''Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)'in dünyaya gelişi münasebetiyle kutlamakta
olduğumuz "Kutlu Doğum"un hayırlara ve güzelliklere vesile olmasını Cenabı Allah'tan
dilerken, bu güzel insanı insanlık âlemine görevlendiren Yüce Rabbimize sonsuz hamdü
senalarımızı sunarız. Salât ve selam Hz. Muhammed Aleyhisselamın üzerine olsun. Hz.
Peygamberin doğumu, yaşadığı hayatı, şahsiyeti, insani ilişkileri ve toplum haklarına
göstermiş olduğu saygı ile insanlık ve İslam dünyası nezdinde Cenabı Allah'ın buyurduğu gibi
pek güzel bir örnek ve önder olmuştur. İnsani değerleri savunmasındaki samimiyeti ve gayreti
ile de insanlık tarihine damgasını vurmuştur. Huzura, mutluluğa ve başarıya ulaşmak için Hz.
Peygamberden alınacak pek çok örnek vardır.
Cenabı Allah Yüce kitabı Kur'an-ı Kerimde "Bir kimse peygamber'e itaat ederse, Allah'a
itaat etmiş olur." (Nisa-80), "Peygamber, nefsin arzusuna uyarak söz söylemez; onun
söylediği söz, kendisine vahyedilenden başka bir şey değildir." (Necm,3–4) buyurarak Sevgili
Peygamberimizin örnek ve önder olarak alınmasını tüm insanlığa emretmiştir.
Hz.Muhammed (AS) insanlık onur ve şerefinin hiçe sayıldığı, güçlünün hâkim olduğu,
zulmün normal bir davranış sayıldığı, kadınların bir eşya gibi değerlendirildiği, mal ve can
emniyetinin bulunmadığı, zayıf ve fakirlerin adam yerine konulmadığı bir topluma gelmesiyle
getirmiş olduğu mesajın önem ve ehemmiyeti daha büyük bir anlam ve mana taşımaktadır.
Hz.Muhammed (AS)'ın "Örnek ve Önderliği" dikkate alındığı, tavsiyeleri tutulduğu ve yolu
(sünneti) takip edildiği sürece daha büyük bir değer ifade edecektir.
Hz.Muhammed (AS) almış olduğu kutlu görevle;
İnsanları: Allah'a, ailesine, Müslümanlara, içerisinde yaşadığı topluluğa karşı
sorumluluklarını yerine getiren, kendisinin ve başkalarının hukukuna riayet eden fertlerden
oluşturduğu, mal, can, ırz ve namus gibi mukaddes duygulara saygılı, ahde vefa gösteren,
kibirden, yalandan, iftiradan uzak, kimsenin zülüm yapmadığı ve zülüm görmediği,
Hz. Peygamber, toplumu; iyiliği yaygınlaştırıp, kötülüklerin engellendiği, eşitlik, hak,
adalet ve hürriyet prensipleri üzerine kurulan ve kardeşliğin, birlik ve barışın hakim olduğu,
anarşi, fitne, kin ve düşmanlık tohumlarının atılmasına dahi imkan verilmeyen, kimsenin
aşağılanmadığı, insanların iman, ibadet, ve ahlak çizgisinde değerlendirildiği,
Hz. Peygamber risaleti boyunca; dini, siyasi, iktisadi, hukuki ve içtimai açıdan İslami
prensiplere ve sorumluluk anlayışına dayalı bir toplum meydana getirme ferd ve devlet
arasındaki ilişkiyi temin etme, şuur ve dinamizm dolu, ahlaki faziletlere sahip, sevinçlerin ve
üzüntülerin birlikte paylaşıldığı, fertler arasında dayanışma ve dostluğun hâkim olduğu,
Düşünce ve anlayışını çirkinlikler içerisinde bunalan insanlığa getirmiştir. Bizzat uyguladığı
örnek ahlakıyla da bizlere sorumluluğumuzu hatırlatmış ve gerçek huzura davet etmiştir.
