Volkan KARABAĞ / KARS MANŞET
Herkesin birer engelli adayı olduğu bilincini taşıyan insanların daima engellilerin yanında olacağını ifade eden Vali Öksüz, “Engelli olmanın asla utanılacak bir durum olmadığını bilmelisiniz. Bir gün gelip kendisinin de bir engelli olup olmayacağını bilemeyen insanların bakışlarına ve davranışlarına kesinlikle aldırmayın. Hepimizin birer engelli adayı olduğu bilincini taşıyan insanlar, daima sizlerin yanında olacaktır. Evlerinize saklanıp kalmayın. Mutlaka bir uğraşınız olsun. Örneğin; yeteneğinize göre spor, müzik, resim, edebiyat gibi uğraşılarınız olsun. Nitekim hepimiz biliyoruz ve şahit oluyoruz ki hayatın tüm alanlarında sporda, sanatta, edebiyatta, eğitimde, sivil toplumda, iş dünyasında tüm zorluklara rağmen yılmadan çalışan, gayret gösteren, sergilediği mücadele ile takdire şayan büyük başarılara imza atan kıymetli kardeşlerimiz var. Şunu biliniz ki sizlerin evlerinizden çıkması ve hayatın bir ucundan tutunması, ülkemiz için en büyük kazançlardan biri olacaktır.” diye konuştu.
Bir ülkenin huzurunu onu oluşturan tüm bireylerin mutluluğuyla, huzuruyla sağlanabildiğini kaydeden Vali Öksüz, “Engellilik, sadece engellilerin ve ailelerinin maruz kaldığı bir sağlık sorunu olmaktan ziyade sosyal boyutlarıyla da her birimizi yakından ilgilendiren, olumsuz etkilerini asgariye indirmek için herkesin katkı ve ortak çabasına ihtiyaç duyan toplumsal bir konudur. Toplumların huzuru ve mutluluğu, tüm bireylerin doğuştan sahip oldukları haklarını kullanabilmeleri, hiçbir ayrım gözetilmeksizin sunulan imkânlardan yararlanabilmeleri ve geleceğe güvenle bakabilmeleriyle mümkündür. Bir ülkenin huzuru, onu oluşturan tüm bireylerin mutluluğuyla, huzuruyla sağlanabilir. Engellilerimizin toplumsal hayatta varlık göstermeleri ve kendilerine yer bulmaları, şüphesiz tüm toplumu zenginleştirecek, güçlendirecektir. Devletlerin gelişmişlik düzeyi insana verdikleri değerle ölçülmektedir. Bu doğrultuda engelli vatandaşlarımızın iyi bir eğitim almaları, istihdam imkânlarına ulaşmaları, hayat olanaklarının kolaylaştırılması, tedavileri, rehabilitasyon süreçleri, barınma ihtiyaçları gibi çok doğal, medeni, insani ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak sosyal devletlerin en önemli görevleridir. İşte bu doğrultuda devletimiz, bütün imkânlarını insanlarımızın ve engelli kardeşlerimizin hayatın doğrudan içerisinde olmalarını sağlamaya yönelik olarak seferber etmiştir. Özellikle son yıllarda bu doğrultuda değiştirilen mevzuatla birlikte şehirlerimizin altyapısını ve özellikle kamu kurumlarımızın engelli kardeşlerimizin günlük hayatlarını normal bir şekilde sürdürebilmelerine uygun hale getirilmesi, engelli kardeşlerimizin mümkün olduğunca üretim alanında istihdama kazandırılması için her türlü teşvik uygulaması yapılmaktadır. Yine çalışacak durumda olmayan kardeşlerimizin geçimlerini sağlamaları için çok ciddi kaynaklar aktarılmaktadır. Ama tabiki her şeyden önemlisi zihinsel olarak, mantalite olarak, toplum olarak engelli kardeşlerimizi kucaklayabilmemizdir. Her zaman onların yanında olmamızdır. İnşallah bugün ve bundan sonra günden güne bu bilinci yükselteceğiz. Bunun için hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Burada konuşmama son verirken başta sevgisizlik engelinin kalkıp, herkesin birbirini sevdiği, yaratılanın yaratandan ötürü sevildiği bir dünya için herkesin daha çok gayret göstermesini temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.