Toraman, Kars’ın sorunlarını tek tek dile getirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kars İl Başkanı Taner Toraman, düzenlediği basın toplantısında il genelinde tespit ettikleri sorunları tek tek sıraladı.

Tacettin DURMUŞ

Toraman, Başkan Yardımcısı Selahattin Özşahin, Merkez İlçe Başkanı Yusuf Kanbay, Arpaçay ilçe Başkanı Kerim Ekinci, Selim İlçe Başkanı Barış Koç, Susuz İlçe Başkanı Savaş Zariç ve Akyaka İlçe Başkanı Nejdet Mert’in de hazır bulunduğu basın toplantısında gazetecilere açıklamada bulundu.

Şehrin son yıllarda birikmiş çok sayıda sorunu olduğunu dile getiren Toraman, son zamanlarda dünyanın, ülkemizin ve ilimizin içerisinden geçtiği salgın ve ekonomik kriz dönemleri nedeniyle insanların en temel ihtiyaçlarını karşılamak konusunda bile büyük zorluklar yaşamakta olduğuna dikkat çekti.

Devletin bir anonim şirket gibi yönetildiğini ileri süren Başkan Taner Toraman, “Barınma, ısınma, beslenme başta olmak üzere temel insan hakları arasında sayılan tüm değerler bir meta haline dönüştürülmüş, çalışanların bir aylık ücretleri bir haftalık geçimlerini sağlayamaz hâle gelmiştir. Yine milyonlarca insan işsizlik nedeniyle büyük ekonomik zorluklar yaşamaktadır. İlimiz genç işsizleri de bu durumdan azami derecede etkilenmektedir. Kısaca insanlarımız acımasız bir sömürü altındadır. Buna dur dememizin, devletin bir Anonim Şirket gibi yönetilen değil, Anayasanın değişmez ve değiştirilmesi teklifi dahi edilemez sosyal devlet niteliğini öne çıkarmamızın tam zamanıdır. Bizler kamucu ekonomik modelin uygulanması ve temel Devlet tarafından ücretsiz karşılanması yönünde mücadelemizi sürdüreceğiz.” Dedi.

SAĞLIK GÜVENCESİ EN TEMEL İNSAN HAKKIDIR

Sağlık güvencesinin en temel insan hakkı olduğunu da söyleyen Toraman, Sağlık hizmetlerinden ve tedavi için gerekli ilaçlardan ücretsiz, kesintisiz hizmet alma ve ayrımsız yararlanma hakkı, vazgeçilmezdir. Son yıllarda giderek artan sağlıkta üstü örtülmüş her türlü özelleştirmeye karşı, mücadele etmeyi bir görev biliyoruz.  Sağlık çalışanlarının çalışma şartları son derece ağırdır. Doktorlar başta olmak üzere her sağlık çalışanına düşen hasta sayısı doktor yetersizliğinden Avrupa ortalamasının üç-dört katı seviyelerindedir. Büyük emeklerle yetişen doktorlarımız ve diğer sağlık emekçilerimiz en yetkili ağızlar tarafından her gün değersizleştirilmektedir. Hak ettiklerinin çok altında orantısız ücretler ve sosyal haklarla çalışan sağlık emekçileri, yetmezmiş gibi bir de sürekli olarak şiddet ve saldırılara maruz kalmaktadır. Haklarını arayan sağlık emekçilerimiz üstüne üstlük düşman ilan edilerek ciddi soruşturmalara tabi tutulmaktadır. CHP olarak sağlık emekçilerimizin can güvenliği başta olmak üzere her türlü hak ve özgürlük mücadelesinin yanındayız.

GENÇLİK GELECEĞİMİZDİR!

