MEDZAMOR, ÇERNOBİL OLMASIN!
1970’li yıllarda Sovyetler Birliği döneminde ilkel teknolojiyle inşa edilen, Iğdır'a 16, Kars merkeze 60 ve Erivan'a 40 km mesafede bulunan Medzamor Nüklüer Santrali, Kafkas Bölgesini tehdit ediyor.Ermeni yetkililer, Ermenistan’ın elektrik ihtiyacının yüzde 40’ını karşılayan santralin ancak 2017 yılında kapatılmasında diretiyor.
IĞDIR DA, 3 YILDA 7 HEMŞİRE KANSERDEN ÖLDÜ
Ermenistan - Türkiye sınırında bulunan miadı dolmuş Medzamor Nükleer Santrali, Kars ve Iğdır çevresine nükleer felaket saçmaya devam ediyor.
Iğdır Devlet Hastanesinde görev yapan Hemşire Asuman Mete (41) de, önceki gün yakalandığı kanser hastalığına yenik düşünerek yaşamını yitirdi. Bir buçuk yıl önce hamile olduğu bebeği için doktora giden ve ardından da kanser olduğunu öğrenen Asuman Mete, yapılan bütün tedavilere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hemşire Asuman Mete’nin ölümüyle birlikte Iğdır Devlet Hastanesinde son üç yıl içerisinde kanser tedavisi görüp yaşamını yitiren hemşirelerin sayısı 7'ye yükseldi.
Iğdır Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Muhammet Karaca, Asuman Mete'nin ölümünün kendilerini derinden üzdüğünü belirterek Mete’nin yakınlarına ve sağlık camiasına başsağlığı diledi. Iğdır Ülkü Ocakları eski Başkanı Mücahit Yalçın’ın da ablası olan Asuman Mete, Iğdır Asri Mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları
arasında toprağa verildi.
HEMŞİRE ASUMAN METE’NİN, METZAMOR KURBANI OLDUĞU İLERİ SÜRÜLDÜ
Öte yandan başta Iğdır olmak üzere, son yıllarda kanser vakalarına sıkça rastlanması, bölge halkı ve Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın da, her zaman dile getirdiği gibi miadını yıllar önce doldurmuş olan Ermenistan da ki Medzamor Nükleer Santrali nedeniyle yaşandığı iddia edildi.
ARAS NEHRİ İLE SOĞUTULUYOR
1970’li yıllarda Sovyetler Birliği döneminde ilkel teknolojiyle inşa edilen Medsamor Nüklüer Santrali, Iğdır'a 16, Kars merkeze 60 ve Ermenistan’ın başkenti Erivan'a 40 km mesafede bulunuyor. Kaynağını Aras Nehri’nden alan hafif suyla çalışan eski model santral olan Medsamor, Ermenistan'ın Kuzeybatısı’nda 1988 yılında meydana gelen büyük deprem sonrası güvenlik endişesi sebebiyle 7 yıllığına kapatılmıştı. Ancak 1995 yılında yeniden faaliyete geçirilen santral, Ermenistan'ın elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını karşılıyor. Ermenistan, Metsamor'u Amerika ve Avrupa Birliği'nin yıllardır karşı çıkmalarına rağmen alternatifi olmadığını bahane ederek çalıştırmaya devam ediyor.
Amerika ve Avrupa Birliği, Metsamor'un kapatılıp daha güvenli hale getirilmesi için Ermenistan’a yıllarca milyonlarca dolar yardım yaptı. Ermenistan ise bu paraları başka ihtiyaçları için harcadı. Kafkaslar ve Serhat bölgesi için büyük tehlike kaynağı olarak görülen Metsamor, yıllardır Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından denetleniyor. Ermeni yetkililer ise santralin faaliyetine 2017 yılında son verileceği yönünde diretiyor.
ALİBEYOĞLU, KAPATILMASI İÇİN 50 BİN İMZA TOPLAMIŞTI
Kars Eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu da, belediye başkanlığı görevindeyken, 2004 yılında bölge için, sürmeli fay hattı üzerinde bulunan Medzamor Nükleer Santralinin tehlikesine dikkatleri çekmek ve santralin bir an önce kapatılması amacıyla 50 bin imza toplamıştı. Alibeyoğlu, 2004 yılının Mayıs ayında, bir gurup belediye başkanıyla birlikte New York'ta Hiroşima ve Nagazaki belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu heyetle, 50 bin kişinin attıkları imzalarıyla katıldıkları bir yürüyüş gerçekleştirmişti.
