Orka Holding: "Dengelenmeyi aştık, canlanma ve büyüme dönemine geçtik"

Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu:- "Ekonominin önündeki en büyük tehdit ve bariyer önce yüksek faiz, sonra maliyetleri artıran enflasyondur. Her ikisinde de dengeye gelindi"- "Gelecek yıl sadece yabancıların değil, yerli yatırımcıla

İSTANBUL (AA) - HASAN ARSLAN/BELGİN YAKIŞAN MUTLU - Erkek modasında öncü markalardan Damat, Tween, D'S Damat'ın sahibi ve Orka Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, ekonominin önündeki en büyük tehdit ve bariyerin yüksek faiz ve enflasyon olduğunu belirterek, "Her ikisinde de dengeye gelindi. Ekonomide dengelenmeyi aştık, canlanma ve büyüme dönemine geçtik." dedi.

Süleyman Orakçıoğlu, AA muhabirine Türkiye ekonomisi açısından 2019'da yaşanan gelişmeleri değerlendirirken 2020'den beklentilerini aktardı.

Ekonomi ile dış siyasetin iç içe olduğu ve birbirinden etkilendiği bir yılın geride kaldığını anlatan Orakçıoğlu, ülke olarak ilişkilerin iyi yönetildiğini, ön yargı ve soru işaretlerinin giderildiğini söyledi.

Orakçıoğlu, 2019'da enflasyon ve faizlerde önemli ölçüde düşüş yaşandığına işaret ederek, "Daha da yükseleceğine dair beklentiler varken, bu göstergelerde gelinen rakamlar çok önemli. Çünkü ekonominin önündeki en büyük tehdit ve bariyer önce yüksek faiz, sonra da maliyetleri artıran enflasyondur. Her ikisinde de dengeye gelindi." diye konuştu.

Gelecek yıl ekonomide daha olumlu gelişmeler olacağı yönündeki düşüncelerini dile getiren Orakçıoğlu, şunları kaydetti:

"Özellikle ertelenmiş bir talebin olduğunu düşünüyorum. Ekonomide dengelenmeyi aştık, canlanma ve büyüme dönemine geçtik. Bunlara dair olumlu sinyaller var. Herkes bunu görüyor ama birtakım ön yargılar var. Artık bunları da bir kenara bırakmamız gerektiğini düşünüyorum. Dünya çapında ya da ülkemizi yakından ilgilendiren majör bir gelişme olmazsa en kötüsünü geride bıraktık diyebilirim. Sadece önümüzde bariyer var. Bunu aşmak için çok büyük çaba göstermemiz lazım. Özellikle yurt dışı imaj ve algı açısından... Bunu da sadece siyasetçilere ve bürokrasiye bırakmamak lazım. İş dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları'nın (STK) da yurt dışında benzer kuruluşlarla ilişkilerini geliştirmeleri, kendimizi doğru ifade etmemizi sağlamaları ve bizlerle ilgili olumsuz algıları sürekli gündeme getiren odakların aksine aktif olmaları gerek. Yabancıların Türkiye'ye gelmeden önceki ve geldikten sonraki bakış açıları çok değişiklik gösteriyor. Bu noktada bize çok görev düşüyor. Her birimiz tanıtım elçisi gibi çalışmalıyız."


- "Gelecek yıl ekonomide olumlu gelişmeler yaşanacak"


Süleyman Orakçıoğlu, bu yıl piyasadaki olumlu gelişmelerin yurt dışındaki yatırımcıların da yavaş yavaş dikkatini çekmeye başladığını belirterek, bunların daha iyi değerlendirilmesi ve ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının yaklaşımlarında da yıl içinde değişiklik olduğuna işaret eden Orakçıoğlu, "Gelecek yıl sadece yabancıların değil, yerli yatırımcıların da isteğinin canlanması açısından ekonomide olumlu gelişmelerin yaşanacağını düşünüyorum." değerlendirmelerini yaptı.

Hükümet tarafından sağlanan teşviklere ilişkin görüşlerini paylaşan Orakçıoğlu, şunları kaydetti:

"Belli dönemlerde bir şekilde teşvik olarak belirlenen kriterlerin bugün önemini kaybettiğini düşünüyorum. Örneğin yatırım yapacağız ama 'acaba yatırım destek kredilerinden faydalanalım mı, yoksa faizler daha da düşer mi?' diye bir ikilem içine giriyoruz. Burada en büyük destek bence faizlerin düşmesi, bundan daha iyi bir destek yok. Diğer taraftan bakıldığında Türkiye, özellikle istihdam üzerindeki yükleri tekrar gözden geçirmeli ve daha iyi iş yapılabilir hale getirmeli. Bugün ne çalışan, ne işveren mutlu değil. Hala asgari ücretin artışında bile devletin aldığı payın ne kadar artacağını bir şekilde gündeme getiriyorsak, demek ki burada bir sorun var.

Öte yandan kayıt içinde olan firmalar ile merdiven altı firmalar arasındaki uçurum da giderek açılıyor. Burada vergi oranlarını yükselttikçe, büyük bir haksız rekabet ortaya çıkıyor. Kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, BES gibi çalışan üzerindeki yüklerin hepsi sonuç itibarıyla iş verene olan bir yük. Firmaların yüzde 90'ı bu yükleri üstleniyor çünkü, çalışan neticede eline geçen paraya bakıyor. Bu yüklerin hepsini üst üste koyduğunuz zaman çok büyük rakamlar ortaya çıkıyor."


- "2020'de yurt dışında netleşmiş 40 yeni mağaza açacağız"


Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orakçıoğlu, 3 yıllık Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında açıklanan hedeflerin gerçekleştirilebileceğini düşündüklerini belirterek, "Cari açığın bir şekilde sorun olmaktan çıkması ve dış ticaret dengesindeki olumlu gelişmeler Türkiye için çok büyük avantaj. Bunları iyi kullanmalıyız." dedi.

Şu anda tek sorunun krediye ulaşma ve yüksek risk primi (CDS) olduğunu anlatan Orakçıoğlu, şöyle devam etti:

Ben bu CDS'leri çok büyük haksızlık olarak değerlendiriyorum. Dünyada birçok kredibilitesi olmayan ülkelerin CDS'lerinin bizden daha düşük olduğunu görüyoruz. Burada siyasi bir yaklaşım var. Bunlar bizi daha da hırslandırmalı. Bunlara takılmadan her şeyin daha iyisini yapma konusunda motive olmalıyız diye düşünüyorum. Ekonomi zaman içinde mutlaka kendi dengesini buluyor. Kur atağından önceki sepet kur ortalamasına, oluşan enflasyonu koyduğumuzda, aşağı yukarı kurun şimdiki seviyesine ulaşılıyor. Dolayısıyla bunlara çok takılmadan yola devam etmeliyiz."

Orakçıoğlu, bugün yurt dışında Türkiye'ye dair yaratılan olumsuz algıyı aşmanın çok zor olmadığını vurgulayarak, "Belki Hollywood'un çok ünlü yapımcılarıyla anlaşmak, belki Netflix'te dizilerde yer almak yoluyla bu algıyı kırabiliriz. Dünyada nasıl olumlu algı yaratacağımızı düşünüyorsak, mutlaka o mecraları kullanmamız lazım. Bizimle ilgili olumsuz algıların çok büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Süleyman Orakçıoğlu, holding olarak markalarıyla global yolculuklarına ışık hızıyla devam edeceklerini vurgulayarak, 2020'de yurt dışında netleşmiş 40 yeni mağaza açacaklarını sözlerine ekledi.


Türkiye Gündem Haberleri