Volkan KARABAĞ
Düzenlenen basın toplantısında kentin sorunlarına değinen adaylar partilerine destek istediler. Toplantının açılış konuşmasını yapan milletvekili adayı Gülcan Alp, “Biliyorsunuz çok az bir süre kaldı seçimlerimize, bu seçimler bizler için Kars halkı için gerçekten çok anlamlı. Ben 30 yıldır bu Kars'ta yaşadığım için Kars’ın sorunlarına birebir tanık oldum. Biliyorsunuz yol, hastane ve eğitim sorunu Kars'ta nasılsa Türkiye genelinde de aynı sorunları yaşamaktayız. Biz Karslı vekil adayları olarak gerçekten Kars’ın ciddi sorunlarına ortak olmak için sizi de temsilen ve bu sorunları ortaya çıkarmak için mecliste bulunacağız. Ben her toplantıda arkadaşlara şunu diyorum; Kars'ın en büyük kanayan yaralarından biri hastane sorunudur. Bir hastane varken öteki hastaneyi yapıp kendi yandaşlarına hastaneyi yapıp kendilerini kazandırırken, halkın sağlık sorunlarına değinemediler. Hastanede doktor bulamadılar, sıra bulamıyoruz bunlar Karslılar için çok ciddi bir sorun. Yol sorununu biz belediyeyi kazandığımızda ben buna daha çok tanık oldum, bütün mahallelerden herkes partiye şikayete geliyordu, “işte çocuklarımız yollarda çamurlarla okula gidip geliyor, çamurdan kurtaramıyoruz” diye bu da ciddi bir yerelde sorun oldu. Bizim ulaştırma bakanımız olduğu halde, bizim iki tane iktidar vekilimiz olduğu halde bunlara bir türlü çözüm bulamadıklarından bu şikayetleri bize dile getirmemizi söylediler. Sarıkamış'taki kayak merkezinin uluslararası bir festivallerinin hep Erzurum'da yapılması, suni kar makinelerinin olmayışı ciddi bir yerelde sorun. Geçen gün Sarıkamış’a gittiğimizde, “lütfen vekil olursanız mecliste şu Rus binalarını gündeme getirin, restorasyonu için bunu halka nasıl kazandırırız”, devletin değil de halkın hizmetine girmesini istediler. Bunlar bizim Kars'taki ciddi sorunlarımız biz kozmopolitik yani çok kültürlü yaşayan bir halkız Kars'ta. Ben kendimde Türküm, Türklerin, Kürtlerin, Azerilerin, Terekemelerin bir arada yaşadığı, biz cenazelerimizde tabutlara hep beraber omuz koyduk, düğünlerde beraber oyunlar oynadık, halaylar çektik, komşu olduk, kirve olduk, arkadaş olduk. Ben inanıyorum ki bu yola hep beraber baş koyacağız ve bu seçimi biz kendimiz için, halklarımız için en güzel şekilde bu iktidara cevabını vereceğiz ve biz kazanacağız diye düşünüyorum. Seçimde iktidarcı, iktidara oynama, iktidarda var olmak için kafataşçı bir siyaseti kesinlikle reddediyoruz, parti olarak da reddediyoruz. Ben inanıyorum ki Kars halkı seçimde kararını verecek, kendi kendini yönetmeyi ve kendini anlatabileceği mecliste bizleri onlar çalıştıracak, sorunlarını biz değineceğiz onun için teşekkür ediyorum. Dilerim güzel barışla sevgi ile gerçekten kardeşlikle bir seçim geçiririz görüyorsunuz. Türkiye'deki bu baskıları da görüyorsunuz ben inanıyorum ki halklar buna cevabını seçimde oylarıyla verecek teşekkür ediyorum.” dedi.
