Günümüzde evlilik yaşının ilerlemesiyle doğum yaşının da ilerlediğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Volkan Turan, erken yaşta görülen menopoz oranlarının da oldukça arttığını söyledi. Yumurta toplama işleminde başarı oranının ise yaşa göre değişkenlik gösterdiğine değinen Prof. Dr. Turan, "Dünya ve Türkiye üzerinde genellikle bu başarı oranı yüzde 40'tır. Fakat bu oranı artırmak için embriyoya belli başlı embriyoya genetik testler, rahime yönelik belli başlı uygulamalar yapabiliyoruz" dedi.
Artık günümüzün en büyük sorunlarından biri de çocuk sahibi olmak. Bu konuyla ilgili tedavi yöntemlerini ve yapılması gerekenleri BHT CLİNİC İstanbul Tema Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Volkan Turan tek tek anlattı. Kadınların kariyer yapmasıyla gebelik yaşının ilerlediğini belirten Prof. Dr. Turan, "Bunun dışında yeme içme alışkanlıklarının değişmesi, teknolojiyle gelen hareketsizlik gibi etkenler de bu durumu etkiliyor, bizim işimizi de zorlaştırıyor" açıklaması yaptı.
"10-14 günlük süreçte yumurtalıklarını büyütüyoruz"
"Hasta bize ileri yaşlarda geldiğinde yumurtalıklarında hem kalite hem de sayı olarak azalma oluyor" diyen Prof. Dr. Turan, "Bu durumdaki hastalarda daha sık olarak tüp bebek uygulamalarını yapıyoruz. İlk geldiklerinde yumurta rezervini değerlendiriyoruz. Eşinin spermine bakıyoruz. Rahim tüp filmiyle tüpleri kanalları açık mı, kapalı mı bunları değerlendiriyoruz. Ardından hastaları 10-14 günlük süren iğne dönemine sokuyoruz. Bu vesileyle yumurtalıklarını büyütüyoruz. Yumurta toplama işlemi 10-14 gün sonunda, hasta anestezi altındayken iğneyle gerçekleştiriliyor. Sonra da embriyoları yani bebek oluşumunu laboratuvarda gerçekleştirip rahim içine koyuyoruz. Yumurta toplama işleminde başarı oranı, yaşa göre değişkenlik göstermektedir. Dünya ve Türkiye üzerinde genellikle bu başarı oranı yüzde 40'tır. Fakat bu oranı artırmak için embriyoya belli başlı embriyoya genetik testler, rahime yönelik belli başlı uygulamalar yapabiliyoruz" açıklaması yaptı.
"Menopoza yakın olanlarda kök hücre tedavisi deniyoruz"
Prof. Dr. Turan, "Aynı zamanda yumurta sayısı çok azalan, menopoza yakın olan çiftlerde bazen yumurtalıkların içine kök hücre, eksozom dediğimiz uygulamalar yaparak hastanın yumurta sayısından ziyade kalitesini arttırmayı hedefliyoruz. Böylelikle başarı şansını arttırıyoruz" şeklinde konuştu.
"'Bizim komşu 60 yaşında doğurdu, Hintli kadın 70 yaşında doğurdu" cümlelerine aldanmayın"
Kadınlarda özellikle yaşın çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Volkan Turan, "Erkeğin yaşı biraz daha hafife alınabilir. Çünkü kadında bir kere yumurta bittiği zaman bir daha üretilmiyor. Ama erkekte 80 yaşında bile sperm üretilebiliyor. Ondan dolayı da kadında özellikle 47 yaş geçtikten sonra tüp bebek çok önermiyoruz. Çünkü bu hastalarda yapılsa, yumurta çıksa bile genetiği bozuk yumurtalar çıkıyor ve çocuk açısından bizim için açıkçası pek uyumlu olmuyor. Bence 47 yaşından büyük olanlar için de kimlik kontrolü gerekiyor. Hastaların kimliğinde geç yazılmaları olabiliyor. Bazıları da "bizim komşu 60 yaşında doğurdu, Hintli kadın 70 yaşında doğurdu" diyor. Çünkü buralarda Türkiye'de yasal olmayan uygulamaları var. Bu uygulamalar, bazı ülkelerde yasal olabiliyor. Bu yüzden bunlara çok itaat etmeyelim. Kesinlikle ve kesinlikle yaş bizim için önemli. Hatta dünya üzerinde 41 yaşından sonra tüp bebek bile yapsanız başarı oranı yüzde 20'yi geçmiyor. Devlet bile 35 yaşın üstünü, zaten riskli gebelik olarak alıyor. Normal gebelik süreci de önemli. Yani sırf gebe kalmak değil düşük yapmamak da gebelik hastalıkları da önemli" açıklaması yaptı.
