Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) iş birliğiyle, Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'te 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları kapsamında, "Balkanlarda Türk Dili ve Kültürü" sempozyumu düzenlendi.
TİKA ve MATÜSİTEB iş birliğiyle, Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'te 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları kapsamında, "Balkanlarda Türk Dili ve Kültürü" sempozyumu düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, TİKA ve MATÜSİTEB tarafından düzenlenen sempozyuma, Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy, TİKA Başkan Yardımcısı Mahmut Çevik, MATÜSİTEB Başkanı Tahsin İbrahim, ülkedeki Türk siyasi parti, kurum ve kuruluşları temsilcileri ile Kuzey Makedonya, Türkiye, Kosova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Irak ve Romanya'dan şairler, akademisyenler ve gazeteciler katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Büyükelçi Ulusoy, Balkanlar'da Türk dili ve kültürünün korunması ve yaşatılması için bilgi ve tecrübe paylaşımının önemine dikkat çekti. Dilin öğrenilip, öğretildiğinde benliğin ve kültürün de korunabileceğini aktaran Ulusoy, Balkanlar'daki Türkoloji bölümlerinin Türk dilinin ve kültürünün doğru tanınmasına katkı sağladığını kaydetti.
"Türkçe ve Türk kültürü, sanat ve edebiyatıyla Balkan halklarının gelenek ve göreneklerine önemli bir tesir bırakmıştır"
TİKA Başkan Yardımcısı Çevik de Türklerin Balkanlarla olan ilişkilerinin erken Orta Çağ'dan itibaren başladığını ve Avarlar, Peçenekler, Kumanlar ile Moğol istilası sonrası Sarı Saltuk ve Türkmen aşiretleriyle devam eden bu bağların Osmanlı döneminde kalıcı hale geldiğini ifade etti. 20. yüzyılda süren etkileşim ve ilişkilerin günümüzde de canlılığını koruduğunu belirten Çevik, "Kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel unsurlar, Balkanlar ile Türkiye arasındaki yakınlığın derinliğini gözler önüne seriyor. Türkçe ve Türk kültürü, sanat ve edebiyatıyla Balkan halklarının yaşam biçimlerine, gelenek ve göreneklerine önemli bir tesir bırakmıştır" dedi.
MATÜSİTEB Başkanı İbrahim ise Balkanlar'da Türkçenin varlığını korumak ve Türkçeyi günlük yaşamın bir parçası haline getirmenin, gelecek nesillere aktarmanın büyük bir özveri, kararlılık ve sevda gerektirdiğini söyledi.
Oturumlarda, Türk dili ve kültürünün Balkanlar'daki tarihi, gelişimi ve önemi gibi konular ele alındı. Oturum sonlarında konuşmacı akademisyenlere katılım belgeleri takdim edildi.