Metrobüste polis dehşeti

Zincirlikuyu- Avcılar metrobüsünde ülkede adalet sistemini konuşan biri kız iki arkadaş, araçtaki kadın polis memuru ve yanındaki eşi tarafından “Oynaşıyorsunuz” bahanesiyle tekme tokat dövüldü.

 

Kadın polis ve eşi, karakola götürülen ve yüzleri tanınamayacak hale helen iki arkadaştan darp edildikleri gerekçesiyle şikayetçi oldu.

Biri kadın iki genç, Cuma günü sabah saatlerinde İncirli’den Metrobüs’e bindi. Türkiye’deki adalet sistemini tartışmaya başlayan gençlere kulak misafiri olan sivil giyimli bir kadın polis, tartışmanın içeriğinden memnun olmayınca, müdahale edebilmek için genç erkeğin kendisine taciz ettiği bahanesini uydurdu. Amacına ulaşamayınca, bu kez de “oynaşıyorsunuz” diyerek gençlere yanındaki eşi ve kız kardeşiyle birlikte tekme tokat saldırdı. Aldığı darbeler ile genç erkeğin yüzü tanınmaz hale gelirken, genç kadının da vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluştu. Bu da yetmiyormuş gibi, polis dayak yiyen gençlerden “darp edildik” diyerek şikayetçi oldu. Sivil polis ve ailesi tarafından darp edilen 19 yaşındaki Özgür Benol, yaşadıklarını anlattı:


HUKUK TARTIŞIRKEN, TACİZCİ OLDULAR
"İstanbul Hukuk Fakültesi'nde okuyan bir kadın arkadaşımla, İncirli durağından Metrobüs’e bindik. Ayakta duruyorduk. Arkadaşımla adalet kavramı ve Türkiye'deki hukuksuzluklar üzerine sohbet ederken birden arkamızda duran 35 yaşlarındaki bir kadın bana omuz attı. “Böyle olmaz beni rahatsız ediyorsun” diye bağırdı. Yanımdaki kadın arkadaşımda kadına 'Metrobüs kalabalık, fren yapınca bütün insanlar birbirine temas ediyor' diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine ben kadının yakınından biraz uzaklaştım. Ancak bu kez kadın birden ‘otobüste ne yapıyorsunuz, ayıp değil mi’ diyerek bize sataşmaya devam ediyordu. Arkadaşım, ‘ne diyorsun sen diye’ kadına karşılık verince, kadın arkadaşımın saçından tutarak çekmeye başladı, ‘ben polisim burada sevişmeyeceksiniz demedim mi lan’ dedi. İkisini ayırmaya çalıştığım sırada, adının Alperay Çakır olduğunu öğrendiğim kadın polisin eşi ve kız kardeşi olduğunu öğrendiğim iki kişi de bize saldırmaya başladı. Kardeşi, arkadaşıma yumruk atarken, kocası da üzerime çullanıp tam gözümün üstüne tekme attı. Cevizlibağ durağına gelince de hepimiz indik."

 'KAFALARINA GÖRE TUTANAK TUTTULAR'
Kadın polisin eşinin tehditlerine devam ettiğini söyleyen Benol, sürekli “sen benim kim olduğumu biliyor musun, seninle görüşeceğiz” diyordu. Polis ekibi geldi ancak olay yeri tutanağı bile tutmadılar. Polisler, kadının sivil polis olduğunu öğrenince, olaya çok fazla müdahil olmak istemediler. Bizi direk Zeytinburnu Merkez Efendi Polis Karakolu’na götürdüler. Karşı taraf bizden şikayetçi oldu, polislere onları darp ettiğimizi söylediler. Avukat istedik ama talebimiz dikkate alınmadı. Annemi aradım. Avukat olduğu için olayla o ilgilendi. Polisler, şikayetçi olmamamız için bizi ikna etmeye çalışarak, “olayı tatlıya bağlayalım” diyorlardı. 9 saat boyunca bizi karakolda beklettiler. İfademizi o zaman aldılar. Psikolojik baskı altında ifade verdik ve anlattıklarımızın hiçbirine tutanakta yer verilmedi” diye konuştu.

'OLAYI ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞACAKLAR’ 

Özgür Benol’un avukat annesi Gülderen Ertaş, polisin olayı örtbas edeceğini iddia ederek, ''Eline ölçüsüz bir güç geçirmiş bir polis, bu gücü ahlaksız bir şekilde kullanıyor. Mağdur olsanız bile karşınızdaki polis olunca işiniz daha da zor. Bu olayda polis terörü var. Polislerin elindeki bu gücün psikoloji düzgün ve özel insanlara verilmesi gerekir. Bu gücü her polise verirseniz bu tür olaylar daha çok yaşanır. Pazartesi günü (bugün) ifade sırasındaki kamera kayıtlarını talep edeceğim. Ama tahminim ‘kamera çalışmıyordu’ diyerek olayı örtbas etmeye çalışacaklar” dedi.



Türkiye Gündem Haberleri