Milletvekili adayı Sertaç Çelikkaleli de, “Dün Diyarbakır merkezli yapılan operasyonda sizlerin de meslektaşlarınızın içinde olduğu 200'den fazla HDP yöneticisi, bileşeni avukatı ve gazeteci arkadaşlarımız gözaltına alındı. Dolayısıyla sizin aracınızla bu gözaltıları da kınıyoruz, seçime doğru giderken seçime yönelik bir operasyon olduğu ayan beyan ortada olan bu operasyonu da şiddetli bir şekilde sunuyoruz ve yakın zamanda arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Şehirde ciddi anlamda örneğin yerel yönetimden ilgilenmesi gereken sorunları biz bugün genel seçimlerde konuşuyoruz yani yol sorunu, su sorunu bu sorunların tamamı yerel seçimlerde konuşulması gereken, yerel yönetimler tarafından çözülmesi gereken sorunlarken biz 21 yüzyılda Kars'ın bu sorunlarını halen genel seçimlerde konuşuyoruz, genel seçimlerde tartışıyoruz ve buna yönelik çözümleri genel seçimlerde arıyoruz. İktidarın iki dönem üst üste vekili olan ve biri de bakanlık yaptı ancak bugün şehrin anayollarında bile yürürken araçlarınızın çamura, çukurlara değmemesi için insanlar sanki yarış pistlerinde yarışır gibi direksiyon hakimiyetindeler, ya araçlarının lastiği ya araçlarının alt takımları bir şekilde zarar görüyor, yürüyen insanların çektiği zulmü anlatmak bile artık zor geliyor bize. Meselenin bir başka boyutu biz özellikle şunu istiyoruz; vatandaşlardan doğrudur Yeşil Sol Parti HDP’nin devamı. HDP olarak biz Yeşil Sol Parti olarak seçime giriyoruz ancak biz halkımızdan özellikle şunu istiyoruz; Kars halkı; Azeri, Terekeme, Kürt, Türk bütün kültürlerin, bütün inançların birlikte yaşadığı homojen ve güzel bir kent bu yönüyle kendine bir şahsına münhasır da bir şehir. Bizim Demokratik Cumhuriyet iddiamızın aslında filizlenebileceği, bir arada yaşama kültürünün tam sergilenebileceği kentlerden bir tanesi bu yönüyle bizim aramıza sokulmaya çalışılan ayrımcılık siz Kürtsünüz, siz Azerisiniz, Siz Terekemesizinz cümlesinden ziyade bu ayrıma dikkat etmeden hep birlikte bu şehirde yaşanan sorunlara kimlerin daha çabuk çözüm getirebileceğine odaklanmamız gerekiyor. Bugün biz de sahadayız, diğer partili adaylar da sahada ancak görünen o ki bütün sorunlara hakim olan sadece Yeşil Sol Parti, iktidar partisinin çok da bir çözümün olmadığını, bir vaatlerinin de olmadığını biz biliyoruz burada özellikle hukuk güvenliği ile ilgili de seçim güvenliği dünkü operasyondan sonra ülkenin herhangi bir yerindeki bütün seçim ve sandık tutanaklarının ve sandıkların tehlikeli olduğunu görüyoruz artık. Bu yönüyle bütün vatandaşlarımıza şu çağrıyı da yapıyoruz; parti ayrımı yapmaksızın lütfen sandıklara gidin müşahit olun. Biz örneğin HDP adına seçime giremediğim için Yeşil Sol Parti adına sandık kurulu üyeleri bildirememiştik ancak Kars merkezde boşalan kurul üyeleri için başvuru yaptık ve Seçim kurulu tarafından kura çekilmesi sonucu Yeşil Sol Parti adına bir sandık kurulu üyelerini sadece Kars merkezde bildirdik. İlçelerde böyle bir durum yok halen ilçelerdeki sandık güvenliğini biz kendi partimiz adına müşahitler üzerinden sağlamaya çalışıyoruz, bu yönüyle bütün partili arkadaşlarımıza sesleniyoruz; oy kullandığınız sandıkta mutlaka müşahit olmak için ilçe, il veya seçim bürolarımıza başvuruda bulunun.” ifadesini kulandı.
Milletvekili adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, “Bir seçim sürecindeyiz ve bu vesile ile çeşitli buluşmalar çeşitli bir araya gelişleri biz de organize etmeye çalışıyoruz ama bugün madem basınla beraberiz, basından konuşmakta fayda var. Biliyorsunuz Demokratik Ülkelerde yasama, yargı ve yürütme dışında, 4’ncü güç olarak aslında basın ifade edilir, yani demokratik basının varlığı, özgür basının varlığı aslında bir 4’ncü kuvvet olarak ifade edilir. Bu demokratik bir toplumun olmazsa olmasıdır ama ülkemize bakalım gerçekten bir basın özgürlüğünden bahsedebiliyor muyuz? mesela sınır tanımayan gazetecilerin 2002 yılının raporu var Türkiye 180 ülke içerisinde 149’ncu ülke. Basın özgürlüğü endeksine göre 149’ncu ülke. Peki kim var önünde Belarus var, Venezuela var, Cezayir var, Kamboçya var, Meksika var. Bakın içinde yani daha gerisinde olduğu ülkelere baktığımız zaman aslında durumun ve vehametini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bütün bunların yanında bir de bir sosyal medya yasası çıkardılar biliyorsunuz iyice işi ağırlaştırdılar ve bu koşulların içerisinde de siz özellikle de yerel basından emekçi arkadaşlarımız gerçekten ayakta