KCK/TM duruşmasın ardından sanık avukatları adliye binası önünde basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Salt bir şekli zorunluluğu tamamlamak adına barodan istenen avukat talebini karşılamayacağız" dedi.
Aktar, bugün de müvekkillerini savunamadıklarını, mahkemenin sanıkları ısrarla ve inatla hazır etmediğini ileri sürerek, şöyle dedi:
"’Biz gerçek anlamda adil bir yargılamanın olmasını istiyoruz. İnsanlar 2 yılı aşkın zamandır tutuklularsa ve haklarındaki iddialar kamuoyu medyasında çarşaf çarşaf yayınlanıyorsa, 2 yıl geçtikten sonra bu insanların tarafsız ve bağımsız bir mahkeme önünde kendilerini savunma haklarının tanınması gerekiyor. 7 ay önce başlayan duruşmalarda sanıklara ne yazık ki mahkeme tarafından savunma hakkı verilmiyor.
Sanıkların kendilerini savunamadığı, hatta savunmayı bırakın duruşmada haklarını kullanamadıkları bir ortamda mesleğimize olan saygıdan, savunma hakkına duyduğumuz saygıdan dolayı bizim de o salonda, duruşma salonunun bir aksesuarı gibi durmamızın bir anlamı yoktu. Üç oturumdur duruşmalara katılmıyoruz. Şunu bir kez daha açıkça söylüyorum. Bu davadan çekilme anlamında değil, eğer mahkeme adil bir yargılamaya karar verir müvekkillerimizi hazır ederse ve savunmalarının alınmasına karar verilirse, biz bulunmamız gereken yerde savunma kürsüsünde kendilerini savunacağız.
Salt bir şekli zorunluluğu tamamlamak adına barodan istenen avukat talebini karşılamayacağız. Çünkü barolar kendilerine insan hakları ve hukuk üstünlüğünü savunmak ve bu kavramlara içtenlik kazandırmak görevi verilen tek meslek örgütüdür.
Eğer gerçekten bize böyle bir görev verilmişse, biz insan haklarını savunmak ve bu kavramlara içtenlik katmak adına tutumuzu belirleyeceğiz. Tutumuz hukukun üstünlüğü, insan haklarından, adil yargılanmadan yana ve bu haklar gerçekleşmediği sürece biz sadece şekli olarak bir zorunluluğu getiren araçlar olmayacağız. Bir sonraki duruşmada da eğer bu tutum değişmezse müvekkillerimiz duruşmada hazır edilmezse ve savunma haklarına izin verilmezse mahkemece biz duruşmada yine bulunmayacağız. Kamuoyunun bu konuda daha fazla duyarlı olmasını diliyorum. Burada artık böyle bir mizansenin oynanmasına son verilmesini diliyorum. Yargılanan kişiler hırsızlıktan, dolandırıcılıktan yargılanmıyor. Bunlar politik kimliklerinden yargılanıyor.
Politik kimliklerinden dolayı yargılananlar elbette ki politik duruşlarını savunurlar. Bu tür davalarda savunma avukatlığı güçtür. Burada temelde savunduğumuz insanların aynı zaman da ifade hakkıdır. Aynı zamanda demokratik siyaset yapma hakkıdır. Çünkü bu yargılamada insanların savunma hakkı yanı sıra demokratik siyaset yapma hakları da yargılanıyor. Ne yazık ki bu siyasetçiler kendini ifade etmek isteyen bu insanlara bir mahkeme salonunda bile müsaade edilmiyor."
Avukatlar daha sonra alkışlarla adliye önünden ayrıldı.
mynet