Bu soruyu yazımın içinde yine soracağım!
Kars’ta üç milletvekilinden biri kadın ve Kars’lı değil. Kars’tan milletvekili adayı olduktan sonra Kars’ın insanını tanımadan etno-milliyetçilik yaparak, feodal bağları ve aşiretçiliği kullanarak hiç bilmediği. Toprağının, ailesinin ve geçmişinin olmadığı bir yerden, Kars’tan vekil olmuş. Seçmen iradesini sorgulamak bana düşmez ama seçmen her zaman doğru kararlar veremeyebiliyor. Hiç kimse de sorgulamamış “yaw partide Karslı nitelikli veya yeterli insan yok muydu?” diye. Alametifarikası nedir diye vekil hanımı sosyal medya ve basından takip kararı alarak, konuşma ve paylaşımlarını inceledim. Tipik mikro veya etno-milliyetçi kafa yapısına sahip. Araya lütfen halkları karıştırmasına rağmen konuşmalarının içeriği buram buram faşizanlık kokuyor. Bu, 90’lı yılların başında üniversite yıllarında kantin müptelası, günümüzde son model araçla dolaşan, o zamanlar terörizm güzellemesi yapan birisine “sizin yaptığınızda faşistlik” dediğimde bana “ezilen halkların faşizmi olmaz” demesini hatırlattı. Ezilen halkların, zenginlerin herkesin faşizmi vardır. Faşizm, cahil kalmış, tembel, kendisini geliştirememiş her toplumun içinde olan bir eğilimdir. Bir kişi çıkar kendi toplumunu uyutarak faşizmle yönlendirir ve buna sözde “ezilen halkların hak arayışı” der. Gerçekte halkını sömüren kendisidir. Şimdi bu vekil hanımın ve partisinin eski milletvekili Mahmut Alınak’ta dahil Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında Devlet çete vurgusunu slogan haline getirmişler. Tamam, beğenmiyorsunuz madem aldığınız maaşları vekili olduğunuz, size oy veren seçmenlere iade edin. İhtiyaç sahibi öğrencilere burs verin, bakıma muhtaç olanlara olanak sağlayın mesela! Mensubu olduğu partinin yerel seçim adaylarının birçoğunun seçim beyannamesini dinledim, kadına özgürlük, halkların kardeşliği, çocuk evleri gibi. Birbirinden alakasız şeylerden söz ediyorlar. En son, bindirilmiş kıta tipi seçmen taşıma sistemi kurarak oy toplamaya karar vermiş olacaklar ki batıdan otobüslerle seçmen getirecekler!
Geçen hafta bir araştırma şirketi gerçekten uzak ilginç bir araştırma yayınladı. Yarışı önde götüren adayın partisi Türkiye’de büyük ölçüde prestij kaybetmiş bir parti, anketin doğruluğu mümkün değil. Aday olan beyefendinin mesleği veya yetkinliği ile ilgili bir bilgiye henüz ulaşamadım, toplumda ne kadar karşılığı var bilmiyorum. Konuştuğum kişiler saygıdeğer bir büyüğümüz, ağabeyimiz dedi, eyvallah dedim! Ama Kars belediyesinin şu anda milliyetçilik, ağabeycilik, akrabacılık’tan çok hizmet üretmek için finansman ve desteğe ihtiyacı var. Bakın bu particilik değil, genelden sunulan nimetlerden pay alma, destek alma meselesidir. Belki makyavelist bir yaklaşım ama şu an için, Kars’ın bu yaklaşıma ihtiyacı var. Belediyenin gelir getiren hiçbir yatırımı yok! Parayı nereden bulup yol, kanalizasyon, sosyal hizmet sunacak? İyi parti adayının karakter ve itibar olarak düzgün birisi olduğunu sözlerinden emin olduğum birçok dostum söyledi aileyi bildiğim kadarıyla da öyledir muhakkak. Fakat yetkinlik başka bir şey! Sırf iyi ve vicdanlı olduğu için bir insana uçak uçurtamazsınız. Sıradan bir insan çok merhametli diye önüne yatıp apandistinizi aldıramazsınız. Bakmayın siz haberlerde gördüğünüz kötülüklere sokaklarda hala iyi, dürüst ve merhametli insanlar var ama hiç biri çıkıp bir yerlere aday olmuyor. Yetkinlik önemlidir.
Bakıyorum bütün adaylar bir proje açıklama hevesine girmiş. İyi parti adayı beyefendiye ve bütün Başkan adaylarına soruyorum: FİNANSAL KAYNAĞINIZ NEDİR? Delikanlı gibi bana kaynak açıklayabilecek, mali tablo sunabilecek bir aday var mı?
Her seçimde farklı vaatlerle kandırılmış, son yıllarda sosyal devletin ancak bilinçli veya duyarlı bir mülki idari amir eliyle uğradığı bir şehirdir Kars. Yerel turizmin gelişmesi rehberlik edilmesi bile aynı şekilde devlet tarafından yapılmıştır. Belediye bütçesi yeterli olmadığı için banka hesabına el konulup, aracına haciz geldi geçmişte. Hizmet beklenen kapının mutlak suretle imkân sahibi olması gerekir.
Kars sokaklarında dolaşırken çok önemli bir eksik gözüme çarptı. Geçen hafta kaybettiği babası için başsağlığı veriyorum. Ulaştırma eski bakanımız Sayın Ahmet Arslan beyefendiyi Kars’taki seçim çalışmalarında göremedim ne yazık ki. İlgimi çekti özellikle son iki yerel seçimde Sayın Bakan seçim çalışmalarını seçim bölgesi olan Kars yerine, İstanbul ve başka bir partiden aday olan hemşehrisine karşı Kocaeli’nde yapıyor. Eee Kars? Sayın bakan sokakta konuşulan iddialar doğru mu yani? İyi parti adayını oyları bölsün diye siz mi teşvik ettiniz? Ben buna çok inanmıyorum ama sokağın ağzı torba değil ki büzesiniz.
Önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi muhalefet kanalının Kars stratejisi İstanbul seçimlerinin üzerine kurulmuş, Dem partisi ise Kars’ı genel başkanına hediye etmek için çok çalışıyor. Hatta öylesine yoğun çalışıyorlar ki karşı tarafta olan seçmenleri ürkütmemek uğruna Kars’ta toplu halde dolaşmıyor, ziyaretleri, basın toplantılarını başkan adayı Kenan hoca ve birkaç kişiyle yapıyorlar. Sükûnete öylesine özen gösteriyorlar ki Nevruz bayramı kutlamalarını bile başka bir ilçede yapıyorlar. Yalnız sayın vekile bir uyarıda bulunayım, sloganları karıştırmış olacak. Bizler Türk Ulusu olarak bayramlarda; Şenlik. Esenlik, Barış çağrısı yaparız. Direniş, mücadele gibi kavramlar genelde spor müsabakalarında ve işçi grevlerinde kullanılır. Kars gibi küçük şehirlerde insanları kamplaştırmak zordur. Oradaki insanlar cenazesini birlikte kaldırır, düğününü yine birlikte yapar.
Birçok partilinizle ve mebuslarınızla birlikte konuşmalarınızda sosyal belediyecilik ve halkların kardeşliğinden!? Dem vuruyorsunuz ya, daha sağduyulu ve birleştirici sloganlar seçerseniz biraz inandırıcı olabilir.
Bahar bayramı olmasının yanı sıra birliği, dostluğu, paylaşmayı yaşadığımız unutulmuş bayramlarımızdan olan NEVRUZ BAYRAMINIZI kutluyorum!
KALIN SAĞLICAKLA!
Volkan Aydemir