Volkan KARABAĞ
Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman, partisinin çalışmaları kapsamında geldiği Kars’ta yaptığı açıklamada, tek doz Milli Görüş aşısı ile Ülkeyi ekonomik olarak entübe olmaktan kurtaracaklarını iddia etti.
Karaduman, Saadet Partisi Kars İl Başkanı Erkan Uslu, İl Teşkilat Başkanı Nesimi Demir ve Erzurum il Başkanı Faik Çalık ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
İl Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda gazetecilere açıklamada bulunan Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Kars İl Örgütünün Milli Görüş davasını ve partilerinin plan ve programlarını büyük bir gayret içerisinde ortaya koyduklarını söyledi.
Gayretlerinden dolayı Kars İl Başkanı ve teşkilat mensuplarına teşekkür eden milletvekili Abdulkadir Karaduman, Türkiye’nin bir pandemi dönemi yaşadığını hatırlattı.
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu özellikle ekonomik darboğazdan kurtulması için tek doz aşıya ihtiyacı olduğunu söyleyen Karaduman, o tek doz aşının ise milli görüş olduğunu ileri sürdü.
Milli görüş aşısı ile Ülkeyi entübe olmaktan kurtaracaklarını da söyleyen Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman: “Hakikaten her geçen gün Kars’ta Saadet Partimiz daha da güçlenerek devam ediyor. Bundan dolayı öncelikle il başkanımıza ve Kars’taki milli görüşçülerimize yaptıkları çok ciddi çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum.
SAADET PARTİSİ TÜRKİYE'DE KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞTIR
Gelinen nokta itibariyle ülkemizde her alanda çok ciddi sorunlarla ve problemlerle karşı karşıyayız. Ülkemizde her alanında yaşanan bu problemler milli görüşün iş başına gelmesini bekliyor ve artık bu bir zaruret haline getirmiştir. Bugün Saadet Partisi Türkiye'de köprüden önceki son çıkıştır ve bu çıkışı insanlarımız mutlaka tercih etmeli ve bu yanlışlardan ülkemizi kurtarmalıyız. Bugün hakikaten ülkenin her yerinde yoksulluğun ve sefaletin toplumun tabanına yayıldığı bir dönemin içerisinden geçiyoruz. İşsizliğin her geçen gün daha da arttığı, özellikle ekonomik problemlerden kaynaklı intiharların her geçen gün daha da arttığı bir ortam yaşıyoruz. Diğer taraftan insanlarımızın ay sonunu getiremediği, çocuğunu okutan öğrencisi olan ailelerin okul masrafını dahi karşılayamadığı, esnaflarımızın kirasını, işçi ücretlerini ödeyemediği, insanlarımızın pazar alışverişi yapma noktasında ciddi problemlerle karşı karşıya kaldığı bir ortamın içerisinden geçiyoruz. Vatandaş ‘açım’ dedikçe, hamaset üretenlerin vatandaşın ‘yoksulum’ dedikçe popülizm yapanların artık bu sorunu çözmeye ne mecali ne de takati kalmıştır. Dolayısıyla bugün biz Saadet Partisi olarak bütün siyasi partilere eşit mesafede, bütün siyasi parti tabanlarının da oyunu almak adına ülkemize hep birlikte bu sorunlardan kurtarmak için ciddi bir çalışma ortaya koyuyoruz. Çünkü bugün ülkemizde yaşanan sorunları en iyi şekilde tespit eden, ülkede yaşanan sorunların kaynağına inen ve kaynağında bu sorunların çözülmesi gerektiğine dair reçetelerimizi ortaya koyan bir siyasi partiyiz.
YAŞANAN SORUNLAR 2-3 YILDIR İŞLETİLEN YANLIŞ POLİTİKALAR NETİCESİNDE ORTAYA ÇIKMAMIŞTIR
Özellikle ifade etmek gerekir ki bugün ekonomik olarak yaşadığımız bu zorluklar ve problemler son 2-3 yıldır işletilen yanlış politikalar neticesinde ortaya çıkmamıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara geldiği 2002 yılından bugüne sürdürülen yanlış politikalar adım adım ülkemizi fakirleştiriliş, ülkemizde insanlarımızın alım gücüne her geçen gün düşürmüş, Türk lirası döviz karşısında her geçen gün değersizleşmiş adeta Türk lirası bir pul haline getirilmiştir. Ne için çünkü Türkiye'de 2002 yılından bugüne özellikle birincisi özelleştirme politikaları ile Erbakan Hocamızın milli görüş hareketini ülke genelinde inşa ettiği fabrikalar haraç mezat elden çıkarılmıştır. Ve bu özelleştirmeler ile Türkiye'deki fabrikalar ne yazık ki zarar ediyor bahanesi ve gerekçesiyle ne yazık ki yok pahasına satılmıştır.
