Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasında müşteki beyanları dinlendi.
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. Duruşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Sercan Hamşıoğlu ile milletvekilleri Metin Ergun ve Yavuz Aydın, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Murat Bakan, CHP Milletvekili Sibel Suiçmez yer aldı.
Duruşmaya verilen 1 saatlik öğle arasının ardından mahkeme başkanı müştekilerin dinlenilmesine devam edeceğini belirterek Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş'e söz verdi.
"Devlet Bahçeli oğlumun katilini bulmalı"
Duruşmanın sabahki bölümünde fenalaşan Saniye Ateş, öğleden sonraki bölümde ifadelerine devam ederek, "Devlet Bahçeli oğlumun katilini bulmalı. Bana neden oğlumu öldürdüklerini açıklayacaklar. Oğlum kaç sefer çelik yelekle geldi bilemezsiniz. Benim 38 yaşındaki gelinim neden çelik yelekle geziyor? Kısasa kısas istiyorum, kanıma kan istiyorum ben. Söyleyeceklerim bu kadar" diye konuştu.
Ardından olayda Sinan Ateş'in yanında bulunan müşteki tanık Selman Bozkurt'a söz verildi.
"Ateş'in kızı bana, "dayı, babam melek mi oldu?" deyince bir şey diyemedim"
Olay gününü anlatan müşteki tanık Bozkurt, "Olay günü Çukurambar'da bulunan ofise gittik. Yarım saat sonra Ahmet Keçik de yanımıza geldi. Beraber yürüyerek ofisten çıktık. Firdevs Camii'ne gittik, namazımızı kıldık. Yürüyerek ofise geliyorduk. Arabaların arasından şahıs çömelir vaziyette Ateş'in karşısına çıktı. Ateş etmeye başladı, ben atılınca silahlı şahıs bana yöneldi. Sırtımda, göğsümde sıcaklık hissettim, vurulduğumu anladım. Arabanın arkasına sığındım. Oradan çıktığımda Sinan Ateş'i o vaziyette gördüm. Olayın şokundaydım, etrafımıza bir sürü insan geldi. Ambulans çağrıldı, hastaneye ayrı ayrı ambulanslarla götürüldük. Şahıs hedef gözetmeksizin ateş etti. Bir haftaya yakın yoğun bakımda kaldım. Eve gittiğimde Ateş'in kızı bana, "dayı babam melek mi oldu" deyince bir şey diyemedim. Söyleyeceklerim bu kadar" dedi.
Müşteki Avukatı Kürşat Ergin, ayrılan dosyadaki şüpheliler olmadan bu yargılamanın yapılamayacağını vurgulayıp, "Bu yöntemle yargılama, bundan sonra benzer olayların rahatlıkla yapılmasına yol açabilir. Biz bunun önüne geçmeye çalışıyoruz" ifadesini kullandı.
"Olcay Kılavuz bu dosyada olmalıydı"
Beyanda bulunan müşteki avukatı Şeyda Şahin, "Olcay Kılavuz'la ilgili soru sormak istedik, "İddianameyle sınırlıyız" dendi ve soru sorulamadı. Olcay Kılavuz bu dosyada olmalıydı. Plaka bilgilerine müdahale oldu. Bunları sormamıza neden izin verilmedi? Korkmayalım, adalet yerini bulsun. Biz Sinan Ateş'in mesajlarının medyada yayınlanmasından korkmuyoruz. Evet, bu araçlar MHP'ye aittir, Ülkü Ocakları'na tahsis edilmiştir. Bunları amacı dışında kullananlar hesabını verecektir. Bizim makamlarla, partilerle husumetimiz yok. Beklediğimiz, bu eylemi yapan, yaptıranın gelmesidir" diye konuştu.
'Tetikçi Özyağcı, Ateş'in ayaklarına değil, öldürücü noktalara ateş ettiği anlaşılmaktadır'
Müşteki avukatı Şeymanur Tefenni ise sanık ve avukatlarının iddiaların aksine kriminal ve otopsi raporları ile kamera kayıtlarının Eray Özyağcı'nın, Sinan Ateş'in ayaklarına değil, öldürücü noktalarına ateş ettiğini ortaya koyduğunu belirtip, "Aklımızla dalga geçilmektedir" ifadesini kullandı.
Beyanların ardından duruşma yarın devam etmek üzere ertelendi. Duruşma bitimi esnasında müştekilerin katılma talebine binaen Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Cumhuriyet savcısından da sorulması gerekir. Herkesin bir görevi var" dedi. Bunu duyan Mahkeme başkanı kolluk görevlilerine Tanal'ı dışarı çıkartmalarını söyledi. Mahkeme başkanı Milletvekili Tanal'a "Herkes duruşma salonuna girerken sıfatlarını dışarıda bırakması gerekir" diye cevap verdi. Tanal, kolluk görevlilerince dışarı çıkartıldı.