. Taksim ve diğer 1 Mayıs şehitlerini saygıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun. İşçilerin, memurların, emeklilerin, işsizlerin, gençlerin, emekçilerin ve emeğe gönül vermiş herkesin 1 Mayıs birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutluyoruz.''

 

Anıttaki törene, AK Parti İstanbul Feyzullah Kıyıklık, CHP İstanbul milletvekilleri, Mehmet Sevigen, Bayram Meral, CHP İstanbul Milletvekili adayı Süleyman Çelebi ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de katıldı.

 

KARANFİLLER KAZANCI YOKUŞU'NDA

 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Taksim Meydanı'nda kutlamaya hazırlanan işçi ve memur konfederasyonları başkanları, 1 Mayıs 1977'de çıkan olaylarda hayatlarını kaybedenler anısına Kazancı Yokuşu'na karanfil bırakarak, saygı duruşunda bulundu.

 

DİSK, TÜRK-İŞ HAK-İŞ ve KESK genel başkanları ile bazı sendikaların genel başkanlarının da aralarında bulunduğu bir grup, anma töreni için Kazancı Yokuşu'na geldi.

 

Burada 1 Mayıs 1977'deki olaylarda hayatlarını kaybeden işçiler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunan grup, yokuşa karanfiller bıraktı.

 

Törene, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, eski DİSK Genel Başkanı ve CHP Milletvekili adayı Süleyman Çelebi, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu katıldı.

 

 BBP GENEL BAŞKANI TOPÇU

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Türkiye'de 1 Mayıs'ın bir kısım ideolojilerin hegemonyası altında olması görüntüsünün işçiler açısından ciddi bir talihsizlik olduğunu belirtti.

 

Topçu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.

 

Çalışma ve diğer sosyal haklarını kazanmak için işçilerin dünya çapında uzun yıllar mücadele vermek zorunda kaldığını ifade eden Topçu, işçilerin emeğin karşılığının halen tam olarak verilmediğini savundu.

 

Türkiye'de de işçilerin bir kısmının sıkıntılarının bulunduğuna işaret eden Topçu, kıdem tazminatı sorununun bunların en çarpıcı örneklerinden biri olduğunu anlattı.

 

Medeniyet değerleri ile tarihi devlet geleneğinin işçilerin alnının teri kurumadan hakkını vermeyi gerekli kıldığını, fakat uzun yıllardan beri uygulamaların yeterli seviyede olmadığını belirten Topçu, ''asgari ücretin komik ve dramatik bir seviyede olduğu Türkiye'de işsizliğin fazla olmasıyla tam bir emek sömürü düzeninin kurulduğunu'' ileri sürdü.

 

Şimdiye kadarki neredeyse bütün iktidarların değerler siyaseti yerine çıkarlar siyaseti yaptığını, bu nedenle de adaletsizlik ve sömürü düzeninin devam ettiğini savunan Topçu, şunları kaydetti:

 

''Türkiye'de 1 Mayıs'ın bir kısım ideolojilerin hegemonyası altında olması görüntüsü işçilerimiz açısından ciddi bir talihsizlik olmuştur. Oysa 1 Mayıs bütün işçilerin bayramıdır. Türkiye'de artık bir kısım alışkanlıkların değişmesi gerekir. 1 Mayıs barışın, kardeşliğin ve emeğin bayramı olması gerekirken sözünü ettiğimiz ideolojik gruplar şov yapma fırsatı olarak değerlendirmiş ve neredeyse her yıl yapılan kutlamalarda, bu mutlu güne gölge düşürmüşlerdir.

 

Umarım bu yıl üzücü olaylar gerçekleşmez. 1 Mayıs bir bayram gibi kutlanır. Bu duygu ve düşünceler içinde bütün işçilerimizin, emeğin, hürriyetin ve kardeşliğin bayramı olan 1 Mayıs bayramını en içten dileklerimle kutluyor, ülkemize ve milletimize güvenli, özgür ve refah içinde huzurlu bir gelecek diliyorum.''

