Milletvekili Beyribey: Bu Kafayla Gidersek 10 Yıl Sonra Kars’ta Duramayacağız

AK Parti Kars Milletvekili Selahattin Beyribey, “Bu kafayla devam edersek 10 yıl sonra Kars’ta oturma imkanımız yoktur. Binanın içerisinde kokuda duramayacağız.” dedi.

Volkan KARABAĞ / KARS MANŞET

AK Parti Kars Milletvekili Selahattin Beyribey, 40 günlük Kars gezisini değerlendirdi. Beyribey gazetecilere yaptığı açıklamada Kars Çayının kirliliğinden bahsederek, “Bu yaz Kars Çayının kenarında oturabildiniz mi? Niye, kokuyor. Bu kafayla devam edersek 10 yıl sonra Kars’ta oturma imkanımız yoktur. Bu Karslının ve çocuklarımızın geleceği ile ilgilidir, geleceği kararacak.” ifadesini kullandı.

‘Kars’ın gelişmesi ve var olması lazım’ diyen Beyribey, “Karsımız, Türkiye’mizin göz bebeği olan, Kazım Karabekir Paşa’nın dediği gibi, ‘Boğazlar boğazımızdır, Kars, Erzurum belkemiğimizdir’ dediğimiz stratejik olarak önemli olan bir ilimiz. Var olması lazım, büyümesi lazım, gelişmesi lazım. Bu büyüme ve gelişme ile ilgili de biz siyaseten AK Parti olarak, Bakanımız Ahmet Arslan olarak, Başbakanımız Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hep birlikte Kars’ın bu felsefe içerisinde var olmasını istiyoruz. Onun için de onunla ilgili mücadele ediyoruz.” şeklinde konuştu.

40 gündür Kars’ta yatırımları incelediği ve eksikleri tespit ettiğini belirten Beyirbey, “Biliyorsunuz Meclis tatile girdi, tatilin ilk haftasından sonradan buradayım, arada bayramdan sonra 4 gün bir de Kars, Ardahan, Iğdır günleri vardı onunla ilgili 1 gün toplamda 5 gün ayrıldım. Bu 5 gün süre haricinde Kars’tayım. Kars’ta bulunma sebebim; Kars ile ilgili tespitler yapmaktır. Yani Kars’a neler yapılıyor? Kars’a neler yapılmalıdır? Karslının beklentisi nedir? bunlarla ilgili tespitler yapıp, bunları gidip yukarda Mecliste milletim adına, Kars’taki halkım adına bunları dile getirmek ile ilgili mükellef olduğumu hissediyorum. Bir diğer işim ise Devletimizin, Hükümetimizin Kars’ta yaptırmış olduğu bütün alanları tespit etmek, eksikleri tespit etmek, onları ilgililere söylemek, o ilgililerin bu konuda uyarılmasını sağlayarak düzeltmelerini sağlamak, düzeltilmeyenler varsa da onlarla ilgili de denetleme yetkim dahilinde gereğini yapmaktır.” dedi.

Bugüne kadar yapılan köy yollarının yüzde 4,5 olduğunu, ancak AK Parti hükümeti tarafından 1 yılda sadece yüzde 12 yol yapıldığını kaydeden Beyribey, “Ben uzun zamandır siyaset yapıyorum, dün ile bugün arasında mesafe farklı. Dünkü Karslıların talepleri ile bugünkü Karslıların talepleri birbirlerinden farklı. Haklılar da. Kars’ın içindeki de, Kars’ın köyündeki de, Kars’ın mezrasındaki de huzur içerisinde yaşamak istiyor, suyu olsun istiyor, elektriği olsun istiyor, yolu olsun istiyor, sağlık hizmetlerinden yeterli fayda görmek istiyor, yaşlılar bakım istiyor, fakirler devletin kanatları altında faydalanmak istiyor, yakacağı olmayanlar kömür istiyor, kalacak yeri olmayan öğrenciler yurt istiyor, bunların hepsi tespitlerimizin içerisinde olan şeylerdir. Bunlarla ilgili ciddi mesafeler almışız ve almaya da devam edeceğiz. Yaptığımız yatırımları teker teker saysam o kadar çoktur ki yetişmem mümkün değil. Ama özellikle köy yollarında bu yıl toplam da 320 kilometre sıcak asfalt yapıyoruz. Bu yeterli midir? Değildir. Kars’ın 3 bin kilometre köy yolu var. Şuana kadar 150 kilometresi stabilize asfalttır, diğer köylerin hepsi stabilizedir. Biz 3 bin kilometreyi yakalayabilmek için yola çıktık bu yıl yüzde 12’sini yapıyoruz, bunu da önemsiyoruz. Dünden bugüne kadar bütün yapılan yolların miktarı yüzde 4,5’tu. Biz bir yılda yüzde 12’sini yapıyoruz. Bunları yaptırırken bir takım serzenişler de var, o serzenişleri dikkate alıyoruz. Biz burada bir prensip olarak Bakanımız Ahmet Arslan ile birlikte köy yollarına başladık, seçimde de taahhüdümüz vardı; ‘biz sıcak asfalt yapacağız’ diye bu sıcak asfaltlara başladık, devam edeceğiz.” diye konuştu.