kalmaya, halkın haber alma hakkını sonuna kadar gözetmeye takip etmeye çalışıyorsunuz peki nasıl? Büyük maddi zorlukların içerisinde, bugün Basın İlan Kurumu kimi destekliyor, Basın İlan Kurumu ne yazık ki yandaş birkaç büyük medya sektörünü destekliyor ama gerçekten desteklenmesi gereken özellikle yerel basın açısından ciddi sorunlar olduğunu ve Basın İlan Kurumunda her gününde çeşitli bahanelerle özellikle de muhalif medyanın ilanlarını kestiğini çok iyi biliyoruz. Özgür basın emekçileri açısından çok daha zor koşullarda haber yapılıyor neden? işte dün bir operasyon yapıldı içerisinde gazeteciler, hukukçular, siyasetçiler ve genel başkan yardımcısı var. Şimdi soruyoruz AKP'nin örgütlenmeden sorumlu, teşkilattan sorumlu başkan yardımcısını alsalar ne olur bu ülkede? skandallar olur değil mi? yani seçim sürecinde seçimi 17-18 gün kalmış ve siz bir partinin örgütlenmeden sorumlu eş genel başkan yardımcılarını alıyorsunuz ya da seçim sürecine gidiyoruz işte sandık güvenliği açısından olmazsa olmazımız olan avukat arkadaşları göz altına alıyorlar neden? çünkü onların her birisi sandık güvenliği için sahada olacaklar, her birisi olası hukuksuzlukları kayıt altına alacak ve suç duyurusunda bulunacaklar. Bunu engellemek istiyorlar ama diğer bir mesele var bugün basın emekçilerini aldılar neden? çünkü gerçeklerin, hakikatin halka ulaşmasını, halkla buluşmasını istemiyorlar ve AKP yeniden ve yeniden aslında elindeki hiçbir argümanı olmadığı için topluma sunacak hiçbir vadi kalmadığı için şunu yapmaya çalışıyor; işte özellikle de bizim büyük yükselişimiz, coşkulu kalabalıklarımız, muazzam mitinglerimiz yani bütün Türkiye'de en görkemli geçen mitingleri ve büro açılışlarını biz yapıyoruz. Yeniden bildik yöntem işte terörü dediğimiz bir mesele var biliyorsunuz mecliste hep öyle ifade ediyoruz oraya sarılarak yeniden bir kırmızırasyon, yeniden bir güvenlikçi politikayla deyim yerindeyse bükemediği bileği hapsederek, bükemediği dileği cezaevine koyarak, bükemediği bileği gözaltına alarak, karalayarak bir seçim kampanyası yürütüyor. Özellikle şunun altını çizmem gerekiyor; Yeşil Sol Parti açısından biz daha önce de ifade ettik zaten halihazırda Hakların Demokratik Partisi'nin kapanma tehdidiyle yüz yüze bırakılması, dün başlayan operasyonlar İstanbul'da yine Kadıköy'de partililerimizin halay çektikleri için göz altına alınması, ablukaya alınması nasıl bir seçim sürecine girdiğimizi de açık ve net bir şekilde gösteriyor. AKP kaybettikçe saldırganlaşıyor, daha fazla güvenlikçi politikaya sarılıyor, aslında ortamı terörize etmeye çalışıyorum. Biz buradan yeniden Yüksek Seçim Kuruluna ve bütün demokratik kamuoyuna da şu çağrıyı yapalım; seçim sürecinin güvenliği, tarafsız, adil bir seçim sürecini sağlamak kamunun birinci önceliğidir. Biz artık burada hükümete bir şey demiyoruz hükümet bir taraftır. Ama eğer gerçekten kaldıysa zerre kadar liyakatlı, onuruyla vicdanıyla hareket eden kamu görevlileri varsa biz onlara seslenmek istiyoruz lütfen AKP'nin hukuksuzluklarına, hukuksuz emirlerine uymayınız, bu vebali almayınız. Çünkü çok açık ve net seçimden sonra bütün hukuksuz süreçlerin parçası olanlar tarafsız ve bağımsız bir yargı önünde bunun hesabını verecekler. 22 yıldır bu ülkede bitmiş bir iktidar var ve bu iktidarın ‘yeniden yaparsa işte biz yaparız’ gibi bir iddiası var.” şeklinde konuştu.
15 Mayıs sabahı kendilerinin tüm belediyelerini de geri alacaklarını ifade eden Koçyiğit açıklamasını şöyle sürdürdü: “İnanıyorum ki; 15 Mayıs sabah biz bütün belediyelerimizi de alacağız, Demokratik Cumhuriyeti'nin inşası için bir adım atmış olacağız. Şunun farkındayız farkımız Türkiye'deki demokrasinin anahtarını elinden tutuyor ve biz bu anahtarı Türkiye halklarının lehine kullanacağız. Ne olursa olsun o özgür ülkeyi, o demokratik ülkeyi, o barışı getireceğiz, hepimizin içerisinde huzur da yaşayacak gerçekten Cennet ülkeyi ayağa kaldıracağız. Biz bunun için partimize, Yeşil Sol’a destek rica ediyoruz. Seçim sürecinde yereldeki bütün manipülasyonlara karşı da halkımızın uyanık olmasını, halkımızın sağduyuyla davranmasını bir kez daha istirham ediyorum. Şunu da söyleyelim biz milletvekili seçimlerinde sadece ve sadece Yeşil Sol Partisine oy vereceğiz başka hiçbir amblemimiz yok, hiçbir yönlendirmemiz yok, hiçbir oy kaydırmamız yok. Cumhurbaşkanlığı seçimi içinde mevcut adaylar içerisindeki en demokratik adaya oy vereceğiz ve onun seçilmesi için de elimizden geleni yapacağız.”