 

KAMU-SEN

Kamu-Sen Adana İl Temsilcisi Kamil Köse, 1 Mayıs'ın, bölücü haklarının gündeme geldiği gün olmadığını söyledi. Köse, 1 Mayıs bildirgesinin, çalışan taleplerini dile getirmekten uzaklaştığını, etnik çevrelerin özel taleplerinin dillendirildiği, çalışanların hayat şartlarının iyileştirilmesi yerine, cezaevinde yatan teröristlerin hayat şartlarının iyileştirilmesinin istendiği, bir propaganda aracı haline getirildiğine işaret etti.

 

 

Kamil Köse, "Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen olarak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Taksim'de kutlamıyoruz." dedi. 

 

Yazılı bir açıklama yapan Köse, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün amacından saptırılarak, siyasi çekişmelerin arenası haline getirilmesine sonuna kadar karşı olduklarına dikkat çekti. Köse, ülkeyi gerginliğe sürükleyerek; memurun, işçinin, emeklinin sorunlarını hasıraltı etme, gündemi saptırma amacı güdenlerin, çalışanlara, sendikacılığa ve 1 Mayıs'a en büyük darbeyi vurduğunu ifade etti. Köse, şöyle dedi: "Çalışanların, küresel politikaların saldırılarına maruz kaldığı şu günlerde, örgütlü mücadelemizi zayıflatarak, küresel saldırılar karşısında bizleri çaresiz bırakmak isteyen kesimlerin varlığı, bizleri ziyadesiyle kaygılandırmaktadır. 1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Bayramı olarak görmekteyiz.

 

Bu nedenle 1 Mayıs, bir hesaplaşma günü değil, çalışanların sorunlarının gündeme taşındığı ve çözümlerin bulunduğu gün olmalıdır. Bunun için de 1 Mayıs'ın, gerginliklerin yaşandığı bir gün olmaktan çıkarılıp, bir bayram havası içinde kutlanan, daha uzun bir zamana yayılan, tüm çalışanların sorunlarının gündeme taşındığı ve çözüme kavuşturulduğu bir süreç olmasını arzu etmekteyiz. İçinde bulunduğumuz durum, dünyanın her yerinde, çalışanlara karşı topyekun bir saldırı içinde bulunulduğunu göstermektedir.

 

Bu nedenle en azından yılda bir gün, tüm çalışan örgütleri, aralarındaki rekabeti, anlaşmazlıkları ve görüş ayrılıklarını bir kenara koyup, başka amaçlar peşinde koşmaktan vazgeçip, yalnızca çalışanların sesi olmayı denemelidirler. Ancak bu şekilde 1 Mayıs tarihi, tüm çalışanlar açısından daha anlamlı hale gelebilir, tüm sendikalar asgari müştereklerde, fikir birliği sağlayabilir." Köse, bütün çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladığını söyledi. 

 

SABAH SAATLERİNDE...

DİSK ve HAK-İŞ işçi konfederasyonlarınca ayrı ayrı oluşturulan kortej, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün kutlanacağı Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.

 

DİSK tarafından Şişli Halaskargazi Caddesi üzerinde oluşturulan kortejin başında, eski DİSK Genel Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili adayı Süleyman Çelebi ile konfederasyon yöneticileri yer aldı.

 

Çelebi, yürüyüş öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin en temel sorunun, işsizlik ve yoksulluk olduğunu belirtti. Türkiye'nin işsizlikte Avrupa 2'ncisi olduğunu ifade eden Çelebi, şunları söyledi:

 

''Yoksullukta dünya 3'üncüsüyüz. Gelir adaletsizliğinde dünya 3'üncüsüyüz. İş kazalarında dünya 2'ncisiyiz. Bugün hala ülkemizde 12-13 saatlik çalışma süreleri devam ediyor. Bugün 1 Mayıs'ın esas doğuş nedeni, 8 saatlik çalışma süresi elde etmektir. 8 saatlik çalışma süresi elde edilirse 1 Mayıs o zaman amacına ulaşır. Siyasiler de seçimden önce bu mesajları doğru şekilde alacaklardır. Tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyoruz. Ağır bedeller ödendi. Gazlar yedik, coplar yedik ama bugün 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkmak bizim için ayrı bir önem taşıyor.''