Köylerde Taziye Evlerinin Sosyal Mekan olarak da kullanılmasını isteyen Beyribey konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ben köylerde devletin yatırımlarının tamamını da kontrol ediyorum. Özellikle devlet yatırımlarında okulların eksikleri var mı? İbadet hanelerimizin durumu nedir? Suları var mı? diye bakıyoruz. İlgililerle görüşüyoruz çözüm yolları arıyoruz. Yine köylerde Taziye Evi denilen, ben adının Çok Amaçlı Sosyal Mekanlar olmasından yanayım. Düşünün bir köy var, bir köy de bir yılda iki tane Allah gecinden versin vefat edenimiz var. Biz oraya 100-150 bin liralık yatırım yapıyoruz. 100-150 bin liralık yatırımı bir yılda iki tane kardeşimiz rahmetlik olacak diye onun için yapıyoruz. Böyle bir şey olmaz. Onun için buralar sosyal amaçlı olmalıdır, toplantılar burada yapılmalıdır, dini toplantılar olabilir, mevlitler olabilir yani her türlü köyün sosyal ihtiyacına cevap verecek şekilde olmalıdır. Benim kendi fikrim kanaatim o dur. Bununla ilgili Vali beyle de konuştum, ilgililerle de konuşacağım. Bunu bu şekle çevirmemiz lazım. Ama bunu altını da çizerek söylüyorum sadece ve sadece köylerde bu dediğim geçerlidir. Bunu şehirde yapmamız kadar da yanlış bir şey olamaz. Çünkü şehirlerdeki yapılan Taziye Evlerimiz zaten ihtiyacımıza cevap veremiyor, onun için bunları köylerde bu şekilde olmasında fayda var.”

Köylünün kaba yem bitkisi ile desteklenmesi için Bakan Arslan ile birlikte çözüm yolu arayacaklarını dile getiren Beyribey, “Bu yıl köylerimiz ile ilgili en büyük sorunlardan bir tanesi kuraklıktan dolayı sularımızın az olması, içme sularımızın azalması sıkıntı yaratıyor. Köylülerimiz içme sularının yetmediğini söylüyorlar, ek kaynak bulma telaşı içerisindeler. İnşallah umut ediyoruz ki kuraklık bu yılla sabit kalır ama köylünün kaba yem bitkisi ile ilgili desteklenmesi gerektiği kanaatini taşıyorum. Ankara’ya gidince bakanımızla da konuşmuştuk önceden, tekrardan dile getirerek çözüm yolu ne olabilir diye bir girişimlerde bulunacağız.” dedi.

“Hayvancılık noktasında köylümüzün durumu iyidir.” diyen Beyribey, “Şuanda ki hayvan fiyatları uygundur. Türkiye’deki değerin içerisindedir ve köylü bu kışı hayvanları elinde devam etmesi lazım. Özellikle bizim bölgemiz üretim bölgesi. Yani hayvancılıkta hayvanları üreten, buzağıyla artıran, et sığırcılığından çok süt ve buzağı sığırcılığı yani üretim sığırcılığı yapan bir yer olması lazım. Bununla ilgili zaten dişi düvenin kesilmesi yasaktı 2013 yılından beri ama çok disiplinli uygulanmıyordu. Bundan sonraki süreçte büyük bir ihtimalle çok sıkı uygulanacak. Biliyorsunuz buzağı ile ilgili de, buzağısını tespit edenlere 750 lira buzağı parası veriliyor, düvelere de belki süreç içerisinde düve desteği de vereceğiz. Bu ne anlama geliyor; insanları hayvancılıkta bölgelerine yatırımlar yapsınlar ve buradaki göçü engelleyelim. Bu vesile ile insanlar hayvancılık yapsın diye köylerine dönmüş olabilecekler.” ifadesini kullandı.

Kars Çayına atıkların bu şekilde akıtılmasının devam etmesi ile birlikte Kars’ta 10 yıl sonra kokudan oturulmayacağının altını çizen Beyribey, “Kars’ta akarsuların geçtiği köylerin, köylerde kanalizasyon olmadığı için veya köylüler bilinçsizce çöplerini, hayvan gübrelerini, atıklarını, hepsini gitsin diye derelere döküyorlar. Bununla ilgili mutlaka yasal bir düzenleme getirmemiz lazım. Akarsuların üzerinde olan köylerde meskenlerde olan yerlerin mutlaka ama mutlaka kanalizasyon veya fosseptik zorunluluğu getirmemiz lazım. Niye bunların hepsi? Biz çocukluğumda, gençliğimde Kars Çayında çimerdik, yüzerdik. Kars Çayında ben üniversite yıllarında Kars’a geldiğim zaman Kars Çayında oltayla, ağla Kars’ın içindeki derede balık tutardım. Bu akarsuların kirletilmesinin faturası burada. Kars Barajı biterse, biz bir de bunu göllendireceğiz ve mayalayacağız o kirleri. Mayalayacağımız kirlerden çıkacak o kokuşmalara rüzgar estiği zaman burada oturma ihtimalimiz olmayacak. Bu kafayla devam edersek 10 yıl sonra Kars’ta oturma imkanımız yoktur. Binanın içerisinde kokuda duramayacağız. O zaman toplu göçler olacak, onun için siyaseten bana da düşüyor, basın olarak size de düşüyor, bunlarla ilgili duyarlı olmanızı istirham ediyorum. Bence Kars gezisinin, 40 günlük gezinin en büyük hadisesi budur. Çünkü bu Karslının ve çocuklarımızın geleceği ile ilgilidir, geleceği kararacak. Onun için Karslı, bizler, yöneticiler, bununla ilgili ilgililer duyarlı olmalıyız ve bunun çözümünü mutlaka bulmamız lazım. Bu yaz Kars Çayının kenarında oturabildiniz mi? Niye, kokuyor.” dedi.

Kars Haber Haberleri