Türk kültüründe Ağrı Dağı Kitabı tanıtıldı

Atatürk Kültür Merkezi ve Iğdır Üniversitesi'nin ortaklaşa hazırladığı “Ağrı Dağı” konulu panelde Türk Kültüründe Ağrı Dağı Kitabı da tanıtıldı
Atatürk Kültür Merkezi ve Iğdır Üniversitesi’nin ortaklaşa hazırladığı “Ağrı Dağı” konulu panelde Türk Kültüründe Ağrı Dağı Kitabı da tanıtıldı.
Iğdır Üniversitesi Ağrı Dağı Araştırma Merkezi kuruyor
 
Iğdır Kültür Sarayında düzenlenen panelde konuşan Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İ. Hakkı Yılmaz, “Ağrı Dağı dünyaca tanınan bir dağdır. Üniversitemiz bünyesinde Ağrı Dağı Araştırma Merkezi kurma çalışmalarını başlattık. Türk Kültüründe Ağrı Dağı kitabı büyük bir emeğin eseridir. Ağrı Dağı hakkında söylenen sözler artık yazıya dökülmüştür. Iğdır’ı günümüzle gelecek arasında ilmi bir köprü haline getirmeye çalışıyoruz.” dedi.
Paneli yöneten Iğdır Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Zengin de Türk Kültüründe dağ kültürü önemli bir yer tutar. Türk Milleti dağa çok önem vermişlerdir. Bu dağlardan biride Ağrı Dağı’dır.” şeklinde konuştu.
Erzurum Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Kerem Karabulut ise, “Ağrı Dağı’nın Önemi” konulu konuşmasında, Ağrı Dağı’nın turizme açılması gerektiğini, dünyaca tanınan bu kutsal dağın turizme açılmasıyla birlikte Türkiye’nin turizm payının yüzde yüz artacağını belirtti.
Ağrı Dağı’ndan elde edilebilecek büyük kazanımların olduğunu bunun başında da ağrı ile Iğdır ilinde yaşayan insanların kazançlı çıkacağını da ifade eden Karabulut, şunları söyledi:
“Ağrı Dağı’nın turizme açılması gerekir. Bunun için uluslararası standartlara uygun konaklama merkezleri yapılmalı. Iğdır Havaalanı hemen bitirilip hizmete sokulmalı. Ağrı Dağı mutlaka uluslararası kabul gören bir marka haline dönüştürülmelidir. Bunun için 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için Erzurum’a gelecek olan insanlara Ağrı Dağı anlatılmalı, reklamı iyi yapılmalı. Bu yapılırsa Ağrı Dağı ile Erzurum Palandöken potansiyelinin işin içine katılmasıyla hem Palandöken hem de Ağrı Dağı cazibe merkezi haline gelecektir.” dedi.
Iğdır Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Enstitüsü Müdür Vekili Turgut Öcal da, “Türk Edebiyatında Ağrı Dağı” konulu sunumunda Ağrı Dağı üzerine binlerce şiirler yazıldığını, efsanesinin kitaplaştırıp filminin yapıldığını, gerek halk edebiyatı ve gerekse divan edebiyatında Ağrı Dağı’na yer verildiğini söyledi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Belli, şunları söyledi:
“Anadolu’nun en yüksek ve görkemli yükseltisi olan Ağrı Dağı yüzlerce yıldan beri söylencelere ve kutsal kitaplara konu olmuştur. Semavi dinlerin kutsal kitapları olan Kur’an, Tevrat, ve İncil’de “Nuh Tufanı” olayı ile konu olarak günümüze kadar kutsallığını sürdürmektedir. Bugün Türkiye, Azerbaycan ve İran’da yaşayan Türkler, Ağrı Dağı’nı bilmekte, Ağrı Dağı için şiirler bile yazmaktadırlar. Urartulular Ağrı Dağı’nın “Dağlık Ararat”, Ermeniler “yüksek dağ” anlamına gelen “Masis”, İranlılar, Nuh’un Dağı anlamına gelen “Kuh-i Nuh”, Araplar ise Büyük Ağrı’ya “Cebelü’l-Haris” demişlerdir. Türkler ise “Ağr veya Eğri dağ” demişler bu Ağrı Dağı olarak telaffuz edilmiştir. Hazırladığımız Türk Kültüründe Ağrı Dağı konulu kitapta bilim adamları her yönüyle Ağrı Dağını anlatmıştır. “Söz gider yazı kalır” sözü ile bu eser ortay çıkmış ve gelecek kuşaklara miras olarak kalacaktır. Atatürk Araştırma Merkezine ve Iğdır Üniversitesine teşekkür ederim

Iğdırhaber Haberleri