Sarıkamış Şehitliği, kardeşliğimizin sarsılmaz bir abidesidir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Sarıkamış Şehitliği Anma törenleriyle ilgili geçtiğimiz yıl 8 Ocak'ta yaptığı konuşması:

 

“Burada, Kars’ın, Erzurum’un, Tokat’ın, Sivas’ın, Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, Muğla’nın evlatları yatıyor. Burada, Van’ın, Hakkâri’nin, Şanlıurfa’nın, Mardin’in, Diyarbakır’ın evlatları yatıyor. Burada, aynı zamanda, SOFYA’dan, VOLÇETRİN’den, ÜSKÜP’ten, YAFA’dan, BAKÜ’den, CENİN’den, KUDÜS’ten, ŞAM’dan, HALEP’ten, İDLİB’ten, SÜLEYMANİYE’den, MANASTIR’dan, NABLUS’tan şehitler, buradaki kardeşleriyle yan yana, omuz omuza yatıyor. Kosova’nın Piriştine şehrinden NEZİR, KOPTEPESİ’NİN ŞİMAL ŞARKINDAKİ Tepelerde şehit düştü. KUDÜS’ten Abdülcelil, Meydan Harbi’nde şehadet şerbetini içti. ÜSKÜP’ten AZİZ, Sarıkamış’ta Hakk’a yürüdü. KERKÜK’lü HAMMAD AĞA, Kayserili İbiş’le aynı siperde vuruldu. Ve büyük dedem, Rize Güneysulu Kemal Mutlu, burada, Sarıkamış’ta şehit düşerek Hakkın rahmetiyle kucaklaştı. Sarıkamış Şehitliği, Kafkas Cephesi Şehitliği, bizim tarihimizin, bizim medeniyetimizin, en önemlisi de bizim kardeşliğimizin sarsılmaz bir abidesidir.
 
Sarıkamış şehitliği, Van ile Erzurum’un, Kars ile Diyarbakır’ın, Mardin’le İstanbul’un, Ankara ile Üsküp’ün, İzmir ile Beyrut’un, Tokat ile Bağdat’ın nasıl birbirine kardeş olduğunun anıtıdır. Sarıkamış’ı, Sarıkamış Harekâtını çok iyi anlamak, buradaki ruhu, buradaki kardeşliği, buradaki dayanışmayı bütün veçheleriyle işte bugüne taşımak zorundayız. Şu Sarıkamış Türküsü, esasen her şeyi bütün netliğiyle, bütün berraklığıyla ortaya koyuyor:
SARIKAMIŞ ÜSTÜNDE KAR,
KAR ALTINDA MEMEDİM YATAR.
GÜLÜM DONMUŞ, KARA DÖNMÜŞ
GÖREN SANMIŞ YARİN SARAR
KİMİ YEMEN, KİMİ HARPUT
ÜZERİNDE İNCE ÇAPUT.
AVUT YİĞİT, GÖNLÜN AVUT
YAR SARMAZSA, MEVLA’M SARAR.
 
Değerli Kardeşlerim... Biz bugün, Anadolu’dan, Trakya’dan, Sarıkamış şehitlerimizi anmak için, onları rahmetle yadetmek için buraya toplandık. Burada geçireceğimiz bir gün, bir gece bile, Sarıkamış Kışı’nın, Allahu Ekber Dağı ayazının ne demek olduğunu anlatmaya yetiyor. Yemen’den, üzerlerinde sahra elbiseleriyle, sahra kıyafetleriyle buraya gelmiş Mehmetlerin, Allahu Ekber Dağları’nda çektiği acıyı sizlerin muhayyilesine bırakıyorum. Hani diyorlar ya... GÂH KAR YAĞARDI, GÂH KARANLIK...
 
Bu dağlar, ALLAHU EKBER Dağları, 1914 ve 1915 kışında, beyaz ölümü, sessiz ölümü Mehmetçiğin adeta üzerine yağdırdı. 1915 baharında, yağmur yağıp gün ışıyınca, Mehmetlerin şehit bedenleri bu topraklar üzerinde ışıldamaya başladı. Sarıkamış’ta kırılan gonca gülün tazeleri bir bir gün yüzüne çıkmaya başladı. İstanbul’dan erler, Mehmetler, Sarıkamış’a şu marşla uğurlanmıştı: ŞEHİTSEN, SECDELER YÜCE RUHUNA DER YER ALLAHU EKBER, GÖK ALLAHU EKBER...
 
Evet... İstanbul’dan, Van’dan, Antalya’dan, Üsküp’ten, Kudüs’ten gelen nice erler, nice Mehmetler, Allahu Ekber Dağı’nda, dayanılmaz uykuya, soğuğa, ayaza, açlığa, susuzluğa son raddeye kadar kahramanca direnip, ruhlarını sükûnetle sahibine teslim ettiler. Bütün şehitlerimize, tüm Sarıkamış şehitlerimize, Kafkas Cephesi şehitlerimize minnet duygularımızı ifade etmekte gerçekten yetersiz kalıyoruz. Ama ben, bugün burada, aziz şehitlerimizin manevi huzurunda, ülkem ve milletim adına onların aziz hatırasına sesleniyorum:
 
Aziz Şehitler...
Bizler, bugün, torunlarınız olarak burada, huzurunuzdayız.
Sizler, Allahu Ekber Dağları’nda bir destan yazdınız.
Sizler, burada, fedakarlığın, tahammülün, inancın ve sevdanın olduğu kadar, kahramanlığın ve kardeşliğin de destanını yazdınız.
Sizin yazdığınız bu destana sahip çıkacak, sizin kutsal emanetinizi asla ve asla yere düşürmeyeceğiz.
Canınızla, kanınızla yazdığınız kahramanlık anıtı olan vatanımıza, sizin kadar sahip çıkacak, onu yüceltmeye, onu büyütmeye devam edeceğiz.
Sizin hatıranıza halel getirmeyecek, aziz ruhlarınızı, şehit bedenlerinizi incitmeyeceğiz.
Sizin bize en büyük vasiyetiniz olan kardeşliği yıpratmayacak, tıpkı sizler gibi, kardeşliğimize uzanan harici ellere karşı göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz.
Sizler, Sarıkamış cephelerinde, Allahu Ekber Dağlarında, Bitlis’te, Bayburt’ta, Oltu’da, Tortum’da, Erzurum’da, Kop Dağı’nda, Bardızı’da, Soğanlı’da; Vanlı, Diyabakırlı, Edirneli, Üsküplü, Gazzeli, Bakülü kardeşlerinizle omuz omuza çarpıştınız, beraber şehadet şerbetini içtiniz. Sizden aldığımız ilhamla, vatanımız üzerinde, bütün dünya üzerinde, tıpkı sizin gibi kardeşlik demeye, dayanışma demeye, paylaşma demeye, hak ve hukuk demeye devam edeceğiz. Ruhunuz şad olsun.Mekânınız Cennet olsun. Allah’ın rahmeti, mağfireti üzerinize olsun diyorum. Sarıkamış şehitlerimizi, tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum”
(EY-BA-S) KARS / SARIKAMIŞ (KHA) –EREN YANAR

Sarıkamış Haber Haberleri