Erol, yaptığı yazılı açıklamada, “AK Parti’nin bütün açılımları gibi ermeni açılımı da İflas etmiştir. Yapılan yanlışlıklar tek tek ortaya çıkıyor. Türk hükümeti ne yapıyorsa Ermenilere yaranamıyor. Ermeniler protokolleri tanımıyor. Askıya allıyor en sonunda da Erivan da şanlı Türk bayrağımızı yakarak Türkiye’ye mesaj yollamışlardır. Bu mesajdan inşallah ders çıkarmışız.” diye konuştu.
Erol, açıklamasında şunları söyledi:
“Sayın Başbakanımız bir çok açılımla beraber şu Ermeni açılımını da kitapçıklara dökmeden anlatabilseydi halkta şu beyin karışıklığından kurtulmuş olurdu ve hokkanın kaç gram olduğunu anlamış bulunurlardı. Şimdi başlanılmış Kürt açılımı, Romen açılımı, Ermeni açılımı, Alevi Çalıştayı, Caferi Çalıştayı vs. vs. Sayın Başbakanımız kendine göre 32 etnik gruba 32 açılımı ve Çalıştay koysa Türkiye Devleti’nde AKP’ye göre 1 kasabaya sığacak kadar Türk ya olur ya da olmaz. Bu yazımda ve basın açıklamamızda 24 Nisan dolayısı ile Ermine açılımına sözü getirmek istiyorum.
22 Nisan akşam haberlerinde Ermeni papazı Aran Ateşyan, Akdamar kilisesinin dünya ermeni lobilerine ve papazlarına açılışı vesilesiyle şöyle diyordu: Çok şükür rüyalarımız gerçekleşiyor. Sayın papaz Aram Ateşyan: Hele çok çok şükür edeceksiniz. Şu AKP hükümeti Türkiye’nin başında olduğu müddetçe Ermenilere İsraillilere hatta ve hatta Yeni Zellanda’lılara çok şükürler ettirecekler. Niye acele ediyorsunuz? Fakat başbakanımızın Revanda Gök Mescit’ten haberleri yok o mescidin açılışında Nayıslardan isteyebilirdi ama ne gereği var Ermenistan da Müslüman yok ki, kim gidecek mescide biz kiliseleri açalım onlar Amerika’dan, Avrupa’dan gelirler. Bizden kim gidecek. Tabi onun için ermeni açılımı, çünkü her şey Ermeni’ye açılmalı ABD den de Obama kardeşinin yanından eli boş dönen Başkakanımız umudu 24 Nisan’da Ermenilere bağladı. Onlarla protokolü askıya aldılar niye çünkü dahası var diyecekler “ey Türkiye şu açılımı da yapmazsan protokolü indiririz haa…” Bizlerde Ermenilerle beraber Türk düşmanlarına şöyle demeliyiz: “Türk milletinin kadim ve kutsal yolunda yürümek bu aziz milletimize şeref verdiği gibi inşallah Bosna’da, Macaristan’da, Bulgaristan’da olduğu gibi Revan’da da Gök Mescit’te namaz kılıp Vedi rayonundaki ortaokulun bahçesinde ulu dedemiz Abaskulu Şadniski Bey’in mezar yerini de ziyaret edeceğiz. Bakın: Sayın AKP mensupları CİA’nın yöneticilerinden olan Fuller şöyle diyor: AKP’nin komşularıyla ilişkileri ABD’nin menfaatinedir. Şimdi şu açılımların niye yapıldığını anladınız mı? ABD kendi menfaatine göre bize kardeş diyor o yoksa ne seni seviyor ne de senin milletini. Bizlerde bilmeliyiz ki, çürük tahta çivi tutmaz. Çok iyi anlamalıyız ki, işkembesi büyük olan bir avuç suyla doymaz. Şimdi gelelim: Revan sözüne bu ismin öncesine ve şimdi ki haline Revan toprağının çok kadim ismi Oğuzeli’dir. Bu elde Akatlar, Sümerler yaşadığı gibi Sakaların başbuğu olan iki kardeşten birinin adı Ervan, diğerinin adı ise Sabiran’dır. Sibirya bölgesinden mezopotamyaya gelen şu millete sakalar devletlerine ise Urartu dediler. Revan Urartuların yaylağı olduğu gibi o bölge Oğuzeli adının yanında Ervan adını da aldı daha sonralar Revan şimdilerde Erivan deniliyor. Görüldüğü gibi bu topraklar en aziz 6 bin yıllık Türk yurdu olmakla beraber Revan bölgesinde hiç mi hiç ermeni yaşamamıştır. 