İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülen duruşmaya 8 tutuklu sanığın hepsi katıldı. 2 tutuksuz sanık ise duruşmada yer almadı. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Savcı Mehmet Ali Uysal, yakalanamayan “İrfan-Sedat-Selçuk-Azat" kod adlı örgüt mensubunun 27 Temmuz 2008 tarihindeki patlamanın asıl faili olduğu belirtildi. Mütalaada, sanıklardan Hüseyin Türeli’nin PKK/Kongra-Gel terör örgütü içerisinde kırsal alandan gelen örgüt mensuplarına yer temin etme, ihtiyaçlarını karşılama, diğer örgüt mensupları ve kırsal alandaki üst düzey sorumluları ile irtibatlarını sağlama konusunda faaliyet gösterdiği, örgüte eleman kazandırmak, yeni kazanılan örgüt elemanlarını kırsal alana aktarmak konusunda faaliyet gösterdiği iddia edildi.
Türeli’nin ayrıca olay yerindeki bombaların yerleştirilmesi sırasında gözcülük yaptığı da belirtildi. Sanık Nusret Tebiş’in eylem gerçekleştirmek için kırsal alandan İstanbul’a gelen ve kendisi ile irtibat kuran yasadışı terör örgütü üyelerini başka sanıklarla irtibata geçirdiği, asıl faale ev temin ettiği ifade edildi.
İKİ SANIĞI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİLDİ
Mütalaada tutuklu sanıklar Hüseyin Türeli ve Nusret Tebiş’in “devletin birliğini bozmak ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi. İki sanığın hamile maktul Filiz İlkiz’in de aralarında olduğu 17 kişinin ölümüne neden olmak suçundan 17 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması ve ayrıca 90 kişinin yaralanmasına neden olmak ve mala zarar vermek suçlarından 1170 yıldan 1800'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Diğer 6 tutuklu ve bir tutuksuz sanığın da “Terör örgütü üyesi olmak, ruhsatsız silah bulundurmak" gibi suçlardan cezalandırılmalarını isteyen Savcı Uysal, bir tutuksuz sanığın da beraatini istedi.
MÜŞTEKİLERE HAKARET
Mütalaanın açıklanmasının ardından sanık avukatlarından Eren Keskin, müvekkilinin tahliye durumunun vicdanen değerlendirilmesini istedi. Daha sonra duruşmaya ara verildi. Bu sırada müştekilerden biri “Vicdandan bahsediyor. Ben tek evladımı kaybettim" diye tepki gösterdi. Daha sonra müştekiler dışarı çıkmaya başladı. Ancak duruşma salonunun boşaltılması sırasında koridorda kavga çıktı. Koridorda başka dava için bekleyen bir kişinin kendilerine hakaret ettiğini söyleyen müştekiler bu kişiye tepki gösterdi.
DURUŞMADA İSTİKLAL MARŞI OKUNDU
Koridordaki kavga nedeniyle bazı müştekiler duruşma salonuna geri geldi. Müştekiler Başkan Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu’yla görüşmek istedi. Bazı müştekiler “Salondan çıkamıyoruz. Hani bizim korumalarımız" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı, önce koridorun boşaltılması talimatını verdi. Başkan, daha sonra da, müştekilerin tutukluların geçişi için kullanılan güvenlik koridorundan dışarı çıkarılmasını söyledi. Bu sırada da, müştekiler salonda İstiklal Marşı okumaya başladı. Bu sırada saldırıda çocuklarını kaybeden bazı anneler ağlamaya başladı. Mahkeme Başkanı da anneleri yanlarına çağırarak, davanın en kısa sürede biteceğini ve gerekenin yapılacağını söyledi. Duruşma, sanıkların mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için ertelendi.
Gerginlik dışarıda da devam etti. Sanıkların çıkışını bekleyen müştekiler ile KCK şüphelilerinin yakınları ve avukatları arasında gerginlik yaşandı. İki grubun söz atışmasının ardından çevik kuvvet grupların arasına barikat kurdu. Güngören patlamasının müştekileri bu sırada ‘Türk bayrağı’ açtı. KCK şüphelilerinin yakınları polis koridoru arasında adliye çevresinden uzaklaştırıldı.