Ülkelerin ve toplumların geleceği kendi gençliğindedir. Gençlik bir sınıf olmamakla birlikte, toplumun en dinamik, yeniliğe ve gelişime en açık ve en mücadeleci unsurlarıdır. Bu nedenle gençliğin enerjisi, değiştirici yönü önemli ve değerlidir. Ülkemiz ve ilimiz gençliği 20 yıllık iktidar döneminde içinde yaşadığı toplumun tüm yokluk ve yoksulluklarından payına düzeni almaktadır. Gençlerimiz kahve köşelerinde yoksulluğun girdabında erimekte, en yaratıcı ve en verimli olabilecekleri zamanlarını iş aramakla veya eğitimini aldığı alanın dışında bir işte, son derece zor şartlarda geçirmekte tabi bulabilirse, geleceğini bu ülkenin hükümetinden umudunu keserek yurt dışında aramaya mecbur edilmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak; gençlerimizin önündeki sosyal, kültürel ve ekonomik tüm engellerin kaldırılması için mücadele ediyoruz.  Gençlerimize sadece eğitim değil, barınma ve ulaşım hizmetleri de bir öğrenim hakkı olarak görülmeli, çalışma hayatına atılmış gençlerimize, insanca ortamlarda, insana yaraşır ücretle çalışılması sağlanması için mücadele ediyoruz.

ÇEVRE SORUNLARIMIZ YAŞAMIMIZI TEHTİD EDİYOR!

Çevre havayı, suyu, toprağı, yeşil örtüyü, atıkları, gürültüyü, ulaşımı ve yeryüzündeki bütün canlıları ele alan bir disiplindir. Ülkemizin ve ilimizin bugün önünde duran en önemli sorunlardan birisi çevreye yönelik yaşamsal tehditlerdir. İlimizin içerisinden geçen Kars çayının kirli oluşu ve çok ciddi koku yaymasındaki esas sorun yönetenlerin yıllardır duyarsızlığından kaynaklanmaktadır.

Sanayi çevresinde yaşamlarını sürdüren istihdam ve üretimde ilimizin can damarını oluşturan mandıralarımızdaki peynir altı sularının depolanmasında organize sanayinin yapması gereken mandıracıların boynuna yıkılmak istenerek cezai müeyyidelere maruz bırakılmaktadır.  Aslında bu fabrikaların organize sanayi yetkililerinin alt yapı sorununu çözerek orada üretime izin vermeliydi.

Ticari kaygılar, ranta dayalı plansız, yanlış yatırım tercihleri nedeniyle çevre güzelliği ve estetiği bozuldu. Kuraklık ve sonucunda ortaya çıkacak tarıma elverişli topraklarımızdaki çölleşme önümüzdeki yıllarda en büyük sorunlardan biri olarak gündemimizi belirleyecektir. Çevremizdeki tutulan barajları hızla sulamaya yönlendirerek bu kuraklık belalarından kurtulmaya kurtulmayı amaç edinmeliyiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak çevremizi bozan veya yok eden plansız rantçı anlayışlara karşı durmaya devam edeceğiz, bu uğurda mücadele eden çevre dostları ile sonuna kadar dayanışma içinde olacağız.

TARIM VE HAYVANCILIKTA KAMUCU ANLAYIŞ GEREKLİDİR

Ülkemiz ve ilimiz üretimi ile tüketim arasındaki dengeyi sağlamaktan ve en temel gıda ürünlerinde dahi kendi kendine yetecek üretimi gerçekleştirmekten uzaktır. Üretim yerine ithalat yoluyla tarım ve hayvancılığı satın almayı tercih eden politikalardan vazgeçilmelidir. Üretim yoksa yoksullaşma da kaçınılmazdır. Ülkemizin aynı zamanda bir tarım ülkesi olduğu asla unutulmamalıdır. Tarımda ithalata dayalı politikalar yerine, üreticiyi destekleyen teşvik eden ve planlayan politikalar geliştirilmeli adımlar atılmalı ve kamuculuğu önceleyen yeni bir tarım politikası gecikilmeksizin uygulamaya konulmalıdır. Ata tohumculuğu geliştirilmeli ve yerli üretime yeniden dönülmelidir. Türkiye kendi kendine yeten bir ülke olmalıdır.

