KAÜ Tıp Fakültesi Salonu’nda düzenlenen programa AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kars İl Başkanı Yaver Özcan, KAÜ Genel Sekreteri Alparslan Yüce, KAÜ Evet Platformu üyeleri, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, 15 Temmuz Darbe Girişimi slayt gösterisi eşliğinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seslendirdiği İstiklal Marşı eşliğinde katılımcılara gösterildi.
Programda Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa maddeleriyle tek tek katılımcılarla paylaşıldı. Yoğun ilgi gören programda AK Parti İl Başkanı Çalkın ve MHP İl Başkanı Özcan’ın samimi davranışları dikkatlerden kaçmadı.
Kars Kafkas Üniversitesi EVET Platformu Bildirisi ise şöyle:
Gazi Mustafa Kemal Paşa ve kahraman silah arkadaşlarının binbir cefa ve çileyle kurarak milletimize hediye ettikleri Cumhuriyetimiz henüz 94 yaşında. Yani genç bir delikanlıyız.
1064 yılında Kars Anı’dan, 1071 yılında Muş Malazgirt’ten girerek Anadolu’yu yurt edindiğimiz 953 yıldır biz Anadolu’yuz.
Biz Sultan Alparslan’la çıktığımız bu kutlu Anadolu yolculuğuna Melikşahlarla devam ettik.
Kars’ta Saltuk Bey olduk, Mardin’de Artuk Bey….
Kayseri’de Dânişmend, Sivas’ta Mengücek Gazi olduk…
Kılıçarslan’larla kavuştuğumuz heyecanı Alaaddin Keykubat’larla zirveye taşıdık.
Yeri geldi Gıyaseddin, yeri geldi Keyhüsrev olduk.
Biz Samsun’da Canik, Kastamonu’da Candar, Kahramanmaraş’ta Dulkadir olduk.
Manisa’da Saruhan’dık.
Beyşehir’de Eşref olduk.
Muğla’da Menteş, Sinop’ta Pervane, Adana’da Ramazan oldu adımız bizim.
Ve nihayetinde Osman olduk cümleâlem…
Fatih’le kavuştuk vuslatımıza,
Yavuz’la eriştik hizmetkârlığa…
Sultan Süleyman Han olduk cihan bizi izledi.
Deli olduk, Avcı Olduk, Şahid olduk, Şehid olduk biz…
Abdulhamid’le hamd ettik Allah’a,
Abdulmecid’le kul olduk Allah’a…
Bizler ilahi kelamullah ve vatan davasıyla yaşarken onlar hiç durmadı;
Bazen Bizans oldu geldiler,
Bazen Haçlı oldu geldiler…
Ve tam o anda biz Mustafa Kemal olduk.
Erzurum’da Nene Hatun, Ankara’da Halide Onbaşı, Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam olduk biz.
Biz Adnan Menderes’tik Yassıada’da
Biz Turgut Özal’dık Orta Asya bozkırlarında
Biz Tekir Yaylası’nda Alparslan Türkeş, 28 Şubat davasında Necmeddin Erbakan olduk.
Ama bitmediler
Bazen PKK oldu geldiler, bazen DAEŞ…
Bazen FETÖ olarak geldiler, bazen de Avrupa…
En son 15 Temmuz’da geldiler.
Topla tüfekle değil; tanklarıyla, savaş uçaklarıyla geldiler.
Kendi silahımızı bize doğrulttular.
Biz bu kez Niğde’li Ömer Halisdemir olduk.
Biz bu kez tankın karşısında dimdik duran Anadolu olduk.
Biz Devlet olduk, biz Erdoğan olduk !...
Bilindiği üzere özgür irademizle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde vekâlet görevi verdiğimiz seçilmişler yeni bir Hükümet Modeli üzerinde anlaşmış ve nihai olarak milletimizin onayına sunma kararı almışlardır.
Anayasalar devleti hukukla sınırlayan ana metinlerdir. Ancak günümüze kadar yapılan Anayasalar hep vesayetçi gruplar tarafından hazırlanmış ve dolayısıyla devleti değil milleti sınırlayan hukuk kuralları oluşturulmuştur. Böylelikle milleti ve milli iradeyi hedef alan, milletin oyuna ortak olmaya çalışan iktidarlar tarafından yönetmek hedeflenmiştir. Darbeci zihniyetler her dönem boy göstermiş, milletin seçtiği iktidarlara her zaman ortak olmak istemişlerdir. 15 Temmuz 2016 günü yaşadığımız FETÖ işgal girişimi bunun en son örneğidir.
Kısa da olsa Anayasa serüvenimizden bazı çarpıcı tespitleri sizlerle paylaşmak isteriz.
1961 Anayasasının hazırlanması için bir Üniversite Rektörü görevlendirilmiş ve Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini tamamen elinden alan bir taslak hazırlamıştır. Bu taslak tepki toplamış ve nihayetinde “bürokrat” kökenli kişiler tarafından Cumhurbaşkanı’nın konumu ve yetkileri belirlenmiş, sembolik bir makam oluşturulmuştur. 1982 Anayasası ise “asker” kökenli kişi ve kişilerce hazırlanmış, Cumhurbaşkanı’nın yetkileri olabildiğince artırılmış ve ardından asker Cumhurbaşkanları tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Daha sonra siyasetin içinden çıkardığı isimler Cumhurbaşkanı olmuş, toplum bir nebze de olsa rahatlama imkânı bulmuştur. 2007 yılında ise Cumhurbaşkanı’nın doğrudan halk tarafından seçilmesi kararı ile artık bürokrat veya asker kökenlilerin değil doğrudan sivil siyasetin temsilcileri seçilmeye başlanmıştır. Milletin doğrudan Cumhurbaşkanı’nı seçmesi sistem karmaşasına yol açmış ve istikrarsızlığın, krizlerin ve darbe zihniyetlerinin önüne güvence oluşturamamıştır. Daha net bir ifadeyle 1983 yılından günümüze kadar geçen 33 yıllık sürede 21 hükümet kurulmuş, bu hükümetlerin ortalama ömrü ise 1.5 yıl olmuştur.
Aziz Türk Milleti’nin onayına sunulan Anayasa’da Cumhuriyet vardır.
Bölünmez bir bütün olan milletimizin bağımsızlığı vardır.
Üniter milli devletin garantisi vardır.
Ülkemizin kalkınma hamlelerinin hızlanması, ekonomik kalkınmasının istikrarlı bir şekilde büyümesi ve millet-devlet birlikteliğinin en üst düzeyde temsil edilebilmesi için bu Anayasa değişikliğinin rasyonel bir model olduğu inancındayız.
Sonuç olarak "Kars Kafkas Üniversitesi Evet Platformu" olarak bizler
DEVLET için
BAYRAK için
VATAN için
MİLLET için
EVET diyoruz.