MİLLİ GÖRÜŞÜN KURDUĞU FABRİKALAR TEK TEK KAPATILDI
İşte yanı başımızda her gün defaatle gündeme getirdiğimiz Sarıkamış Ayakkabı fabrikası örneği var. Bizim yüreğimizi yakan bütün milli görüşçüler olarak bizim ülkemizdeki bu önemli çalışmalarımız özelleştiren, bu fabrikaların bugün tarumar edilmesi, yok haline getirilmesi ve içeride birilerinin uyuşturucu kullandığı içinde yıkıma uğraması ve gelinen nokta itibariyle bu fabrikaların yok olması bizim yüreğimizi yakan en önemli hadiselerdendir. Bugün süt fabrikaları, şeker fabrikaları, halı fabrikaları özelleştirildi ve ne yazık ki ülkemizde üretime dayalı bir anlayış son 20 yıldır özellikle terk edildi. Özellikle bu sebepten dolayı her geçen gün daha fazla ithalat yapan ama ihracat oranları her geçen gün düşen bir ülke haline geldik. 1986 yılından 2004 yılına kadar yapılan özelleştirmelerin toplam tutarı 8 milyar dolarken son 14 yılda yapılan özelleştirmelerin toplam tutarı 60 milyar doların üzerine çıktı. Dolayısıyla gelinen nokta itibariyle ekonomideki bu sorunları eğer doğru bir şekilde tespit edeceksek önce mevcut özelleştirme politikalarını yanlışlığını ortaya koymak zorundayız.
YATIRIMLAR KARS’A DEĞİL BATI’YA YAPILDI
Bugün ülkede şu anda Kars ilimizde is eğer Kars ilimize yapılmayan yatırımlar batıya yapılıyorsa işte buradaki bir yanlışlığa ortaya koymak zorundayız. Siz Kars'ta fabrikaları kap atacaksınız, Kars'ta insanlara işsizlikten başka bir şey vaat etmeyeceksiniz, köylerin boşalmasını, köylerini terk edilmesini temin edeceği bir politikalar uygulayacaksınız. Ama özellikle Batı ya da batıya yapacağınız bir takım yatırımlarla Anadolu'yu kalkandır alabilmemiz mümkün ebetteki değildir. Dolayısıyla bugün yatırımları bir Türkiye'nin tamamına yaygın hale getirmek zorundayız. Üretime dayalı yatırım yapmak istiyorsan o zaman Kars’ı fabrikalarla donatacak, istihdam alanları ile donatacak, insanlarımızın iş olanaklarını temin edecek özellikle köylerimizde insanlarımızın topraklarını rahat bir şekilde içeceği tarım politikaları ve hayvancılık politikaları ile Kars'a en büyük iyiliği yapacağız. Ve bunu da Allah'ın izniyle Saadet partisi olarak sözünü veriyoruz ki karşımızda biz tarımı da hayvancılığı da istihdam alanlarını da açacağız ve insanlarımızın batıya göç etmesini batıda asgari ücretle yaşamaya zorlanmasına izin vermeyeceğiz. Bakın bugün özellikle yaşadığımız bu sorunlar neticesinde Karsımızda köylere gittiğimizde köylerde genç nüfusun kalmadığını görüyoruz. Köylerde yaş ortalamasının 60'lara dayandığını ve Allah muhafaza 10-15 yıl sonra Kars'ın köylerinde insan kalmayacak. Öyle bir Kars'ın bu ülkeye faydası olabilir mi Karslıya faydası olabilir mi ebetteki olmaz. Bakın bütün bu işletilen yanlış politikalar neticesinde bugün Kars'ta kilometrekareye düşen insan sayısı kaç Kars'ta kilometrekareye düşen insan sayısı 29, Erzurum'da kilometrekareye düşen insan sayısı 30, İstanbul'da kilometrekareye düşen insan sayısı 3 bine dayamış vaziyette. Dolayısıyla bunların hepsini gidermek zorundayız. Bu çarpık da ortadan kaldırmak zorundayız. Allah'ın izniyle bizden gir Bir ülkeyiz biz yoksul bir ülke değiliz. Ülkemizin kaynakları var Yeter ki bu kaynakları doğru bir şekilde insanımızın hizmetine amade etmek üzere bu olanakları açalım Allah'ın izniyle biz ülkemizi çok geç değil 2 yılda ayağa kaldırırız.
Milli görüşün reçetesine sahip olunmasa Saadet partimizin ortaya koymuş olduğu programa sarılmazsa o zaman bu ülkedeki bu sorunları çözer bilmemiz ifade ettiğim gibi mümkün olmaz. Dolayısıyla biz özellikle bugün girdi maliyetlerinden dolayı mazotun geldiği nokta ortada. Son 1 yılda yüzde 100 oranında neredeyse mazot zamlandı. Gübre yüzde 100'ün üzerinde zamlandı. Dolayısıyla bunları üst üste koyduğumuz zaman özellikle şimdi bir de kulaklık gibi karsımızın yaşadığı en önemli sorunları da ortaya koyduğumuzda var çiftçilerimiz ne yapacak çiftçilerimiz nasıl üretecekler, çiftçilerimizi özellikle bankalara borçlandırarak ülkede tarımı kalkın durabilir miyiz. Ebetteki kalkındıramayız. Çiftçilerimize bankalara borçlanmak dışında bir yol gösterilmezse elbette ki bu sorunları kurtaramayız. İnsanlarımız bugün hayvancılığı terk etmek zorunda kaldı. İnsanlarımız bugün tarafı terk etmek zorunda köyleri terk etmek zorunda kaldı. Son 20 yılda ülkemizde Marmara Bölgesi kadar bir alan tarım toprağı olmaktan bir tarım yasası çıktı. Tarım yasasına göre 2006 yılında sonra her yıl çiftçiye verilen destek milli gelirin en az yüzde biri olacak milli gelirin en az yüzde biri olacak. Ama bugüne kadar hiçbir yıl yüzde biri bile tutturamadı.”dedi.