SU KAYNAKLARIMIZ RANTA TESLİM EDİLMEMELİDİR

Tarımsal sulama modern araç ve gereçlerle bilinçle yapılmalıdır.  Ülkemizde ve ilimizde yatırımlarda insan, tarım ve hayvancılık öncelikli olmalı; su kaynaklarımız ranta teslim edilmemelidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak verimli topraklara, nitelikli tarım arazilerine sahip olan ülkemizde ve ilimizde eksik olan en önemli şey olan kısa ve uzun vadeli planlamalara yapılmış sağlıklı bir tarım politikasını önceliyoruz. Otuz yıl öncesine kadar hayvancılıkta dünyanın en iddialı ülkelerinden birisi olan ülkemize hatta ilimiz koşullarımız Sovyetler Birliği, İran Irak ve Suriye gibi ülkelere büyük ve küçükbaş hayvan ihracı yaparken artık kendine yetmez hale getirilmiştir. Cumhuriyet tarihimiz boyunca stratejik bir alan olarak ele alınan hayvancılığımız son yıllarda yok sayılmış Türkiye artık et ithal eden bir ülke durumuna düşürülmüştür. Her alanda olduğu gibi hayvancılığımız hükümetin uyguladığı yanlış politikalarla ranta teslim edilmiş, meralar ve otlaklar adeta yok edilmiştir.

Oysa unutulan gerçek şuydu Mera demek sadece ot demek değildi, Mera demek et demek, süt, yoğurt, yağ, kaymak, peynir demekti meraların yok edilmesi yerel üretimden vazgeçilmesi ve hatta dövize bağlı ithal yem girdilerinin sürekli artması, hayvancılığımızın bitme noktasına gelmesindeki temel nedenlerdir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarımımızın, hayvancılığımızın tekrar ayağa kalkabilmesi, geçmişteki görkemli günlerine dönebilmesi ve yeniden kendi kendine yeter hale gelebilmesi için acil önlemlerin alınması için mücadele edeceğiz. Meralarımızın genişletilmesi, su kaynaklarımızın korunması, yerli yem sanayimizin desteklenmesi, tarım ve hayvancılığımızı geliştirecek, teşvik edecek desteklerin arttırılması ve sürekli hale getirilmesi için ulusal hayvancılık geliştirme programlarının oluşturulması ve hızla uygulanması için çalışmaların takipçisi olacağız.

KÜLTÜRÜMÜZ VARLIĞIMIZIN DAYANAĞIDIR

Kültürümüz varlığımızın dayanağıdır. Aslında kimliğimiz kültürümüzdür. Anadolu ve topraklarımız binlerce yıldır çok çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış farklı uygarlıkların ve kültürlerin harmanlandığı bir coğrafyadır. Topraklarımız ticaret ve kültür yollarının kesiştiği bir noktadır. Bu durum, üzerinde yaşadığımız toprakların kültürel, tarihi, siyasi, ekonomik ve askeri olarak taşıdığı önemi de ortaya koymaktadır. Toplumsal kültürümüzün bir parçası olan gelenek ve göreneklerimizi tarihi, arkeolojik ve kültürel mirasımızı, toplumumuzun, gelecek kuşaklarımızın en önemli değerleri olarak görmekteyiz. Dünya Mirası kabul edilmiş Ani Antik kentimiz, yüzlerce mimarimiz ve tabiat varlıklarımızın korunması, gelecek kuşaklara aktarılması hepimizin sorumluluğundadır.