Van depremiyle yeniden gündeme gelen sürmeli fay hattı üzerindeki dünyanın en eski teknolojisiyle kurulan ve bölgeyi nükleer tehdidi altında bırakan Medzamor Nükleer Santralinin kapatılması yönündeki çalışmalarını devam ettiren Alibeyoğlu, Van depremi sonrası yeniden gündeme gelen konu ile ilgili açıklamalarda bulunarak hükümetin dikkatini bu konuya çekmişti.
ESKİ TEKNOLOJİ VE FAY HATTI ÜSTÜNDE
Van depremi ile birlikte konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Kars eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, "Bilindiği gibi Medsamor ve Spitak Nükleer Santralleri, Gümrü'de meydana gelen Aralık 1989'daki depremden hemen sonra yerel karşı çıkışlar nedeniyle kapatılmıştı. Fakat enerji kaynaklarının yetersizliği ve ekonomik nedenlerle, bağımsız bir ülke olan Ermenistan Hükümeti, fikrini değiştirip uluslar arası kamuoyuna santralin iyileştirilmesi taahhüdünde bulunarak, 1992 yılında Medsamor Nükleer santralinin ikinci ünitesini tekrar açma yetkisini verdi." İfadelerini de kullanmıştı.
- ÜNSAL, “METZAMOR NÜKLEER SANTRALİNİN YAYDIĞI RADYASYONUN BELİRTİLERİ DEVAM EDİYOR”
- YETKİLİLER HALA RADYASYON SIZINTISI YOK İDDİASINDA…!
Iğdır’ın sorunlarını her fırsatta dile getiren Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Gazeteci Serdar Ünsal da, yetkililer tarafından resmi istatistiklerin dikkate alınmadığında dikkat çekerek, Medzamor’dan kaynaklı her yıl Iğdır da, 200 diğer illerde ise 150 civarında kişiye kanser teşhisi konulduğu iddiasında bulundu.
Iğdır Devlet Hastanesine tedavi amaçlı giden ve hayatını kaybeden kişi sayısının da bir hayli fazla olduğunu ifade eden Ünsal, “180 bin nüfuslu Iğdır’da, kanser nedeniyle ölen kişi sayısı Iğdır Devlet Hastanesi kayıtlarına göre 300 civarındadır. İl dışında tedavi gören ve orada ölüp Iğdır’a getirilen kanser vakası da en az 300 civarındadır. En son hemşire Asuman Mete bağırsak kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bununla birlikte tespit edemediğimiz çok sayıda insan, 5 ay içinde kanserden hayatını kaybetti. Edindiğimiz bilgiye göre, 1990’lı yıllarda Iğdır da 15-20, 2000’li yıllarda 30 ile 40 kanser vakası ve 2010-2011-2012 yılında ise her yıl 300 civarında kanser vakasının görülmüştür” dedi.
HALKTAN SAKLANMASIN!
Gazeteci Serdar Ünsal açıklamasında ayrıca,” Halktan bir şeyleri saklamanın bir manası yok. Hastane kayıtlarının halka açıklanması gerekiyor. Hatta bir tek Iğdır Devlet Hastanesi kayıtları da yetmez. Erzurum, Kars, Ankara ve İstanbul’da tedavi görürken yaşamını yitirenlerin de kayda geçirilmesi gerekmektedir. Ermenistan’da bulunan Medsamor Nükleer Santrali 1988 yılında yaşadığı 6.9 şiddetinde bir depremde hasar gördüğü için derhal kapatıldı 7 yıl sonra da tekrar açıldı. 1990 yıllarında Iğdır’da kanser vakası 15-20, ilerleyen yıllarda hasar gören Medsamor 1995 yılında tekrar faaliyete sokuluyor. Yine hastane kayıtlarına göre 2 bin’li yıllarda kanser vakası artışa geçiyor ve 40-50 kişinin kanser teşhisi ile hastaneye başvurduğu görülüyor. Hasarlı Medsamor çalışmaya devam ederken bu kez kanser vakası inanılmaz bir artış göstererek 300’lerde seyretmeye başlıyor. Çernobil vakası da aynı olmadı mı? Yıllar sonra etkileri görüldü. Medsamor’un etkileri de 10 yıldan fazladır görülüyor. Kadınlar hamile kalamıyor. Düşük doğumlar oluyor. Özürlü doğumlar var. Hayvanlarda sakat özürlü doğum sebze ve meyvelerde büyük değişim var” şeklinde iddialarını sıraladı.
