Volkan KARABAĞ / KARS MANŞET
Türkiye’nin dört bir yanından Sarıkamış’a gelen on binlerce katılımcı sabahın erken saatlerinde, ‘Asımın nesli asrın yürüyüşü’ sloganıyla düzenlenen “Türkiye Şehitleriyle Yürüyor” yürüyüşü 90 bin Mehmetçiğin donarak şehit düştüğü Soğanlı ve Allahuekber Dağları arasındaki Kızılçubuk Zirvesi’nden başladı.
Kızılçubuk Zirvesi’nden başlayan yürüyüş Şehit Kurmay Albay Faruk Sungur yolunu izleyerek Yukarı Sarıkamış Mahallesi’ndeki Sarıkamış Şehitliği tören alanında sona erdi.
Dualar, dev Türk Bayrakları ve Atatürk posterleri ile ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganlarıyla başlayan yürüyüşe on binlerce kişi katıldı.
Sarıkamış’ta Gençlik Şühedanın izinden gitti!
105 yıl önce Enver Paşa komutasındaki Sarıkamış Harekatı sırasında donarak şehit düşen 90 bin asker, “Türkiye Şehitleriyle Yürüyor” sloganıyla düzenlenen yürüyüşle anıldı.
Hava sıcaklığının eksi 10 derece düştüğü Sarıkamış’ta düzenlenen anma yürüyüşünün ardından Sarıkamış Şehitliği tören alanında anma programı gerçekleştirildi.
Meclis Başkan Vekili Celal Adan, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan ve Prof. Dr. Yunus Kılıç, Kars Valisi Türker Öksüz, Aile, 3. Ordu Komutanı Korgeneral Şeref Öngay, 14’ncü Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Özgür Nuhut, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Ahmet Koca, Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürü Selim Çelenk, Sarıkamış Kaymakamı Recep Koşal, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, Sarıkamış Belediye Başkanı Harun Hayali, AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, protokol üyeleri ile on binlerce vatandaşın katıldığı program şehitlik anıtına protokol üyelerinin çelenk sunumuyla başladı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunduğu programda 9. Komando Tugay Komutanlığından Yüzbaşı Çapan Özçiftçi tarafından Sarıkamış Harekatı hakkında bilgi verildi. Daha sonra Susuz Merkez Cami İmam Hatibi Mustafa Demirci tarafından Kuran’ı Kerim tilaveti okunarak şehitlerimiz için dua edildi.
Etkinlikte bir konuşma yapan Kars Valisi Türker Öksüz, “Anadolu’nun dört bir yanından, Rumeli’den, Bağdat’tan, Şam’dan gelerek, dilleri ve renkleri farklı, davaları aynı olan aziz milletimizin var oluş mücadelesini başlattığı yere; Çanakkale’nin, Dumlupınar’ın anahtarı, kurtuluş mücadelemizin önsözünün yazıldığı topraklara, şehitler diyarı Sarıkamış’a hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sarıkamış, bütün imkânsızlıklara ve karakışa rağmen Mehmetçiğin vatanını korumak için inançla ve azimle verdiği mücadelenin hüzünlü hikâyesidir. Sarıkamış bir yenilgi değil, bir adanmışlığın, vatan uğruna, bayrak uğruna, ezan uğruna, namus uğruna kendini feda etmenin destanıdır. O Mehmetçik ki soğuktan elleri buz tutmuş, adım atamayacak kadar tükenmiş olduğu halde kar, tipi, boran umurunda değildi. Çünkü vatan için çarpıyordu yüreği. Dondurucu soğukta, o cepheden bu cepheye atılırken, aşk makamında bir türküsü dahi olmadı. Bu yüzden sevdası gazi, aşkı şehadetti onun. O Mehmetçik ki, şehadetten önce yazdığı veda mektubunda şöyle sesleniyordu yüreği yangın yeri, gözyaşları donmuş anasına: “Sarıkamış için ölmeyi bilmiyorsa adam, yavuklusu için nasıl yaşar. Her seher vakti secde aydınlığındaki ak alnını öptüğümü bil ama beni öldü bilme. Ne diyor derviş yunus, ölürse ten ölür, canlar ölesi değil” ana. Onlar, kar çiçeği oldular, baharla