Yeniden Refah Partisi Lideri Fatih Erbakan, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından 2 gün önce açıklanan buğday alım fiyatına ilişkin, "Çiftçinin girdi maliyetleri yüzde 49.9 artıyor, siz çiftçinin buğdayına, arpasına yüzde 13 ila yüzde 25 arasında zam yapıyorsunuz. Bu çiftçiyi ezmek demektir aynı emeklinin ezilmesi gibi" dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, parti genel merkezinde düzenlediği İl Başkanları Toplantısına katıldı. Erbakan, toplantı öncesi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Partinin yeni ekonomi yönetimini açıklamasının üzerinden 1 yıl geçtiğini hatırlattı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in son bir yıllık karnesinde döviz kurunun yüzde 100, enflasyonun yüzde 75 artığını, faizlerin ise yüzde 488 artığını söyleyen Erbakan, "Ekmek 4 liradan 10 liraya fırlamış. Bekar bir işçinin yaşama maliyeti 13 bin liradan 24 bin liraya fırlamış. Döviz 18 liradan 32 liraya fırlamış. Akaryakıt 20 liradan 42 liraya fırlamış durumda. Son bir senedeki değişimleri ifade ediyorum. Tabii Sayın Maliye Bakan'ın idaresindeki ekonomi yönetimi, direksiyona geçtiğinde yani geçen sene bu zamanlar enflasyon yüzde 38.1'di bugün mayıs ayı enflasyonları açıklandı. Yüzde 75.45'e geldi. Politika faizi yüzde 8,5'dan yüzde 50'ye yükseldi. Yani yaklaşık 6 kat artış, yüzde 488 artış gerçekleşti. Buna ek olarak acı reçete sürekli olarak dar gelirlilere ve vatandaşa kesildiği için vergilerde yüzde 120'lik bir artış oldu son bir senede. Bir de icat edilen yeni vergileri de kattığımız zaman vatandaşın vergi yükü son bir senede yüzde 200 artmış oldu. Yani enflasyon bir yandan, vergiler bir yandan vatandaş limon gibi sıkılıyor ve suyu çıkıyor" dedi.
"Bu büyüme, millet için fakirleşerek büyümedir"
TÜİK verilerine de değinen Erbakan, buna göre Türkiye ekonomisinin son 15 çeyrek boyunca büyüdüğünü dile getirerek, "2020'nin 3. çeyreğinden 2024'ün 1. çeyreğine kadar tam 15 çeyrek boyunca aralıksız büyümeye devam etti. Ve son açıklanan rakamlara göre 2024'ün ilk çeyreğinde yüzde 5.7 büyüdük. Bu büyüme rakamları neyi gösteriyor? Elbette ki vatandaş için, millet için hiçbir şey göstermiyor. Çünkü bu büyüme maalesef millet için fakirleşerek büyümedir. Esnafın, memurun, emeklinin, işçinin, dar gelirlinin, çiftçinin, köylünün büyüme değil küçülmeden başka bir şey yaşadığı yok. Bu büyümenin ana kalemine baktığımızda da yüzde 11 ile en büyük payın inşaat sektöründe olduğunu görüyoruz. Yani maalesef üzülerek ifade ediyorum. İktidarın her zamanki klasiği, büyüme betonla ve çimento ile olmuş. Ve bu büyümede tabii ki vatandaşa da yansımamış. Sanayi büyümede 4. sırada. Tarım ise büyümede 5. sırada. Yani sanayi, teknoloji, tarım, hayvancılık üretimi maalesef büyümede çok küçük paylara sahip. Dediğim gibi Türkiye betonla, çimento ile büyüyor ve bu büyüme hiçbir şekilde vatandaşa yansımıyor, vatandaşın ekonomisi küçülmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında mayıs ayı enflasyon rakamlarına da değinen Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan, Türkiye'nin son 60 yıldaki en yüksek 4'üncü enflasyon dönemini yaşadığını dile getirdi. Erbakan, Türkiye'nin enflasyonda Avrupa ilk, dünyada ise üçüncü sırada yer aldığını kaydetti.
