Kütüphanenin konferans salonunda düzenlenen etkinliğe Vali Vekili Selim Kaymakamı Erdinç Dolu, Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay, Milli Eğitim Şube Müdürü Osman Urlun, Kütüphane-E Projesi uzmanı Prof. Dr. Ahmet Çelik, Kütüphane Müdiresi Mehtap Çantay ve kursiyerler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu ardından da programa geçildi. Kursu başarıyla tamamlayan kadınlara sertifikaları protokol tarafından verildi. Ayrıca, kadınların çocuklarına da kurs boyunca annelerinin yanında bekledikleri için çeşitli hediyeler verildi. Sahneye çağrılan çocuklar hediyeleri alırken oldukça heyecanlandı. Çocuklar daha sonra anneleriyle birlikte objektiflere poz verdiler.
Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay, “Kültür Turizm Bakanlığı, Bilgeç ve Meliha Bilgeç Vakfının hazırlamış olduğu Kütüphane E-Türkiye projesi kapsamında Türkiye’de bulunan 1118 kütüphaneden sadece 26 il ve 52 ilçede planlanan bu projede o kadar şanslıyız ki bu illerden bir tanesi Kars ilçelerde de Susuz ve Sarıkamış. Kars, 3 Mart 2007 yılında Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından marka kent ilan edilmiş 15 ilden bir tanesi. Bakın marka kentler kimlikleriyle misyonlarıyla ilan ediliyorlar onun için tesadüf olmuyorlar. Bu projenin de Kars’a verilmesi tesadüf değil. Tamamen kütüphane başkanımızın başarısı, valiliğimizin bize vermiş olduğu sonsuz destek ve hocalarımızın özellikle Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Çelik hocamın bağı diyorum ben huzurlarınızda valiliğimize ve bize destek olan herkese teşekkür ediyorum. Kütüphane-E Projesinde bizim kütüphanemize bilgisayarlar hediye edildi. Bu bilgisayarlarla değişen Türkiye içerisinde değişen kütüphaneler. Eskiden kütüphanelere girdiğimizde hep hastanelere girermiş gibi hemşireyi görürdük susun diye. Artık kütüphanelerimizde birer kobi durumlarına geldiler. İnsan oğlu doğdu, dünyaya geldi ve bilgiye ihtiyaç oldu. Öğrendi bu bilgiyi ve kaydetti daha sonra da bu bilgiyi saklama gereği duydu ki bir daha tekrar etmesin aynı bilgiyi öğrenirken. Akladığı bilgiler çoğaldı bu bilgileri istediği zaman bulabilmesi için belli bir sisteme koyması gerekiyordu. Böylece papürüs, parşömen gibi bilgi notları oluşturuldu. Bu şekilde sıraya koydular. Daha sonra biriken bu materyaller arşiv adı altında toplandı bu arşivlerden yararlanılmak içinde kütüphane bilimi ortaya çıktı. Biriken bilgilerin tekrar ortaya çıkması ve halkın yararına sunulması adı altında kütüphaneler ortaya çıktı. İşte o zamandan bu zamana bilgi serüveni başladı ve kütüphanecilik devam etti. Bugün modern anlamda kütüphaneyi tanımlarken de şunu söylüyoruz bilginin bilgiye ihtiyacı olana sürekli bir şekilde aktarımını sağlayan bilgi mühendisleri ve bilgi evleri olarak adlandırılıyor. Bakın Amerika da bir kişi yılda 12 kitap okuyor. Ama Türkiye de maalesef 12 kişi yılda bir kitap okuyor. bu bizim gerçeğimiz işte bunu değiştirmek için kütüphane ses çıkarılmayan girilemeyen bir yer değil aksine donatılmış, sosyal kalitesi olan ve sosyal etkinliklerin yapıldığı alan olarak artık değiştiriyoruz. Kütüphaneler artık girilmeyen değil, girilen ziyaret edilen bütün etkinliklerin el sanatlarının, bilgisayar sertifikalarının, bilgisayar kurslarının verildiği yerler olarak adlandırıyoruz. Bununla beraber yapmış olduğumuz proje kapsamında hocalarımızla görüşüldü proje Kars’ta kabul edildi bu projenin Kars’ta hayata geçirilmesinin sağlanması için önce Ankara’ya gidildi.” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Çelik de, şunları söyledi:
“Her seferinde çok büyük bir mutlulukla geldiğim bir yer burası öncelikle burada bulunmaktan ne kadar mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Çok güzel dostluklar edindik her seferinde kütüphane için gelmedik bazen doğal güzellikler için, bazen üniversite için geldik ama benim aklımda çok güzel bir Kars imajı vardır her zaman için. Bu giderek büyüyor kendimi Kars’tan soyutlayamaz hale geldim. Biraz bu projenin önemi hakkında konuşmak istiyorum ben buna başlarken de size bir sorum olacaktır. hoca buraya çıkınca kendini sınıfta gibi bulur sizlerde kusura bakmayın sayın valim sorumu da maruz görün soru şu: “tarihte insanlara yararlı olan en önemli icat nedir?” pek farklı cevaplar gelecektir bu soruya karşı bu soru 1993’te önemli bir dergi tarafından dünyada ki 100 bilim adamına soruldu anket biçiminde. Dünyada insanlığı etkileyen en önemli buluş nedir? İşte birisi dedi atom bombasıdır, birisi dedi tekerleğin icadıdır, bazıları dedi buharlı makinedir vs. farklı farklı yorumlar ama %40’ı bir olay üzerinde birleşti. En fazla cevap bir noktada birleşti oda şu: “matbaanın keşfi.” Yani atom bombasından da aklınıza gelebilecek her şeyden daha etkili olmuş bir icat. Tartışmaya açıktır dersiniz ki şu daha önemlidir doğru fakat 100 bilim adamının 39-40’ını aynı düşüncede buluşturan matbaanın önemi nedir? oda şudur: bu zamana kadar küçük bir azınlığın tekelinde olan bir bilgiyi bir anda paylaşma imkanı sağlamasıdır. Matbaa şu veya bu sebeple biraz geç geldi bize onun acısını hala çekiyoruz. Matbaanın keşfidir ki insanlığı bilgi açısından kanatlandırmıştır. Sadece bilim adamlarına, din adamlarına has olan bilgilere erişme imkanı matbaayla gelişti. Kitabın varlığı 20 yüzyıla kadar varlığını korudu ta ki 2. dünya savaşı sonrasına kadar. 2. dünya savaşı sonrasında işte bilgisayar dediğimiz olay çıktı. Bilgisayar ki önceleri basit bir hesap makinesi belki ama sonra zaman içinde görüldü ki öyle değil. Bilgisayara gücünü veren asıl başka olay oldu. iki bilgisayarın birbiriyle haber sağlaması yani internet dediğimiz olay meydana geldi. Bilgisayarın dünyaya gelişi bilgi erişimini kökten değiştirdi. İşte cebimde ki telefonla dünyanın her noktasına bir saniyede erişmem mümkün. Milyonlarca kitaba bunun sayesinde erişmem mümkün. Bunun avantajları ve dezavantajları oldu. Önce dezavantajlarından bahsedeyim. Terör de faydalanıyor bundan kişisel hakları kötüye kullanmada vs. pek çok şey kötüye kullanılabiliyor. Peki bu kötü kullanıma bağlı ben ortadan kaldıracağım internet kullanmayacağım diyen bir devlet var mı biliyor musunuz? Dünyada 200 küsür devlet var bir tanesinde yok Kore, kuzey Kore o demiş ki diktatör ben demiş bunu kullandırmıyorum. Zaten kuzey Kore dünya üzerinden soyutlanmış hiçbir ekonomik sosyal bağı olmayan bir ülke. Ve Kuzey Kore bu şekilde gitmesi mümkün olmayan bir ülke. Bazen çeşitli ve haklı sebeplerle bunda kısıtlama olabiliyor. İnternetin güvenliği dediğimiz olay henüz yerine oturmadı. Her devlette bu sıkıntılar var olacaktır. ta ki genel bir konsersus oluncaya kadar bu devam edecektir ama bundan vazgeçelim bu yok birincisi bu. 2.’si bizim asıl önem verdiğimiz şeyse Türkiye Kütüphane projesinin amacıysa başka bir şey biz güvenlik olarak bir şey yapamayız. Bizim uğraştığımız konu farklı vatandaşların bir kısmı bu işten faydalanamıyor. Yani internete erişim durumları yok. Bizim tasamız derdimiz bu proje olarak bu konu. Yani gerek bilmediği için, gerek maddi imkanları olmadığı için bu işte faydalanamayan kişiler internetten nasıl faydalanacak. Bunun için hem bizim ülkemizde hem de dışarıda kafa patlatıldı. 