birlikte kardelene döndüler kır çiçeği oldular, yaz mevsiminde burcu burcu koktular bu cennet vatana buzdan bekçi oldular bu nasıl aşktı ki tarihi dondurarak tarih oldular. Kahraman şehitlerimizin anısını yaşatmak için onların izinden yürüyen vatan evlatlarına, Asım’ın nesline seslenmek istiyorum. Tasavvur edin; bir metreden fazla kar, eksi 40 derece soğuk, 3 bin metre rakım, üzerlerinde yazlık kıyafetler, ayaklarında çarıklar, birçoğu evden getirdikleri libaslar içinde, uzun mesafeleri yürüyerek geçmek zorunda olan aziz ecdadımız. Sarıkamış harekâtı, dondurucu soğuğa rağmen, salgın hastalıkların pençesinde can çekişen Mehmetçiğin dillere destan kahramanlığı, fedakârlığı ve mücadele azmidir. Bu cesareti, bu fedakârlığı, bu civanmertliği, bu destanı, çok iyi idrak etmemiz ve nesilden nesile aktarmamız, unutmamamız gerekiyor. Bugün hepimize düşen görev; Sarıkamış şehitlerinin vatan uğruna canlarını tereddütsüz feda edişlerini, Türk milletinin; yaşamla ölüm arasındaki dönüm noktalarında nasıl birleştiğini, Sarıkamış’ı, Çanakkale’yi, Sakarya’yı, büyük taarruzu, 15 Temmuz’u, Zeytin Dalı’nı ve Barış Pınarı’nı çok iyi anlamaktır. Bu savaşlar, bu harekâtlar, bu mücadeleler, aziz milletimizin ortak bilincinin destanlaştığı savaşlardır. Yani ecdadımız vatan uğruna gözünü kırpmadan ölüme giderken nasıl bir olmuşsa, bugün ülkemiz çeşitli saldırılarla işgal altına alınmaya çalışılırken geçmişten ders alarak, yine bir olmalıyız. Ecdadımız, bu cennet vatanın her karış toprağında koyun koyuna yatarken, bizler de onların emaneti olan şanlı al bayrağımız altında birbirimize sımsıkı sarılmak zorundayız. Aziz şehitlerimiz, vatan için kefenleri kar olan kahramanlarımız, bizler, bugün, torunlarınız olarak burada, manevi huzurunuzdayız. Sizler, Allahuekber Dağları'nda bu toprakları vatan yapmak için büyük bir destan yazdınız. Sizler, Sarıkamış’ta, fedakârlığın, tahammülün, inancın, cesaretin, kahramanlığın ve kardeşliğin destanını yazdınız. Biliniz ki! Yaktığınız meşale, sonsuza kadar yolumuzu aydınlatacaktır. Yazdığınız bu destana sahip çıkacak, sizin kutsal emanetinizi asla ve asla yere düşürmeyeceğiz. Mübarek al kanınızla yazdığınız kahramanlık anıtı olan vatanımıza, en az sizin kadar sahip çıkacak, koruyacak ve bir tek çakıl taşına dahi dokundurtmayacağız. Aziz ruhlarınızı, şehit bedenlerinizi incitmeyeceğiz. Bizlere en büyük vasiyetiniz olan vatan ve millet sevgisini, kardeşliği, birlik-beraberliği yıpratmayacak ve tıpkı sizler gibi, vatanımıza uzanan harici ve dâhili ellere karşı göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz. Geçmişte tüm dünyaya meydan okuyarak, omuz omuza vererek, vatanına uzanan namahrem elleri kırarak vatanını canı pahasına koruyan aziz milletimiz, bugün de vatanımıza kasteden günümüzdeki düşmanlara ve terörist hareketlere karşı sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde, içişleri bakanlığımızın sorumluluğunda, silahlı kuvvetlerimiz, bakanlıklarımız, tüm kurum-kuruluşlarımızla, çok cesur, çok etkili ve onurlu bir mücadeleyi azim ve kararlılıkla sürdürmektedir. Sarıkamış harekâtının 105’inci yıldönümünde; adını tarihe ve bağrımıza buzdan harflerle kazıyan, kefenleri bembeyaz karlar olan sarıkamış şehitlerimiz başta olmak üzere vatanımızın korunması, milletimizin bekası ve şanlı al bayrağımız uğrunda canları pahasına bu aziz toprakları bizlere vatan kılan kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.” dedi.