1912’lerden 1918’lere kadar çoban olarak Revan’a gelen Ermeniler izbe yerlerde birer ikişer 20-30 kişi oldular. 1920 den 1945’lere kadar ise İran’ın, Rusya’nın ve Türkiye’nin Ermenilerini diğer yerlerden getirerek Ermenistan var ettiler. Tabi ki Rusya’yla beraber dünya emperyalizmi, İngilizler, ABD’liler, Fransızlar çünkü Erivan Türk dünyasının geçiş kapısıdır. O boğazı tuttular. Şimdi Revan da 1800’lerden 1920’lere kadar ne kadar Müslüman Türk yaşamış, yüzölçümü ne kadardır, ne kadar ili ilçesi köyü vardır ve o kadim Türk isimlerine şimdi ne oldu. Revan’ın yüzölçümü 298 kilometre karedir. 1900’lerden 1945’lere kadar 40 düzenli rayon, 24 şehir yani il, 33 kasaba, 780 tane de köye sahipti. Revan Türklüğü, 3 milyonun üstünde Müslüman Türk yaşamaktaydı. Şimdi o Oğuzeli Revan da Türk yaşamamakta ve o il ilçe belde ve köylerin isimlerinden bir tane bile Türk ismi kalmamıştır.”
Erol, eski Türk isimleriyle beraber bugün ki değiştirilmiş Ermeni isimlerini sıraladı. İşte değiştirilmeden önceki şehir ve kasabaların isimleri ve nüfusu:
Türkçe İsimleri Nüfusu Değiştirilmiş Ermenice İsimleri
Aparan Rayonu 25.000 Abran
Ani Rayonu 17.000 Agin
Allahverdi Rayonu 28.000 Tumanyan
Amasya Rayonu 18.500 Arpakel
Arazdan Rayonu 43.000 Ağda
Aşağı Karanlık Rayonu 43.000 Martuni
Noyanbar Rayonu 30.000 Barana
Basargeçer Rayonu 44.000 Vardanis
Vedi Rayonu 44.000 Ararat
Taşir Rayonu 32.000 Kalino
Kamerli Rayonu 59.000 Arkaşat
Düzkent Rayonu 34.000 Ağuryan
Kızıl Koç Rayonu 19.000 Gukasyan
Zengibasar Rayonu 42.000 Masis
Gökçe Rayonu 15.500 Sevan
Yeni Bayazıt 23.700 Kamo
Mehri Rayonu 54.000 Meğri
Erol daha sonra şunları söyledi:
“Bu isimlerin hiç birisi böyle Türk ismiyle kalmadığı gibi 1944’lerden sonra Rusların yeni rayon olarak yaptıkları kasabalarında isimlerin Ermeniceye değiştirerek sanki 10.000 yıllık bir Ermine Devleti burada varmış göstermektedirler. Şu AKP hükümetinin hiç mi bunlardan haberi yok. 200.000 den fazla Ermeni Türkiye’de yaşarken Haydar Aliyev rahmetlinin dediği gibi 15.000 Ermeni’de Azerbaycan’da yaşarken, şu Ermeni hayranlarına soruyorum acaba bir tek Türk Revan da yaşıyor mu? Mümkün değil olamaz da. Peki bir ev olsun Ermenistan’da Müslüman Kürt var mı? Oda mümkün değil. Yok olamazda. İnanmayan araştırsın baksın. Peki öyle ise şu Ermeni açılımı nedir? Anlayan varsa anlatsınlar bizde anlayalım. Şu 24 Nisan’da yapılan protokol askıya alındı. 24 Nisan’da Ermenistan’da Türk Bayrakları yakılmakta şimdi ne olacak Obama eski sözünü tekrarlayacak bir buçuk milyon Ermeni’den medet umanlarda bir müddet avuçlarını yalayacaklar çünkü devlet ciddiyeti olmayan bir parti hiç kimse tarafından dikkate alınmamıştır ve alınmayacakta. Onun içindir ki 15.000 yıllık Türk devlet geleneğine sahip olmaz isen kimse seni dikkate almaz. Kel tarağıyla başını tararsan saçının dökülmesine içerleme çünkü ABD ve AB den bize dost olmaz. Son söz olarak sayın başbakanım: Şu açılım meselesini artık kapatın. Milleti ayrıştırmayın, bölmeyin. Bu milletin bölünmeye de tahammülü yoktur.”