Son yıllarda bu yolla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken ilimiz bu alanda çaba sarf etmeye çalışırken, peş peşe can yakan zorluklarla Doğu Ekspresi, uçak ve otobüs biletleri fiyatlarının orantısız zamlanması ve uçak seferlerinin minimize edilmesi ciddi ekonomik kayıplara neden olduğu gibi esnaflarımızı da derinden etkiledi. Bu konuda esnaflarımız ciddi manada zarara uğradı. Bu uygulamanın arkasında yatan gerçek hükümetin orantısız uyguladığı zamlardır.

KARŞILAŞTIĞIMIZ VE YAŞADIĞINIZ ÇOK SORUNLARIMIZ VAR

İlimiz halkı gerek salgın süreci gerekse iklimsel krizden kaynaklanan kuraklık sonucunda ciddi manada zarara uğradı. Yaşadığımız bu süre zarfında önlenemeyen zamlar, denetimsiz yönetim tarzı, hepimizi derinden etkilemeye devam ediyor.20 yıldan beri yönetimin AKP tarafından yürütüldüğünü hepimiz biliyor ve yaşıyoruz ilimiz için yapılan ve yapılacak olan yatırımları önemsiyoruz. Ancak karşılaştığımız ve yaşadığınız sorunlarımız var. Bunlar:

HASTANELER YETERİNCE HALKIMIZA HİZMET VEREMEMEKTEDİR

Hastaneler yeterince halkımıza hizmet verememektedir. Birçok alanda doktor yetersizliklerinden dolayı çevre illere sevk yapılıyor, randevular haftalar sonucunda alınabiliyor, vatandaşlarımızın maddi ve manevi çektikleri tüm bu ızdırap aslında hepimizin sorunudur. Üniversite Diş Hastanesi bölümü açılırken sevindik ama, ne hikmetse kısa süre sonra kapandı acaba sorun nedir? Birçok branşta doktor sorunu halen yaşanıyor çözümü için çalışmalar hangi aşamadadır? Şehir Hastanesi'nin ihaleye çıkarılmasının ardından iptali sonrasındaki girişimlerle yeniden ihale edileceği kamuoyuna yansıdı, buradan bir sonuca ulaşıldı mı?

ÇİFTÇİ VE KÖYLÜMÜZ ZOR DURUMDA

Tarımda girdi maliyetlerinin artması ve kuraklığın da etkisinden kaynaklı köylümüzün iki hayvanından bir tanesinin beslenebildiği gerçeği ortadayken vatandaşın hayvanının çok para ettiğini söylemek haksızlık değil mi? üretim yapılan yapılmasının yarattığı ekonomik zararın çözümü hayvanın besimin için tedbirler alındı mı? -İlimizde yaklaşık bir buçuk aydan beri hayvan pazarları karantina gerekçesiyle kapalı, il Tarım Müdürlüğü Hayvan Sağlığı konusunda planlı bir çalışma yaptı mı? İlimizin temel geçim kaynaklarından tarımda bu yıl köylümüzün yüzünün gülmesi hepimizi mutlu etmiştir. Mazot, benzin, gübre, ekim ve biçme masrafları da dikkate alınarak Vatandaşlarımızın ürünlerini değerlendirmek için çalışmalar planlanması gerekliyken Hükümetin açıkladığı Arpa 5700(500) destekle 6200 TL'ye Buğdayın £8'den alımının yapılarak 1 TL de desteklenmeden alınacağı çiftçilerimiz tarafından bilinirken çok az bir köylümüzün bundan yararlandığı ancak büyük bir bölümünün de mağduriyet yaşadığı biliniyor.

TMO 15 GÜNDÜR HİZMET VERMİYOR

Kars Merkez'de TMO ve Tarım Kredi Kooperatifi Akyaka ilçemizde TMO ve Selim'de Tarım Kredi kooperatiflerindeki alımlarda fiyatlara zaman zaman uyulmadığı kooperatiflerin borcu olanların dışında alım yapmadığı, hatta 4800 TL'ye kadar fiyat düşürdüğü söyleniyor. Şu anda TMO Yaklaşık 15 gündür hizmet vermiyor çünkü çiftçilerimiz ofisin internet sitesine giriş yapamıyorlar. Ürünleri dışarıdayken yağacak bir yağmurda açıkta bulunan köylünün ürünlerinin zararının boyutu ne olacak? Sorumluluğu kim üstlenecek? Böyle bir durum kişilerimiz için büyük bir felaket demek değil midir? Sistemde sıkıntı çözülmüyorsa şahsi mücadeleler alınarak şahsi müracaatlar alınarak bu mağduriyet önlenemez mi?

