Kazıyla meşhur Kars’ta her yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında yağan kar’ın bu yıl geç gelmesi kaz kesimlerini de geciktirdi. Kent merkezine kar düşmezken Arpaçay’ın Dağköy’üne yağan kar, kaz kesimleri de başlattı. Kesilen kazlar, telefon direklerinde kurutulduktan sonra dışarıda bulunan doğal sandıklarda kış mevsimi boyunca muhafaza edilecek.
DOĞAL DONDURUCULARDA MUHAFAZA EDİLİYOR
Arpaçay ilçesine 25 kilometre mesafedeki Dağköy’de Şevki Kaplan (69), 42 kazı keserek kurumaları için telefon direklerine astı. 3 gün direkte asılı kalan kazlar tuzlandıktan sonra evlerin önünde bulunan ve “Doğal Dondurucu” diye adlandırılan sandıklarda muhafaza ediliyor. Ağır geçen kış ayları boyunca sandıklarda saklanan kazların bu yöntemle muhafaza edilmesi yörede yaygın olarak kullanılan bir sistem olduğu için herkes bunu tercih ediyor. Köylüler sandıktaki kazları ya evlerine misafir geldiğinde çıkarıp pişiriyor ya da gurbetteki yakın akrabalarına gönderiyor. Yer yer de özel günlerde ailece toplanıp kaz eti pişirerek bu özel lezzeti tadıyorlar.
Şevki Kaplan, “Kazı kestikten sonra temizleyip güzelce tüylerini yoluyoruz. Tuzladıktan sonra direğe asıyoruz. 3 gün kuruduktan sonra kapıdaki doğal sandıkları koyuyoruz, böylelikle yemeğe hazır hale gelmiş oluyorlar. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı geldi mi kaz kesimleri de başlamış oluyor. Kasım ayının sonuna kadar kaz kesimleri tamamlanmış oluyor. Yani kaz kar yedimi kesiliyor. Yani kazın kar yemesi şart. Biz kazları kesip et yerine yiyoruz. Eşe dosta, çoluk çocuğa, gurbetteki yakın akrabalarımıza gönderiyoruz. Zaten İstanbul’daki oğullarım da aradılar hemen kaz istediler. Oğlum İstanbul’a gitmeden önce 10 tane kaz almıştı, onları da kestik şimdi göndermemizi bekliyorlar.” dedi.
KAZ İŞİ KADIN İŞİ
Kazların yumurtlama döneminden kesimine kadar bütün işleri ise kadınlar yapıyor. Kazların peşinden yaz mevsimi boyunca koşup otlatıyor, kümese alıyor, yemlerini veriyorlar. Erkekler ise kazların sadece kesimini yapıyor. Kesimin ardından tüylerinin yolunması, parçalanması ve etlerinin ayrılması işlemi yine kadınlara düşüyor. Şevki Kaplan eşinin yıllardır kazları en iyi şekilde kesip hazırladığını belirterek, “Bizim burada kaz işlerini kadınlarımız yapar. Benim eşim de bir günde 20 kazı temizler, tuzlar ve böyle kurutmaya hazır hale getirir. Her kadın da onun kadar bu kaz işini beceremez. Kazları genelde kadınlar hazırlar. Denini, yemini, yumurtasını, yuvasını, hepsini kadınlar yapar. Biz erkekler bazen kazlar kırlara çıktığında eşimiz ‘getirin’ dediğinde gidip onları getiriyoruz. Onlara bizim yardımımız bu kadar başka yok. Biz anlamayız kaz işinde. Eşlerimiz kazlar civcivken arpa ekmeğini ufalayıp onlara yedirir, biraz büyüdüklerinde tamamen arpayla beslerler, Cumhuriyet Bayramına 1 ay kalınca da yağlansın ve temiz olsun diye tamamen beslemeye alırlar.” diye konuştu.
Şevki Kaplan’ın eşi Sevgül Kaplan (65) da gözü gibi baktığı, büyütüp, beslediği kazları şimdi doğal sandıkta muhafaza ediyor. Sevgül Nine, “Kaz yumurtadan çıkınca sütle mayalıyorum, otlamaya çıkınca gıdalansın diye ısırgan otu yediriyorum. Büyüdüğü zaman ise yem, buğday, arpa veriyorum. Kesileceği zamanda tamamen arpa veriyorum. Çok masraflı olduğu içinde pahalı oluyor. Kaz işini biz yaparız erkekler ise yer. Eşimin pek yardımı olmaz. Binde bir kazın önünde durur azıcık yardım eder. Çünkü kadın eliyle beslenen kazın eti daha lezzetli olur. 4 tane çocuğum var ve bu kazları da onlara göndereceğim. Kazlar kuruduktan sonra da sandığa koyuyoruz. Çünkü burada kalınca daha lezzetli oluyor.” şeklinde konuştu.
EN UCUZ KAZ 100 TL
Bunca emek verilen kazlar çok yemeleriyle biliniyor. Bakımı oldukça zor ve meşakkatli olan 1 kaz yıl içinde ortalama 50 TL yiyor. Bu da kazın en ucuz fiyatını 100 TL yapıyor. 120 TL’ye kadar satılan kazlar bu bölgede genelde vatandaşların kendi et ihtiyaçlarında kullanılıyor. Sadece yiyecekten arta kalan kazlar satılıyor. kha