DELİKTAŞ, “PATLADIĞINDA, IĞDIR, KARS VE ERZURUM’DAN ANKARA’YA KADAR OLASI FELAKETİN YAŞANACAK”
Ermenistan sınırında bulunan Iğdır’ın Karakoyunlu ilçesi Eski Belediye Başkanı Ziyatali Deliktaş ta, ilkel teknoloji ile yapılan ve ömrünü 20 yıl önce tamamlamış olan santralin patlaması durumunda Iğdır, Kars ve Erzurum’dan Ankara’ya kadar olası bir felaketin yaşanacağına dikkat çekti.
Kendisinin 10 yıl Karakoyunlu Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, sorunu defalarca Dünya Atom Enerjisi Kurumu ve diğer platformlarda da dile getirdiğini belirten Deliktaş, “Santral ilçe merkezine 13 kilometre uzaklıktadır. Yıllardan beri gaz sıkıntısı var ve ben 10 yıl belediye başkanlığı yaptım. Sınıra yakın köylerimizde kanser vakaları hat safhada arttı. Hayvanlarda sakat doğumlar yaşanıyor” dedi.
KAPATILMASI İÇİN GÖNDERİLEN PARALARI, BAŞKA İHTİYAÇLARI İÇİN HARCADILAR
Avrupa Birliği ve Amerika’nın santralin kapatılması için Ermenistan’a çok kez para vermelerine rağmen santrali kapatmayarak bu paraları başka ihtiyaçları için kullandıklarını da hatırlatan Deliktaş, “1990 depreminde santral çok büyük bir yara aldı. Zaten eski bir santral ve dünyada eşi benzeri yok. Bir müddet kapatıldı ve ondan sonra yine faaliyete geçildi. Ama gerçekten patlaması durumunda Iğdır, Kars, Erzurum ve Ankara ya kadar ulaşırsa her şeyi mahfedir. Olası bir depremde bunu düşünmek bile insanı dehşete düşürüyor. Iğdır bombanın üzerinde oturmuştur. Hatta soğuma sistemleri de yine çok ilkel şartlarda yapılmış ve hiçbir teknoloji kullanılmamış. Soğutma sistemi de Aras nehrinden alınan suyla yapılıyor. Suyu alıyorlar soğutma sisteminde kullanıp bir daha Aras Nehri’ne bırakıyorlar. Bu su nedeniyle de balıklar ve kuşlar da ölüyor.” Şeklinde konuştu.
ARAS; “MEDZAMOR KURUMA ZIRHINDAN YOKSUN İNŞA EDİLMİŞTİR”
Iğdır Belediye Eski Başkanı Nurettin Aras da Ermenistan'da bulunan nükleer santralin bölgemiz için büyük bir tehlike yaratığını dile getirerek, “Ben sık sık ülkemizi tehdit ettiğini vurguladım. Bir deprem esnasında sızıntının olması kaçınılmazdır. Bölgemiz deprem kuşağında yer almaktadır. Koruma zırhından yoksun bir şekilde inşa edilmiştir. 1988 Ermenistan depreminde zarar gördü ve kapatıldı. Sonra 1995 yılında yeniden açıldı o sırada zaten nükleer sızıntı oldu. Bizi uyuttular ve şimdi Iğdır’daki kanser vakaları yeni yeni ortaya çıkıyor. İnsanların yüzde 90’ına bakıyoruz kanserden ölmüş. O zaman hepimiz şifayı kaptık. Radyasyon bir anda insanın vücudunu sarmıyor ve olumsuz etkileri, zaman içerisinde ortaya çıkıyor. Bizim ağaçlarımız kurudu, meyvelerimizin şekli değişiyor, sebzeler, patlıcanlar şekil değiştirmeye başladı. Yani o zaman sızdı ve bizi ve dünyayı unuttular. 1988 depreminde 20 bin kişi öldü. O depremde gerçi. Birçok yere radyasyon ölçer aygıtları yerleştirdiler. Onlar da çalışmıyor. Iğdır da da şuanda var ama bir deprem olursa ne olacak? Çünkü depreme karşı dayanıklılığı yok. Bu işe bir çare bulmak lazım. Ermenilerin enerji ihtiyaçları var diye bizler ölelim mi?“ dedi.