Hz.Muhammed (SAV) İçinde yaşadığımız toplumun huzuru ve fertlerin mutluluğu için şu
insani özellikleri tavsiye etmiştir:
1-İnançlı olmak,
2-Bilgili ve becerikli olmak,
3-Düşünce ve davranışlarında duyarlı, samimi ve ihlaslı olmak,
4-Nazik, kibar ve güleryüzlü olmak,
5-Temiz tertipli, çalışkan ve gayretli olmak,
6-Merhametli ve yardımsever olmak,
7-Sadece kendisini değil, başkalarını da düşünen olmak,
8-Sorumluluk duymak,
9-Vefakar, mütevazi, dürüst ve olgun olmak,
10-Hak ve adaletten ayrılmamak, zulme ve zalime karşı olmak,
11-Her zaman Canab-ı Hakkın murakabesinde olduğunun bilinciyle verilen görevi en iyi
yapmak. İhsan sahibi olmak. Kulluğu sürekli kılmak,
12-Dost, arkadaş komşu ve din kardeşlerini hatırda tutup haklarını gözetmek ve vefakar
olmak,
13-Hasta ve cenaze sahipleri ile ilgilenmek, acısını ve mutluluğunu paylaşmak, davete icabet
etmek,
14-Haset, kin, husumet, gurur, kibir, gıybet, riya vb. kötü davranışlardan şeytandan kaçar gibi
kaçmak,
15-İçki, kumar, zina gibi toplumu, nesli helaka götüren kötülüklerden uzak durmak ve bu
kötülüklerin önüne geçilmesi için çalışmak,
16-Çevreye zarar verici içinde yaşadığı topluma ve insanlara karşı rahatsız edici
davranışlardan kaçınmak,
17-Bencil değil katılımcı, paylaşımcı alçak gönüllü olmak,
18-Güvenilir olmak, insanların hukukunu gözetmek. Doğru olmak.
Türk Milletinde Hz.PEYGAMBER SEVGİSİ
Milletimiz Hz. Peygambere çok büyük sevgi ve saygı duymuştur. Hayatına da bu sevgiyi
yerleştirmiştir. Bu sevgi aşka dönüşmüş ve sevgi atmosferi oluşturmuştur.
Askerine iman ve kahramanlık sembolü olarak MEHMETÇİK unvanı vermiştir. Yeryüzünde
peygamberinin ismini milli bir sembol haline getiren sadece Türk milletidir. Milletimiz
Hz. Peygambere duyduğu sevgisini her alanda dile getirmiş, evlerinde, işyerlerinde, cami,
saray ve konaklarında Hz. Muhammed ismi yazılı hat sanatının en güzel örneklerini teşhir
eden levhaları en mütena köşelerine asarak hayatına nakşetmiştir. Hz. Peygamber için edebi
şaheserler, na'tlar, şiirler, kasideler yazılmıştır.
Hz. Peygambere sevgi ve saygıyı en veciz bir şekilde ifadesi olan Süleyman Çelebinin
Vesiletün-necat isimli Mevlit şaheseri; çocuklarımız doğduğunda, gençlerimiz askere
giderken, çocuklarımız evlenince, hacca gidilirken, yeni bir işe başladığımızda, yakınlarımızın
vefat ettiğinde ve geçmişlerimizi hatırlarken okutarak hülasa sevincimizi ve kederimizi de
peygamberi ile paylaşan bir milletiz.
Hz. Peygambere sevgi ve saygı gereği ecdadımız Mescidi Nebeviyyeyi ve Medine şehrini
imar etmiştir. Surre alayları ile hac mevsimlerinde oraların yöneticilerine ve fakirlerine
verilmek üzere hediye ve yardımlar göndermiştir.
Ayrıca Hz. Peygamberin Mehmet, Ahmet, Mahmut ve Mustafa gibi isimleri ile çocuklarının
isimleri Zeynep, Rukiyye, Ümmü Gülsüm, Fatma, Kasım, İbrahim gibi ve yakın çevre ve
arkadaşlarının isimlerini Peygamberine hürmeten milletimiz doğan çocuklarına isim olarak
vermiş ve hayatına yerleştirmiştir.
Hangi iş ve meslekten olursak olalım her insan, Hz. Muhammed (AS)'ın hayatında kendisi
için çok mükemmel örnekler bulacaktır.
Kutlu doğumdan feyz ve nasib alma dilek ve duasıyla.
Salât ve Selam O'na, Ehli beytine, Ashabına ve yolunda olanlara olsun.
KUTLU DOĞUM HAFTANIZ MÜBAREK OLSUN.''
karsmanset.com