Mardin'in Artuklu ilçesinde Hasan-Hüseyin Taçılık kardeşler, üvey ağabeylerinin amcalarının da desteğiyle dede ve babalarından kalan 500 dönümden fazla araziyi sahta tapu işlemleri ile üstüne aldığı iddia edildi.
Artuklu ilçesinde 1967 yılında Taçılık ve Dündar ailesi arasında yaşanan kavgada her iki aile ve araya girenlerle birlikte 36 kişi hayatını kaybetti. Taraflar arasında barış sağlanırken, Hüseyin Taçılık annesinin isteğiyle kardeşleriyle birlikte 1970 yılında Diyarbakır'ın Bismil ilçesine göç etti. Taçılık kardeşler, üvey ağabeyleri Davut Taçılık'ın amcaları Ferhat Çavga ve amcaoğulları Mehmet Emin, Şehdavut ve Abdülkadir Eryağma'nın da desteğini alarak 1997 yılında babaları ve dedelerini sağ gösterip arazilerin tapularını kendi üstlerine aldıklarını ileri sürdü.
Akrabalarından arazilerinin satılığa çıkarıldığını öğrendiklerini belirten Hasan Taçılık, "Çıkan kavgadan sonra aileler arasında barış sağlandı. Fakat annem buradan gitmek istedi. Biz 1970 yılında Diyarbakır'a yerleştik. Ama Mardin'le bağımızı koparmadık. 1976 yılında babam da vefat etti. Annemin babasından kalan tarlalarla geçimimizi sağladık. Akrabalarımızın bizi uyarmasıyla 2 yıl önce tarlalarımızın satılığa çıkarıldığını duyduk. Geldik gördük ki, üvey ağabeyimiz, amcamız ve amca çocuklarımız kendi aralarında paylaşmışlar. Biz, buradan Cumhurbaşkanımıza, Vali Beye, mülki amirlere ve devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Kan dökülmeden bu işin çözülmesini istiyoruz" dedi.
Akrabalarının ölen amca, dede ve babasını sağ gösterip 500 dönümden fazla araziyi üzerlerine zimmetlediklerini öne süren Taçılık, "Babamlar dört kardeşti. Bu arazi dedemizden kalan bir arazidir. Dört kişinin hakkı olmasına rağmen sadece üç kişiye verilmiş. Sınırlarımız belli. Biz, 16 kardeşiz. Bunu yapan kişi öz amcamız, amca oğlumuz ve üvey ağabeyimiz oluyor. Sahte tapu hazırlayarak, tapu müdürlerini de kandırarak işlemler yapmıştır. Dedem, babam ve amcam uzun yıllar önce vefat ettiler. Ölü insanları sağ gösterip arazileri hibe ettiklerini öne sürüyorlar. Babam öldükten sonra biz yetim kaldık. Halk arasında bu konulardan dolayı kan dökülüyor. Biz, tarlamızı istiyoruz, kan dökülmesini istemiyoruz. Bizi öldürseler de tarlamızdan vazgeçmeyeceğiz. Devlet büyüklerinden bize yardım etmelerini bekliyoruz. Onlar için de bizim için de adalet istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Sahte tapularla arazilerimizi aldılar" diyen Hüseyin Taçılık ise, "1974 amcam vefat etti. 1976 yılında babam vefat etti. 1997 yılında amcamı ve babamı sağ gösterip sahte evrakla arazilerimizi kendi zimmetlerine geçiriyorlar. Dedemi sağ gösterip arazileri amcam Şehmuş Eryağma'ya hibe etmiş. Amcam da Abdülkadir Eryağma'ya ondan da Emin Eryağma'ya hibe edilmiş. Ama bizim dedemiz, babamız ve amcamız vefat ettiği için hibe edilemez. Babam soyismi Kırmızıoğulları olan yabancı bir adamdan almış bu araziyi. Biz arazimiz için adalet istiyoruz. Devlet büyüklerimizden yardım istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Öte yandan, üvey ağabey, kardeşlerin iddiasına karşılık röportaj talebine cevap vermedi.