Yerel seçimde finale yaklaşıldıkça kimi siyasi parti temsilcilerinin oy kapma yarışı garip bir hal almaya başladı. Benim dikkatimi en çok Dem parti Kars milletvekilinin konuşmaları ve yaptıkları çekiyor. Aslen Muşlu olup ne hikmeti ilahi ise Kars’tan aday gösterilip seçilen hanımefendi ile ilgili çok ilginç bir bilgiyi paylaşayım sizlerle:
1 Aralık 1918’de kurulup, 19 Nisan 1919’da İngilizler tarafından dağıtılan Cenub-i Garbi Kafkas Cumhuriyeti hükümeti sonrası bölgede etkin olan Ermeni Taşnak çetesi toplu katliamlarına devam ederken, bölgedeki kürt aşiretlerine de Taşnak partisine üye tabii olma teklifinde bulunmuşlardır. 20. Yüzyılın başlarında Nüfusun çoğunluğunun Kürtlerden oluşan Diyarbakır ve Van’da Osmanlı Devleti ahalisinin, Taşnak ve Hınçak isimli ermeni çeteciler tarafından katledilmesi Kars’ta bulunan kürt aşiretleri tarafından kabul edilemezdi ve üyesi oldukları İslam Şurası kararları gereği bu teklife karşı çıkmışlardır. Bunun üzerine Taşnak çetecileri 1920 sonbaharına kadar Müslüman Türk ve Kürt ahaliye soykırım ve katliam uyguladı. Van, Diyarbakır, Kars gibi nüfusun çok olduğu ve ermeni işgaline direnen şehirlerde, genç kızlar ve kadınlar tecavüze uğramamak için intihar ediyorlardı. Arşiv kayıtlarına bakıldığında yağmalanan Digor ilçesinden 19 köyü görebilirsiniz. Önceki yazımda bahsettiğim sürekli Karslının yanında olduğu vurgusunu yapan milletvekilinin 2019 yılında Kars’ta toplu katliamlarla insanların canını alan veya ahırlarda, samanlıkta diri diri yakan Taşnak partisinin başkanı vetkilileriyle Lübnan’da görüşüp, fotoğraf çekildiği ortaya çıktı. Her konuşmasında Kars için iyi bir şey yapmak istediğini söyleyen milletvekili elinde imkan olsa Kars’ı tekrar Taşnak Partisi’ne teslim etmeği düşünüyor sanırım. Milletvekilini kendi seçmenine şikayet ediyorum.
Dem partisinin Kars’ta yapmış olduğu seçim mitingi konuşmalarında sürekli Kürt halkından oy alma üzerine bir strateji geliştirdiği çok açık belli oluyor. Genel başkan ve milletvekili konuşmalarında sürekli devrim kelimesini kullanıp, halkların kardeşliği gibi cümleler kuruyor olsa da feodal hafızasının geriye ket vurmaları konuşma metinlerinde açıkça belli oluyor. Tuncer Bakırhan: “Bu şehirde birileri terekemecilik, yerlicilik, azericilik yapıyor biz kürtçülük yapmayacağız” diyor. Sosyal medyada dolaşan ve çinlilere ait olduğu iddia edilen bir atasözü var “elinde çekiç olan her şeyi çivi olarak görür” diye. Genel başkan bu söylediklerinin hepsinin Türk olduğunu bilmiyor mu acaba? Geçmiş yazılarımı okuyanlar hatırlayacaktır. Geçmişteki yenişme duygusuyla kurmuş olmalı bu cümleyi. Günlük yaşamda kürtçe konuşulması veya kullanılmasına karşı değilim, anadil hakkını savunurum ama kamusal alanda herkesin anlayacağı ortak dilin kullanılması elzem ve olmazsa olmazdır. Maliye bakanı Mehmet Şimşek’inde Batmandaki mitingde kürtçe konuşmasına karşıyım. Beyefendi kürtçülük yapmıyorsan mitinginde ezan arası verildiğinde kürtçe konuşmana ne diyeceksin? Hani etno faşist bir parti değilsiniz ya halkların kardeşliği, eşitlik falan eee mitinginde kürtçe konuştun, seni izleyen azeri, yerli ve terekemeyi nasıl ikna edeceksin? Siz diğer adayların mitinglerinde terekeme, azeri veya yerli lehçesiyle konuştuğunu gördünüz mü? Bir şey daha sormak istiyorum geçen yazımda sormuştum, takip ettiğim kadarıyla mitinginizde de açıklamadınız; projelerinizin Finansal kaynağı nedir? Malum Kars belediyesi mali tablosu ve geçmiş süreç içinde popülist politikalarla stokladığı insan kaynakları personel sayısı belli. Belediyenin gelir getiren bir işletmesi de yok. Projelerinize kaynağı nereden aktaracaksınız? Bir şey daha var Doğu ekspresi fiyatlarından söz ettiniz evet haklısınız çok pahalı ama ilgili bakanlıkla nasıl bir ilişki içine gireceksiniz? Birde ucuz bir tatil turist profilini aşağı çekmez mi? Kars’ı turizm kenti yapacağız ama pazarlama politikamızda hedef kitlemizin gelir seviyesi düşerse gelen ziyaretçilerin eziyetini ve çöpünü temizlemiş oluruz. Esnafımıza çok yansımaz bu durum, işletme okuyanlar bu denklemi iyi bilirler.
Şimdi gerçeklere dönecek olursak, sürekli geçmiş dönem belediye başkanlarının hatalarından söz ediliyor, birçoğunu yakından tanıyorum. Şimdi aday olanlarla da geçmişte yolum kesişmişti. Dershaneden oturup çayını içtiğim hocam, şehirde kol kola yürüdüğüm ağabeyim, gurur duyduğum akademisyen kardeşim veya daha önce bir şekilde tartıştığımız sonradan tanıştığımız ahbabımdır. Sevgili okurlar, bütün orta eğitim hayatımı, memuriyetimin ilk yıllarını Kars’ta geçirdim. Son on beş senede ise her yıl en az altı kez, bir hafta kalmak üzere Kars’a gelirim. Caddelerinde, sokaklarında yürüyüp dostlarımı görmek için. Yaklaşık yirmi ili ziyaret edip seçmen eğilimlerini ve tercih kriterlerini inceledim, arada çok fark var. Nedense her seçimde popülist ve yapacakları projelerinde size finansal kaynak sunamayan adayların peşine takılıp çocuklarınızın geleceğinden çalıyorsunuz. Akıl vermek benim haddim değil, kalkınmak ve gerçekten hizmet almak istiyorsanız liyakatli adayların mantıklı projelerine oy verin. Seçim çalışmalarında havadan sudan vaat edenlere değil.
Diğer bir konu Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir ulus devletidir, Kürt yurttaşlarımızda ulusumuzun değerli bileşenlerindendir. Anadolu Türk’ü ve Kürt’ü arasında anadil haricinde espri anlayışı, yemek, din ve düğün ananelerde kültür farkı yoktur. Özellikle Kars’ta kar ve ayaz Kürdü de Türkü de aynı derecede üşütür, yağmur birini daha fazla ıslatmaz. Kars seçmeni oy verirken de hizmet alırken de eşittir.
KALIN SAĞLICAKLA!.