ÇİFTÇİ ALAFTARLARIN KUCAĞINA İTİLDİ

2022 yılının son aylarına girdiğimiz şu günlerde 2022 yılı ekimi ve hasadı bitmiş olmasına rağmen çiftçilerimizden alacakları destekler henüz belli değil, artık 2023 yılının beyanını yapacak olan çiftçimiz tedirgin 2022 yılında ekmiş olduğu ürününe alacağı destek miktarı belli değilken 2023 beyanında bulunacak. Hükümet ve tarım bakanlığı çiftçilerimizle alay etmeyi bırakıp bir an önce tedbirleri alması gerekmez mi? ÇKS kaydı olmayan çiftçilerimizin destek kredilerinden yararlanamaması ve alaftarların kucağına itilmesi doğru bir yaklaşım olmamalıdır.

İLÇELERİMİZ VE BİRÇOK KÖYÜMÜZDE İÇME SUYU SORUNLARI DEVAM DİYOR

İlçelerimizin her birinde birçok köylerimizde içme su sorunlarının devam ettiği, yollarının henüz yapılmadığı, sulama sorunlarının giderilmediği, taraflarımızdan tarafımızdan gizlenmektedir, sorulduğunda programı alındı denilmesi sorunu çözecek mi merak ediyoruz. Şehir içinde altyapı çalışmaları yapılıyor acaba birçok mahallede kanalizasyon yokken makyaj mı yapılıyor? Ya da geçen yıl atılan asfaltın soğuktan ve yağmurdan patladığı ve hatası sonucu kazılarak yeniden atılan yama ve asfaltların 5-6-7 cm kalınlığında olduğu görülüyor. Acaba bu kışta soğuk olduğunda bu asfaltlar patlamayacak mı?

KAMU ZARARLARININ SORUMLULARI KİMLERDİR!

Burada bir kamu zararı oluşur sorumlusu kimlerdir? Elektrik direkleri kaldırılıyor ve çalışmada Karayolları ve DSİ araçları kullanılıyor bu çalışmaların giderleri bu kamu kurumlan tarafından mı karşılanıyor? Ya da sonucunda Kars Belediyesine borç olarak yansıyacak mı? Merak ediyoruz. Arıtma tesisi yapılacakken neden iptal edildi? Şehir içi lağım kokusundan rahatsızlıklar sizce nasıl karşılanıyor?

DOĞU KAPI NE ZAMAN AÇILACAK?

Doğu kapının açılması ilimiz Akyaka ilçemizin ekonomik açısından önemli gelir kapısı olacaktır devlet politikası olarak 30 yıldan beri kapalı olan bu kapıda açılması için çalışmalar nelerdir? Alican Sınır Kapısının açılması gündemdeyken bizim bu kapının açılmasına girişimler hükümet nezdinde hızlanacak mı? -Sanayide mobilyacılar sitesinin altyapısı ve bulunduğu çevre düzenlemesi neden yapılmıyor? Öğretmen evinin yanında bulunan kültür binası ve bahçesi öğretmenlere yakınlarına ve Kars halkına dinlenme bahçesi olarak hizmet verirken neden kapatılarak vakfına verildi? Ve Kars halkına ne gibi bir faydası olacak? Kars belediyesi mezbanesi hangi gerekçeyle kapatıldı? Mevcut malzemeleri ne durumdadır?” dedi.

Kars Haber Haberleri