Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, vefatının yıldönümünde bir kere daha şükranla anıyoruz.
Büyük şahsiyetler yas tutularak değil, fikirleriyle, eserleriyle, fedakâr gayretleriyle anılırlar. Bizler de millet olarak, vefatının 78’inci yılında Atatürk’ü, İstiklal Savaşımızın başkumandanı, bağımsızlığımızın sembolü ve Cumhuriyetimizin kurucusu olarak övgüyle anıyoruz.
Unutmamak gerekir ki, 10 Kasım 1938 bir devrin sonu değil, Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı Cumhuriyetimizin her bakımdan daha da mamur edilmesi için yeni bir dönemin başlangıcıdır.
Keza, Gazi Mustafa Kemal de, bu şuurla ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ demiştir. Dolayısıyla, Atatürk’ün aziz hatırasına sahip çıkmak, onun ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyetimizi, daha güçlü, daha demokratik, daha kalkınmış hale getirmek; onun kendi deyimiyle ‘muasır medeniyet seviyesinin üzerine’ çıkarmakla mümkün olacaktır.
Bugün bizler Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine, ideallerine sımsıkı bağlı kalarak, cumhuriyetimizin temel değerlerini koruyarak, kazanımlarını arttırarak, ülkemizi hak ettiği çağdaş seviyelere taşıyarak yolumuza devam ediyoruz. 15 Temmuz akşamı da gördük ki genç nesillerimiz de Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak için aynı azim ve kararlılıkla mücadele veriyor, bundan sonra da vermeye devam edeceklerdir.
Bu inançla, vefatının 78’inci yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha şükranla ve rahmetle anıyorum.