1995’ten beri bu iş nasıl olacak kalan kısım bundan faydalanmazda bu onların zararına yani. Okuyup yazamayan ne kadar zor durumdaysa bugünde internetten yararlanamayan o kadar zor durumda olacak. Burada devletin sivil toplum örgütlerinin görevleri var. Biz Amerikan Gets vakfıyla, Hacettepe üniversitesi ve kültür bakanlığı bir protokolle bu işi nasıl yaparız ne yapmalıyız ki bu dezavantajlı kesimler bu işten faydalansın. Ev hanımları ödevlerinde çocuklarına yardım etmesi gerekiyor ama bilgi yok kadıncağız ne yapacak bunlar bizim hedef kitlemiz. Bunları bir şekilde bununla tanıştırmamız lazım. bu saydığımız kısım tabi kültür bakanlığının halk teşkilatı kısmı Hacettepe üniversitesi öğretim üyesi olarak saydığım diğer vakıfta maddi destek koyarak Türkiye çapında bir proje yapıldı. Kars’ta bu projeye ilk katılan şehirlerden bir tanesi oldu. 26 vilayette yapılıyor biz 2 senedir bu işi yapıyoruz 26 vilayetin tamamında ve 52 ilçenin hepsinde bir deneme yapıyorsunuz yani Türkiye çapında bu işi yapmadan önce bir demene yapacaksınız acaba nerede çalışacak nerede çalışmayacak pilot onu için yapılır pilotu yaptık bitirmek üzereyiz. Bundan sonra ki hedefimiz bunu bütün Türkiye çapında yaygınlaştırmaktır. Hedefimizde saydığım yaşlı eğitim düzeyi düşük, fakir, ev hanımı bazen sakat bu tür vatandaşla interneti tanıştırmak. Bunun içinde en uygun yer halk kütüphanesi bütün dünyada öyle ama. Hem güvenli yerdir burada ki personelimiz çok vefakardır, fedakardır ben bunu Kars’ta birebir gördüm yaşadım. Çok fedakar arkadaşlardır gecelerini gündüzlerine katarak çalışırlar. Bizim de sizden isteğimiz bu nacizane insanların gönüllerini hoş tutulması. Hoş tutulmadı demedim yanlış anlaşılmasın lütfen. Amacımız üniversite, bakanlık ve dış kaynakları kullanarak bunu bütün Türkiye’ye yaygınlaştırmak. Kars’ta çok güzel şeyler gördüm demin sayılan sorular. Valilik başta olmak üzere, il kültür müdürlüğü olsun, İŞKUR olsun, milli eğitim olsun, üniversitenin destekleriyle bizim bundan sonra ki aşamada yani Türkiye de yapacağımız projede bize de çok fikir verecektir açıkçası. Bunun bütün Türkiye de örnek çalışmalarla bir örnek çalışma olabilecek kadar yaygınlaşmayı arttıracak faaliyetlerimiz olacak. Ben fazla uzatmadan hepinize çok teşekkür ediyorum.”
Kütüphane Müdiresi Mehtap Çantay da, “Kars ilinde milli eğitim müdürlüğü, İŞKUR, halk eğitim müdürlüğü aracılığıyla il halk kütüphanesi ve Kafkas üniversitesi katkılarıyla yaptığımız bu projede bir iş yaparak insanları kütüphaneye kazandırmaya çalıştık. Dezavantajlı gruplara yardım etmek için bilgisayar sertifikasıyla iş bulabilsinler diye bu hususta özellikle İŞKUR müdürlüğü çok destek oldu. Gerçekten bu konuda çok teşekkür ediyorum onlara her konuda bana o kadar yardımcı oldular ki milli eğiti müdürlüğü ve kültür turizm bakanlığı da bize yardımcı oldular sertifikaların verilmesinde yardımcı oldular. Çok teşekkür ediyorum aynı zamanda prof. Dr. Musa Karabağ Kars için güzel proje yaptı projenin bir yönüyle de bize yardımcı oldu her konuda destek oldu teşekkürlerimi sunuyorum böyle değerli bir insanla tanıştığım ve birlikte yürüdüğüm için. Ama en başından Türkiye Kütüphanesi projesiyle sayın hocamızın buralara kadar gelmesi ve bize destek olmasından dolayı çok teşekkür ediyorum ve ona bir çiçek sunmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.