VATANDAŞLAR, “BİR AN ÖNCE KAPATILSIN!”
Hayvanlarının bile rahatsızlığından yakınarak santralin kapatılması devletin harekete geçmesi gerektiğini belirten Iğdır Karakoyunlu ilçesi Aşağı Alican köylüünden Latif Elbi, "Santralin önceden mi yoksa yeni bir çatlaktan mı sızıntı oluyor bilemiyoruz. Ama kötü koku geldiği için köyümüzde herkesin rahatsız olduğunu söyleyebilirim" dedi.
40 YAŞ ÜSTÜNDEKİ İNSANLARDA, TANSİYON HASTALIKLARI BAŞGÖSTERDİ
Aynı köyden Ali Salin ve Suat Bahsi de "ağaçlarımız kuruyor, hayvanlarımızda değişik hastalıklar görülmektedir. Sınır bölgesinde yayılan hayvanlarımızın sütünden bile içtiğimizde rahatsız olmaktayız. Köyümüzde düşük olayı ve kanser hastalıkları arttı. Ermenistan depreminden sonra ekinlerimizde değişik hastalıklara şahit olduk. Köyümüzde 40 yaşın üzerinde olan insanlarda tansiyon yükselmesi söz konusu olduğundan her evde tansiyon ölçme aleti bulunmaktadır. Zaten deprem kuşağındaki bir eski yapının işletilmesi tehlikeye davetiye çıkarmaktır. Devlet düzeyinde görüşme yapılarak konuya çözüm getirilmesinden yanayız" dedi.
AZERİLER, RADYASYON SIZDIĞI İÇİN KAPATILDI
Azerbaycanlı Maşallah Celilof ise "Ermenistan depreminden önce orada çalışıyordum. Tehlikeli olduğu için kapatıldı. Bizlerde işi bırakmak zorunda kaldık. Zaten kendileri rapor verdiler ki bu sızıntı veriyor diye çalışması kötü sonuçlar getirir diye kapattılar. Ama şimdi yeniden neye göre açtıklarını bilemiyorum" şeklide konuşmuştu.
Iğdırlı Hüseyin Yeşil, "Çernobil depreminin zararlarının yeni ortaya çıktığını Karadeniz bölgemizde çıkan haberlerden anlamaktayım. Bu santralinde ona benzer tehlikeli olduğunu dünya biliyor. Bunun tehlikeli olduğunu ve bir deprem sarsıntısında bölgemizde ikinci bir Çernobil faciası olacaktır" diyerek düşüncelerini dile getirdi.
EL YORDAMIYLA SOĞUTULUYOR
Iğdırlı vatandaşlar ayrıca, santralin Aras Nehri’nin suyu ile ve el yordamıyla soğutulduğunun her kes tarafından bilindiğini de dile getiriyorlar. Santralin, Iğdır Ovasında tehlike saçtığı için yağmurlu ve rüzgarlı havalarda radyasyon saçtığı da biliniyor. Ermenistan sınırına yakın köylerde yaşayan vatandaşlar, ektikleri sebze ve meyvelerin hastalandıklarını bunu gidermek için de ilaç kullandıklarını belirttiler. Iğdır’a bağlı Karakoyunlu ilçesi sakinleri ve Alican köyünde oturan vatandaşlar, ektikleri bütün ürünlerin hastalıklı olduğunu, sağlıklarının bozulduğunu ve son yıllarda özürlü çocuk doğumlarının yaşandığını da dile getirerek santralın kapatılmasını istediler. Tacettin DURMUŞ - Serdar Ünsal