 

Kortej, daha sonra sloganlar eşliğinde Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe başladı.

 

Bu arada, Taksim Mete Caddesi üzerinde toplanan HAK-İŞ konfederasyonuna bağlı sendikaların üyeleri de ''Emek, Barış, Özgürlük ve Demokrasi İçin 1 Mayıs'' yazılı pankartın arkasında sıralandı.

 

Davul ve zurna eşliğinde bir süre eğlenen grup, polis kontrol noktasından geçtikten sonra Taksim Meydanı'na ulaşmak üzere yürüyüşe geçti.

 

KORTEJLER OLUŞTU, HAZIRLIKLAR TAMAMLANDI

İstanbul'da Taksim Meydanı'nda kutlanacak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü için TÜRK-İŞ, DİSK, KESK ve HAK-İŞ konfederasyonları, siyasi partiler ve dernekler ile çeşitli sivil toplum örgütlerince erken saatlerden itibaren çeşitli noktalarda kortej oluşturuldu.

 

Kutlamaların yapılacağı Taksim Meydanı ve bu meydana ulaşan tüm yollar araç trafiğine kapatıldı.

 

Güvenlik kuvvetleri, Taksim Meydanı'nın çevresinde bariyerler kurarak yaya geçişlerini kontrollü hale getirdi.

 

Meydanın çevresindeki bayrak ve kamera direkleri, tırmanılmaması için güvenlik güçlerince yağlandı.

 

Meydanda oluşturulan kürsüden yapılan anonslarda, kutlamaya katılacak işçiler, konfederasyonların toplanma noktalarına gitmeleri ve hep birlikte alana gelmeleri konusunda uyarıldı. Buna rağmen alana girmek isteyenler, kontrol noktalarında üzerleri aranarak alana alınıyor.

 

DİSK Şişli'de, TÜRK-İŞ Dolmabahçe'de, HAK-İŞ Mete Caddesi'nde, KESK de Şişhane'de kortej oluşturma çalışmalarına başladı.

 

Güvenlik kuvvetleri, siyasi partiler, dernekler ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının üye ve temsilcilerinin de katılacağı kortej bölgelerinde de yoğun güvenlik önlemi aldı.

 

TEDBİRLER ALINDI 

İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Taksim Meydanı'nda incelemelerde bulunarak, şu ana kadar herhangi bir gerilim olmadığını ve her şeyin iyi gittiğini belirterek, gösteri alanında olmayacaklarını, çevrede ve hakim yerlerde olacaklarını söyledi.

 

Taksim Meydanı'nda, diğer emniyet yetkilileriyle birlikte inceleme yapan ve alınan önlemleri denetleyen Çapkın, Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde yaptığı açıklamada, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün şölen şeklinde hep birlikte kutlanacağını ifade ederek, kutlama programına ilişkin her türlü tedbiri aldıklarını söyledi.

 

Miting alanındaki yerleşimleri, sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının yapacağını vurgulayan Çapkın, ''Biz çevrede olacağız, çok görünmeyeceğiz, ama her yerde olacağız. Dağılım için de her türlü güvenlik tedbirini aldık. Şölen şeklinde, iyi bir bayramın, geçen yıl ki gibi en iyi şekilde kutlanacağına inanıyoruz. Ben şimdiden bütün işçilerin, emek ve dayanışma gününü kutluyorum'' dedi.

 

Çapkın, şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk oldu mu?'' şeklindeki soruya da, ''Herhangi bir gerilim yok, her şey iyi gidiyor'' diye yanıtladı.

 

''Polis gösteri alanına girecek mi?'' soru üzerine de Çapkın, ''gösteri alanında olmayacağız. Çevrede olacağız, hakim yerlerde olacağız. Dağılım sırasında yine aynı şekilde çok görünmeyeceğiz. Çok görüntü vermeyeceğiz'' diye yanıt verdi.

 

Çapkın, ''Anıta herhangi bir şey asmak yasaklandı mı'' soruya da, ''Yasaklanmadı. Ona arkadaşlarımız bakıyor. Herhangi bir şey yok'' yanıtı verdi.

 

 

 

mynet

Türkiye Gündem Haberleri