Volkan KARABAĞ
Ülke genelinde yaşanan kuraklık ve yangınlar arıcıları olumsuz etkiledi. Yaklaşık 3 yıldır azalan bal rekoltesi bu yıl da yüzde 10 düştü. 200 kovandan yaklaşık 300 kilo bal alan arıcılar, her yıl yaşanan kayıplar nedeniyle ülkede bal üretiminin ciddi oranda azaldığını kaydetti.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi, Doğu Anadolu Bölge Sorumlusu ve Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, 6 ay Kars’ta 6 ay Giresun’da arıcılık yapan üretici Hüseyin Kaplan’ı ziyaret ederek, arılıkta inceleme yaptı.
İnceleme sonrası gazetecilere açıklama yapan Başkan Ertaş, 2021 yılında ülkemizde ve dünyada bir kuraklık olduğunu anımsatarak, “Bu kuraklık bölgeyi ve ilimizi de etkiledi. Özellikle en hassas nokta olan arıcılık çok etkilendi, son 2-3 yıldır küresel ısınmadan dolayı arıcılıkta bal, kışın da kışlatmalarda arı kaybı oluyor. Bu yıl tabi arıcılarımız çetin geçen kış koşulları akabinde 6’ncı ayda gelen kuraklık, samyeli dediğimiz güneyli rüzgarlarla birlikte arazilerde kuruma yaşandı. Bu olaylar nedeniyle arıcılarımız 2021 yılında büyük sıkıntı yaşıyor. Bulunduğum arılıkta yer alan 150-200 kovanın ancak 5-6 kovandan 5-6 kilo bal var veya yok, kocanların altları da boş. Arıcılarımız bu yıl çok büyük sıkıntı yaşıyor, bu yıl bakanlıktan çiftçilerimiz için 100 lira gibi bir ücretten bahsedildi ama Tarım Bakanlığından arıcılık ve hayvancılıkla ilgili hiçbir açıklama gelmedi. Bizim de buradan ricamız arıcıları unutmamalarıdır. Çünkü arıcılıkta verilen destekleme miktarı zaten az, kovan başı 15 lira gibi bir ücret veriliyor, 100 kovanı olan 1500 lira gibi bir ücret almakta. Bu da bırakın diğer masraflarını 50 kilometrelik bir nakliye ücretini bile karşılamamaktadır.” dedi.
Tüketicilere de uyarılarda bulunan Ertaş, “Bu yıl kuraklığın ardından meydana gelen yangınlarla birlikte çam balında da büyük sıkıntı yaşanmaktadır. Tüketicilerimiz bal tüketirken, güvenli yerlerden alışveriş yapmayı tercih etsinler, glikozcular bunu fırsata çevirip iş başına geçebilirler. Sofralara glikozlu bal gelebilir. Glikozlu bal dediğimiz; tamamen arı ile alakalı olan bir bal değil, tamamen laboratuvar ortamında ve bal aroması içine katılarak makinelerle hazırlanan bir yiyecek. Bu da zehirdir. Bildiğimiz zehir sofralara gönderilmekte. Tüketicilerden ricamız kesinlikle tanıdıkları arıcılardan maliyeti ne olursa olsun sağlam bal evlerine götürmelerini tavsiye ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Arıcılık olarak ülkemizin dünyada değişen sıralamaya göre 2 veya 3’üncü olduğumuzu da anımsatan Ertaş, “Bizim için büyük bir gelir kapısı, Türkiye genelinde yaklaşık 6 milyon kovana sahip bir ülkeyiz. Bu kaybımızı hiçbir şekilde telafi edemeyiz. Bakanlıktan ricamız kuraklık ve kışlatma tedbirlerini gözeterek arıcılara bir müjde vermeleridir.” diye konuştu.
Kars’ta 37 yıldır organik bal üreticiliği yapan Hüseyin Kaplan da, bal rekoltesi hakkında açıklama yaparak, “Balımız bu sene hiç yok. Arılıkta 200 kovan var, 300 kilo bal ya çıkar ya çıkmaz. Bu sene çok perişan durumdayız, biz gezici arıcı olduğumuz için taşıma masrafımız oluyor. Bu yıl benim 30 bin lira masrafım var ama bal yok, sayın bakanımızın bize el atmasını, yardım etmesini istiyoruz. Geçen sene de kuraklık geçmişti, bu sene de daha kötü hem sam esti, biz kıble rüzgarları diyoruz. Arılarımız kuraklıktan yavrudan da küstü, yavru da yapmıyor artık. Ben 4 ay önce Giresun’dan Kars’a gelmişim ve geldiğimden beri rüzgar esiyor, bu rüzgarlar bizi perişan etti. Hayvancılık yapanlara daha çok destek veriliyor bize kovan başı 15 lira veriliyor, biz 100 kovan yazdıracağız da bize 1500 lira verecekler, bu para bunun neyine yeter. Biz tarlada, yılanla, kurbağayla, fareyle, akreple yatırıyoruz, geziyoruz hakaretlere uğruyoruz ama teşvike gelende bize kovan başı 15 lira, biz bu 15 lira ile ne yapacağız. Bir kamyon bizi başka şehirlere 4-5 bin liraya götürüyor, 4-5 bin liraya geri getiriyor, diğer masraflar hariç, biz bunları zor karşılıyoruz. Biz 2018 yılı bal aldık, 3 yıldır bal alamıyoruz.” dedi.