"Emeklinin kurban kesebilmesi mümkün değil"
Erbakan, 3 bin lira bayram ikramiyesinin 100 dolardan daha az olduğunu kaydederek, "Emeklinin kurban kestirebilmesi mümkün değil. Kurbanların fiyatları almış başını gitmiş ve bugün yardım dernekleri STK'lar, kurban organizasyonuyla ilgilenen kimseler açıkça ifade ediyorlar kurban siparişleri, kurban kesimi bu sene geçen seneye göre çok dramatik bir şekilde azaldı. Çünkü milyonlarca insanın bu şartlarda kurban kestirebilmesi mümkün değil. Ayrıca tabii hem bu ikramiyenin arttırılması gerekirdi hem de emekli maaşının en azından asgari ücret seviyesine getirilip asgari ücretin de açlık sınırı olan 20 bin liranın üzerinde bir seviyeye çekilmesi gerekirdi. Tabii emeklinin ve asgari ücretinin yanında biraz evvel söylediğimiz gibi maalesef iktidarın gündeminde üretici de yok. Yaş çay alım fiyatları açıklandı 17 lira olarak ve çay üreticileri isyan ediyor. Diyorlar ki; yaş çayın kilo başına üretim maliyeti zaten 18 lira. 18 lira maliyeti olan bir ürüne siz 17 lira taban fiyatı verirseniz yani üretmeyin, üretirseniz batarsınız zarar edersiniz diyorsunuz. 25 liralık talepleri vardı. Bu da karşılanmadı kaldı ki bu bile düşük ama maalesef 17 lira olarak açıklandı. Kilo başına destekleme tutarıyla beraber 19 lira olacak. Ayrıca bu enflasyon ve girdi maliyetleri hesaba katıldığında çay üreticisi ya zarar edece ya başa başa gelecek. Böyle bir durumda tabii ki çay ekmek, toplamak, üretmek tamamen anlamsız ve mantıksız bir hale geliyor" şeklinde konuştu.
"Bu çiftçiyi ezmek demektir, aynı emeklinin ezilmesi gibi"
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından iki gün önce açıklanan hububat alım fiyatları hakkında da konuşan Erbakan şu ifadeleri kullandı:
"Ekmeklik buğday ve makarnalık buğdayla arpa için açıkladığı fiyatlara göre hububat üreticimize reva görülen zam oranları yüzde 2.82 ile yüzde 16.77 arasında değişiyor. Bunlara ton başına ilave 750 liradan verileceği hesaba katıldığında zam oranı yüzde 13.38 ile yüzde 25.75 arasında çıkıyor yani maksimum hububat ürünlerinden verilecek olan zam oranı yüzde 25.75. Peki size yine TÜİK'in son bir yıldaki tarım ürünleri fiyat endeksini söyleyeyim, yüzde 60.7. Tarım ürünleri fiyat endeksi ve tarımsal girdi fiyatları endeksi son bir yılda yüzde 49.9 yani çiftçinin girdi maliyetleri yüzde 49.9 artıyor, siz çiftçinin buğdayına, arpasına yüzde 13 ila yüzde 25 arasında zam yapıyorsunuz. Bu çiftçiyi ezmek demektir aynı emeklinin ezilmesi gibi. Yani sadece çiftçi, köylü ve hububat üreticisi bu piyasada ezilmeye devam ediliyor. Milyonlarca çiftçiye "siz ekmeyin, ekerseniz sizi cezalandırırız" denilmiş oluyor."
Açlık sınırının 20 bin lira seviyesine ulaştığını savunan Fatih Erbakan, temmuz ayında asgari ücrete bir zam daha yapılarak en azından 25 bin lira seviyesine çekilmesi gerektiğini kaydetti. Erbakan, en düşük emekli maaşının ise asgari ücret seviyesine eşitlenmesi gerektiğine dikkati çekti.
Erbakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "siyasette yumuşama" kapsamında siyasilerle görüşmesine ilişkin bir soruya, "Biz her zaman Yeniden Refah Partisi olarak siyasetin centilmen bir şekilde yapılması, siyasetin nezaket kuralları içerisinde yapılması bunun bir savaş olmadığı görüşümüzü ifade ediyoruz. Bizimle ilgili de herhangi bir partiden veya iktidar kanadından bir talep olursa tabii ki biz de görüşürüz, fikirlerimizi ifade ederiz" yanıtını verdi.