"11 yaşındaki çocuktan yumurta topladık"
Yaklaşık iki hafta önce henüz 11 yaşındaki çocuktan yumurta topladıklarını belirten Prof. Dr. Volkan Turan, erken yaşta menopoza girenlerin sayısının da oldukça arttığını söyledi. Prof. Dr. Turan, "Çocukta yumurtayı karından topluyoruz. Çünkü bizim bekâr hastalarımız da çok oluyor. Bunu yapan merkezlerden biriyiz. Her iki ayda bir yumurta toplayarak bir havuz oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü her toplanan yumurtadan da gebelik olacak diye bir şey yok. Daha karşı spermin bile ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Ondan dolayı da bu tür hastalarda erken menopoz riskini saptamak önemli. Anne erken menopoza girdi mi? Teyze girdi mi? Beslenme alışkanlıkları nasıl? Onun dışında bir genetik risk taşıyor mu? Tabii ki erken menopoz için yine de yüzde 60 hastada bir neden bulunamıyor" dedi.
"AMH testi ile erken menopoz ihtimalini saptıyoruz"
Prof. Dr. Turan, "AMH hormon testi ile yumurta rezervini görebiliyoruz. Çıkan sonuca göre erken menopoz olup olmadığı, yine erken menopoza girme ihtimali olup olmadığı saptanabiliyor. Böylece yumurta dondurma işlemi yapılabiliyor. Hiç yumurtasız doğan bebeklerimiz de oluyor. Burada annenin, bebek anne karnındayken ilaç kullanması, radyasyona maruz kalması da etken oluyor. Taşıyıcı genetik sıkıntısı olması da buna etkendir" şeklinde konuştu.
Kök hücre tedavisi
Kök hücre tedavisi ile ilgili de bilgilendiren Prof. Dr. Turan şunları söyledi:
"Kordon kanı daha çok hücreye dönüşebilme potansiyeline sahip. Daha önce kemik iliği denedik. Çok başarılı sonuçlar almadık. Ama kordon kanıyla daha fazla hücreye değişkenlik vermek ve içindeki büyüme faktörlerini kullanıp yumurta sayısını arttırmak değil de kalan yumurtaların, büyümeyen yumurtaların daha iyi büyümesini sağlama etrafı beslemek amaçlı eksozom tedavisi kullanıyoruz. Her hastada başarılı olmak imkânsız, hatta başarılı olmayan hasta sayısı daha fazla olabilir. Ama sonuçta burada belli bir yüzde var. Bu yüzdeye kimin denk geleceğini bilmiyoruz. Bundan dolayı da hastalarda bu uygulama yapıyoruz."
"Beslenmeye dikkat edin"
Prof. Dr. Turan, "Kesinlikle kadınların 35 yaşı geçmeden doğurganlıklarını tamamlamalarını öneriyorum. Beslenmelerine dikkat etsinler. Yani karbonhidrattan daha fakir, antioksidan içerikli protein ağırlıklı, sigaradan, alkolden uzak şekilde beslenmelerini öneriyorum. Hareket etmelerini, spor yapmalarını, diyetlerine dikkat etmelerini öneriyorum" dedi.