Edirne'de Ekim ve Kasım ayında etkili olan son yağışlar, kuru toprağa ekilen buğday tohumlarının filizlenmesine yetti. Bir önceki yıl son 70 yılın en kurak kışının yaşandığını söyleyen Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, son yağışların buğdaya iyi geldiğini belirterek, çıkışlarına yetecek ve toprağı baskılayacak kadar yağış olduğunu vurguladı.
İklim değişikliği ve kuraklığın etkisiyle son yıllarda buğday ekim dönemi Kasım ayına sarktı. Türkiye'nin önemli hububat üretim merkezlerinden birisi olan Edirne'de üreticiler, kuraklık nedeniyle buğday tohumlarının büyük bölümünü kuru toprağa ekti. Tarlalarını hazırlayıp yağmurun yağmasını bekleyen buğday üreticilerinin bazıları kuru toprağa ekim yapmak zorunda kaldı, bazıları ise az da olsa yağmurun yağmasını bekledi. Edirne'de etkili olan son yağışlar üreticinin yüreğine su serpti ve rahat bir nefes almasını sağladı. Yağışların etkisiyle buğday tohumlarının çıkışları sağlıklı şekilde gerçekleşti.
"Dört gözle beklediğimiz bir yağıştı"
Yağmur yağışını dört gözle beklediklerini söyleyen Prof. Dr. Kaya, son 2-3 yıldır kuraklıktan dolayı küresel ısınmaya bağlı büyük sıkıntı çektiklerini söyledi.
Geçen yıl da kuraklık yaşandığını belirten Prof. Dr. Kaya, bu yıl da aynı şekilde kuraklık yaşandığını ancak Ekim ayında gelen yağışların ilaç olduğunu söyledi. Yağmur yağdığı için üreticilerin tarlalarını hazırlama imkanı bulduğunu ve bu açıdan bunun çok önemli olduğunu aktaran Prof. Dr. Kaya, kurak bir sezon olması sebebiyle çiftçilere buğday ekimini Kasım başı ve ortalarına doğru yapmalarını tavsiye ettiklerini hatırlattı.
"Son yağışlar buğdaya iyi geldi"
Çiftçilerin kurak toprağa ekim yaptığını ve buğdayların yüzde 95'ine yakın bir kısmının ekildiğini ifade eden Prof. Dr. Kaya, son yağışların buğdaya iyi geldiğini belirterek çıkışlarına yetecek ve toprağı baskılayacak kadar yağış olduğunu vurguladı.
Buğdayda önemli olan bir diğer noktanın ise Kasım ayı içerisinde bu çıkışların tamamlanması ve arkasından gelen bu havalarla da kışa 3-4 yapraklı devrede girmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kaya, "Daha küçük kalırsa karsız olan donlarda bu kökleri ve zayıf gelişmiş bitkiler zarar görebilir. Daha önce ekilip çıksaydı kışa çok gelişmiş bir halde gireceği için karsız donlarda yine donma ihtimali yüksek olacaktı. Bizim istediğimiz bitkinin 3-4 yapraklı devreden fazla ya da aşağı olmamasıdır" dedi.
"Son 70 yılın en kurak kışını yaşadık"
Bir önceki yıl son 70 yılın en kurak kışının yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Kaya, geçen yıl da az yağışlı ve en sıcak kışlardan birisi olduğunu aktardı. Bu yıl yağışların güzel olduğuna değinen Prof. Dr. Kaya, yağışların bu şekilde devam etmesi ile güçlü bir sezon olabileceğini belirtti.
Eskiden Balkanlardan gelen soğuk havanın Edirne'den girip Kars'tan çıktığını belirten Prof. Dr. Kaya, "Ama maalesef sonbahar yağışları olsun, kış yağışları olsun yaz yağışları gibi oldu. Edirne'ye yağıyor, Lüleburgaz'a yağmıyor, Kırklareli'ne yağıyor, Tekirdağ'a yağmıyor. Bu açıdan yağışlarda bir dengesizlik var. Aynı yere aynı yağış düşmedi. Yeteri kadar yağış düşmeyen yerlerde dalgalı bir çıkış söz konusu oldu. 15-20 milimetre kadar bir yağış arka arkaya geldi inşallah her yere yeteri kadar yağış düşmüştür. Bu yağışlar çıkışlar için yeterli olacaktır. Bu da bitkileri kışa iyi bir gelişmiş devre olarak gireceğini düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.