AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, partisin Kars İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, Suriye, Mısır ve Irak’ta yaşanan vahşetleri örnek göstererek, Türkiye’nin insani yardımlar konusunda ilk sırada yer aldığını söyledi.
AK Parti Kars İl Başkanlığı, düzenlediği iftar programında il, ilçe teşkilat mensupları, belediye başkanları, ilçe başkanları, aday adayları ve eski milletvekilleri Ahmet Arslan ve Yunus Kılıç ile bir araya geldi. Havalimanı yolu Mihralibey Köprüsü yanında yeni açılan THE Kars Park Hotel’de düzenlenen iftar programına, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da katıldı.
İftar öncesi AK Parti Kars İl Başkanı Ali Şakir Yurdakoş’un konuşmasının arından okunan ezan eşliğinde iftarlar açıldı. Başkan Yurdakoş’un konuşmasının ardından partililerine hitaben konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Ramazanın mübarek bir ay olduğuna dikkat çekerek, bu kutsal ayın İslam alemine bahşettiği en büyük hediyelerden biri olduğunu söyledi.
RAMAZANI ANLATTI…
Ramazanın bereketini, rahmetini ve merhametini hep birlikte hissettiklerine inandıklarına da dikkat çeken Aktay, “Çünkü oruç dolayısıyla yaşadığımız bu manevi tecrübe, basitçe sabahtan akşama kadar aç kalmaktan ibaret bir tecrübe değildir. Bu tecrübenin çok öğretici, eğitici bir tarafı vardır. Bu eğitici tarafı; bize her gün sorumluluğumuzu hatırlatan bir ibadet, bir tecrübedir. Bu tecrübe, oruç tecrübesi bize her zaman unutmaya yüz tutabilecek, unutabileceğimiz bir takım değerlerimizi sürekli olarak hatırlatan bir tecrübedir. Ramazan ayı neyi hatırlatıyor diye bir sual soracak olursak. Bize başka insanlara dair olan sorumluluğumuzu hatırlatıyor. Dikkat edin biz oruç dolayısıyla sadece kendimiz aç kalmıyoruz, ama dünyada bizim dışımızda başka insanlarında var olduğunu, onların ihtiyaç sahibi olabileceğini, onların bizim yardımlarımıza ihtiyaçları olabileceğini hatırlıyoruz. Dolayısıyla oruç sorumluluğumuzu hatırlıyor bize. Sorumluluk çok önemli bir ahlaki kuraldır. Bugünkü dünyanın en önemli eksiklerinden bir tanesi başka insanlara dair bir sorumluluk taşımıyor olmasıdır. Başka insanlar ölüyormuş, başka insanlar aç kalıyormuş, başka insanlar zulüm altında inliyormuş, hiç kimsenin umurunda olmaması, bu çağımızın en büyük hastalığı. İşte Oruç ve Ramazan bu sorumluluğu insanlara hatırlatan çok önemli bir ay. Ramazan ayı dolayısıyla şu manevi iklim içerisinde Türkiye olarak bu sorumluluk noktasında en azından ne kadar iyi bir noktada olduğumuzu da biraz tabiri caizse gururla hatırlayabiliriz.” Dedi.
TÜRKİYE İNSANİ YARDIMLAR KONUSUNDA DÜNYA BİRİNCİSİ
Türkiye’nin insani yardımlar konusunda dünyada birinci olduğunu da konuşmasında belirten Aktay: Türkiye, 13 yıllık AK Parti dönemlerinde kalkınma noktasında 27. sıradan 17. sıraya kadar yükseldi. Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesi arasına katıldı. Ama Türkiye insani yardım konusunda dünyada birinci. Yani çevremizde yangınlar olurken, çevremizde insanlar zulüm altında inim inim inlerken, ‘bize ne?’ Demedik. Kapımıza bir takım insanlar canlarını kurtarmak için kapımızı çaldıkları zaman ‘Biz evde yokuz. Başka yere, başka kapıya gidin” demedik. Ne dedik? Dedik ki; ‘Bir insan canını kurtarmak için bizim kapımıza dayanmışsa, vay efendim bizim gelişmişliğimiz tehlikeye girer, şu kadar ekonomimize şöyle yük olur, böyle yük olur’ demedik. Biz onlara kapımızı açtık. İnsani yardımı yaptık. Çünkü bu insani bir görevdir. Eğer bunu yapmasaydık, emin olun hayat boyu çocuklarımızın, torunlarımızın utanacağı bir tecrübe yaşatmış olurduk. Biz bu tecrübeyi bu insanların utanacağı bu kara sayfayı bu halkımıza yazdırmadık. Avrupa yazdırıyor. Bugün Avrupa bizzat bugün yaşadığı bu konforlu hayatı korumak için kapısına ördüğü o kalın duvarlar, aşılmaz duvarlar dolayısıyla kapısına dayanan insanlar içeriye giremeden ölüyorlar. Akdeniz’in derin sularına gömülüyorlar ve hayatlarını kaybediyorlar. Neymiş, ‘Avrupa öyle planlamadan, ölçüp-biçmeden içeriye mülteci alamaz. İçeriye mülteci aldığı zaman bu mültecilerin onun ekonomisine nasıl bir zarar vereceğini hesap etmek zorundadır. Başka yerde insanlar açlıktan kıvranırken, Avrupalılar bu şekilde kendi konforlu hayatlarını sürdürmenin telaşı içindedirler. İşte bu bize yakışmaz dedik ve insani yardım konusunda bilhassa kapımıza dayanan gerek Irak’tan gerek Suriye’den gerekse Mısır’dan kapımıza dayanan mültecilere kapımızı açtık, insani yardım görevimizi yaptık. Emin olun bu çocuğunuza iftiharla anlatacağınız bir altın sayfadır, bir altın tablodur. Ramazan dolayısıyla bir arada bulunmamızdan dolayı sizlere Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun selamlarını getirmiş bulunmaktayım." dedi.