“Sarıkamış olmasaydı, Çanakkale olmazdı, Çanakkale olmasaydı İstiklal Harbi, bugünkü Türkiye'miz olmazdı.” Diyen Tarım ve Orman Bekir Pakdemirli, “Dünyanın ve Türkiye’ni birçok köşesinden insanlar bugün burada şühedanın izinden yürüyor. Şühedamızın bizlere emanet ettiği bu kutsal vatanı yarınlara taşımak için var gücümüzle gençlerimizle birlikte çalışacağız. Gençlerimiz şühedanın vefakârlığının, cefakârlığının ve onların o savaşta yaşadıkları o hissiyatının farkında. Bu hisle ve bu şuurla bu emanete sahip çıkmak için bu türden etkinlikleri bakanlık olarak düzenliyoruz ve hamd olsun ki her geçen yıl bu faaliyetimize olan teveccüh çok ciddi bir oranda artıyor. Bu anlamda müteşekkiriz. Bu şuur ve ruhla geleceğe yürümek gerçekten çok önemlidir. Çünkü birbiri için canından geçmiş ve canını feda etmiş bir ecdat var ve o ecdada layık olmak bilinciyle onların yolundan yürüyen bir gençlik var. Biz bu gençlerle önümüze konan bütün engelleri bu güne kadar aştığımız gibi bundan sonra da aşacağız. Ve tüm engellere adaletimiz ve merhametimizle meydan okuyacağız ve yarınlara sanayimizle, teknolojimizle, ilmimizle, irfanımızla, sporcularımızla güçlü bir şekilde yürüyeceğiz. 105 yıl önce yine burada ülkenin dört bir yanından olduğu gibi Kudüs’ten, Yemen’den, Şam’dan, Halep’ten insanlar gelmişti. Bugünde burada dünyanın dört bir yanından insanlar var. Yine aynı ruhu ve heyecanı birlikte yaşıyoruz. Bu bilinç ve idrakle yarınlara yürüyoruz. Bugün Sarıkamış’ta bunu görmek ve bu manzaraya şahit olmak bizler için de çok ayrı bir heyecan ve mutluluktur. Bu nedenle bize bu tabloyu yaşatan ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu dağlar bizimdir, gençler sahiplensin. Bu topraklar bizimdir, gençler vazgeçmesin. Bugün burada, verdiğimiz her emeğin değdiğini bu kış gününde gördük. Bu kadar gencin şehitlerine yürüdüğünü görünce 105 yıl önceki o ruh halinin halen dipdiri olduğunu söylemek mümkün. Türkiye şehitlerine, yiğitleriyle yürüyor. Bu gençlikle Türkiye 2023'e, 2053'e, 2071'e yürüyor. Allah sizlerden razı olsun. Biz yeryüzü cennetlerinin her birinde şanla yetişmiş, şerefle yetişmiş bir milletiz.” ifadesini kullandı.
Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu ise, “Bugün Türkiye şehitleriyle yürüyor. “Gençlik Şühedanın İzinde” vesilesiyle sizlerle bir aradayız. Gerek ülkemizin dört bir yanından ve gerekse dünyanın değişik noktalarından gelerek bu güzel tabloda emeği olan, bu güzel günü, bu güzel birlikteliği bizlerle paylaşan sizlere kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bugün sizler burada olarak ecdadımızın izinden giderek, onların o gün neler yaşadığını, onların o gün neler hissettiğini hep birlikte gördük. Tekrar tecrübe ettik ve inanıyoruz ki onların o insiyatını, onların o ruhunu yarınlara birlikte taşıyacağız. O ruhu hissetmek, onlara güçlü bir şekilde taşımak ve gençlerimizde bu ruhun, bilincin var olmasını sağlamak bizim için önemli bir görev. Gerek Sarıkamış’taki yürüyüş gerek Çanakkale’deki 57. Alay yürüyüşümüz, çalışmalarımız açıkçası bu kutsal emaneti ilelebet payidar kılmak amacını taşıyor. Biz bu gençlerimizde bu ruhu, inancı görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu seneki tablo da bize bunu gösteriyor. Yarınların daha aydınlık olacağını müjdeliyoruz. Bu anlamda bugün çok mutluyuz. Bakanlık olarak sadece Sarıkamış’ta değil, ülkemizin dört bir yanında farklı faaliyetlerimiz var. Gelecek adına sizleri daha donanımlı yarınlara daha güçlü hazırlamak için gençlik merkezlerimiz, kamplarımız ve yurtlarımızla sizlerin hizmetindeyiz. Sizleri daha güçlü geleceğe hazırlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. O yüzden sizden isteğimiz, bir saniyenizi dahi boş geçirmeyin. Bir anınızı dahi israf etmeyin ve bu imkanları yarınların umudu bugünlerin ümidi olarak daha güçlü şekilde kullanın. Bizler sizler için varız, bir ve beraber olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak yarınlara yürüyeceğiz.” şeklinde konuştu.
TBMM Başkanvekili Celal Adan ise Sarıkamış’ın hikayesinin, Çanakkale ve Yemen’in hikayesinden ayrı olmadığını, Sarıkamış Harekatı’nın asla bir hezimet sayılıp küçümsenemeyeceğini, Sarıkamış’ın hikayesinin anlatılması gerektiğini, hiçbir savaş alanının kağıt üzerinden ve haritalara bakarak çözümlenemeyeceği vurgusunu yaptı.
Türk Hava Kuvvetlerine ait iki adet F-16 savaş uçağının selamlama geçişinin ardından şehitler anısına Jandarma Çelik Kanatlar şehitler anısına saygı gösterisi yaptı. Gösteride yerden Jandarma Üsteğmen Burak Uçar’ın komuta ettiği Jandarma Çelik Kanatlar’ın pilotluğunu Jandarma Albay Mustafa Tekindor gerçekleştirdi. Tekindor saygı gösterisinin ardından telsizle şehitlerimizi saygı ile andığını ifade etti.