“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunda; laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti esastır.” diyen Yılmazel, “Böyle bir devleti ancak siyaset yoluyla yönetmek mümkündür. Biz ülkücüler olarak siyaset yolunu her yoldan üstün tutarız. Bunu liderimiz Alparslan Türkeş “En kötü demokrasi, en iyi ihtilalden daha iyidir” cümlesiyle ifade etmiştir. Liderimizin vurguladığı bu anlayış, bizimde görüşümüzdür, benimsediğimiz yolumuzdur. Allah izin verirse ileride, memleketimizle ilgili bir takım konularda mücadelemizi verebileceğimiz ortam olan sandık başına gideceğiz. Bu ülkemizi ilgilendiren çok önemli bir olaydır. . Inşallah seçimler devletimiz, milletimiz, şehrimiz için hayırlı olur, huzur içerisinde geçer.” dedi.
Seçim sürecine de değinen Yılmazel, “Seçimler için bizim söylememiz gereken en önemli husus, bizim şehrimizi temsil edebilecek insanlar olduğumuzdur. Bundan hiç bir endişeniz olmasın. Çünkü bizler ülkücülüğü içine sindirmiş insanlarız. Ülkücü insan karşısındakinin yüzünü kara çıkarmaz, başını önüne eğdirmez. Az evvel devletimizin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğundan bahsettim. Günümüzde laikliği bir takım zümreler dinsizlik olarak dayatmıştır. Çünkü kendileri öyle olduğuna inanmıştır. Hani diyorlar ya bu memletin yüzde 99’u müslümandır. O zaman bende diyorum ki, laiklik din ve vicdan hürriyeti ise, bu memleketin yüzde 99’u laikliğe karşı çıkmaz.” diye konuştu.
Bugün, sosyal devlet ve hukuk devleti anlayışının çiğnenmiş durumda olduğuna da dikkat çeken Yılmazel, “Her ikisi de yerle bir edilmiştir. Ne sosyal devletten, ne de hukuk devletinden bahsetmenin mümkünatı kalmamıştır. Neden ? Çünkü, hukuku katletmişlerdir. Devlet yönetme kültürünü de yok etmişlerdir. Devleti çok uluslu bir şirkete dönüştürmüşlerdir. Bakınız çok uluslu şirkette hedef kardır. Karı sağlayabilmek içinde bankaların özelleştirilmesi, yabancılara mülk satışı, özelleştirmenin yandaşlara yapılması, bunun karşısında direnen medyanın susturulması, hukukun üstünlüğü yerine, üstünün hukuku mantığının hakim kılınması gibi bir çok olay gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Bunların çoğunda da maalesef başarılı olmuşlardır. İşte bu noktada şehrimize ve ülkemize layık vatansever evlatlar olarak öncelikli işimiz devleti devlet gibi yönetmek olacaktır. Geldiğinizde ilk olarak ne yapacaksınız sorusuna cevabımız, devlet otoritesini teslim etmek yani devleti devleti devlet kılmak, hukuku işletmek olacaktır.” şeklinde konuştu.
Yılmazel daha sonra şunları söyledi:
“Son dönemlerde emparyalistler demokrasiyi karşımıza sömürü aracı olarak çıkarmaktadırlar. Ancak söz ettikleri sahte demokrasi, sahte insan hakları ve sahte özgürlüklerdir. Nereye saldırmak istiyorlarsa, bu nağmeleri dillerine dolamışlar ve bununla emellerine ulaşmaya çalışmışlardır. Gerçek demokrasi onların bahsettiği gibi bir şey değildir. Biz ülkücüler olarak gerçek demokrasiyi getirmek ve uygulamak için elimizden geleni yapacağız. Nihayetinde de sahtecilere Yüce Allah’ın izni ile gerçek demokrasi nasıl yapılır göstereceğiz.
Bu gün ülkemizin en önemli sorunu terördür. Bunu görmezden geliyorlar, yok sayıyorlar. Tabi terör olunca üretim durur. Üretim durursa, istihdam biter. İstihdam bitince de anarşi başlar. Başka türlü bir anarşi başlar, hırsızlık başlar, eşkiyalık başlar, insanlık dışı her türlü davranış başlar. Onun için değerli arkadaşlar, değerli ülküdaşlarım bizler ülküler olarak şuurlu, akıllı, uyanık olmak zorundayız. Eğer bunu yapmazsak, Allah korusun bizde Mısır, Suriye, Libya yada Irak oluruz.
Buralardaki acıları görüp de susmak bize yakışmaz. Bunların karşısında direnmek, mücadele etmek varlığımızı göstermek hepimizin vazifesidir.
Seçimler konusunda bir kaç noktayı daha vurgulamak istiyorum. Oy kullanmak, insanın onurudur, şerefidir, namusudur. Bu bağlamda öncelikle oy kullanımını mutlaka herkes gerçekleştirmelidir. Ek olarak sandığın başında bir siz olacaksınız, birde size gören Cenab-ı Allah olacak. Bu nedenle de oyunuzu dosdoğru kullanmayı ve kullandırmayı hedef edininiz.
Seçim sandıkta biter! Sakın gafil olmayın, son gün, son dakikaya kadar bilinçli bir şekilde mücadelenize devam edin. Oyunuza ve sandığınıza sahip çıkın. Bu görevden dolayı genç ülkücü kardeşlerim sizlere çok görev düşüyor. Büyük vebal taşıyorsunuz. Bunu hiç bir zaman aklınızdan çıkarmayın. Bu seçimleri kazanmak zorundayız. Aksi halde ülkemiz emperyalizmin kıskacı altında daha da kötü günlere gidebilir. Emperyalistler diğer ülkelere yaptıkları gibi canımıza, malımıza, namusumuza helal getirmeyi hedeflerine koyabilirler. İşte bu nedenlerden dolayı bu seçimleri kazanmak zorundayız. Sizlere güveniyorum.”
KHA