Volkan KARABAĞ
Yetkili sendika tespit çalışmaları tamamlandı ve Kars’ta geçmiş yıllarda olduğu gibi eğitim çalışanlarının teveccühüne mazhar olarak yetkili sendika belli oldu. Uzun yıllardır Kars’ta eğitim öğretim hizmet kolunda faaliyetlerini sürdüren Eğitim-Bir-Sen, milli eğitim ve üniversitede yetkisini sürdürüyor.
Eğitim-Bir-Sen Kars Şube Başkanı Mahmut Kaan İlgar yaptığı açıklamada, “Her şeye rağmen emek kaybolmuyor, aklıselim insanların muhakemesi, kadirşinas insanların vefası, hakkı bilenlerin tercihi, hukuk gözeten insanların iradesiyle yetki istikrarımız her Mayıs’ta perçinleniyor. Bizim yetkili oluşumuz, yetkimizle oturduğumuz masalarda esaslı duruşumuz, güçlüyü haklı kılan değil, haklıyı güçlü kılan tavrımız bazılarının sendikacılığa ve sendikacılara hoyratça davranmalarına neden oluyor.” dedi.
İlgar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Şehrimizdeki yaşam döngüsünü bir ekosistem olarak kabul edersek, bir yetki sahibinin sorumluluk alanının dışına çıkmamasının, bir kurumun kendi amacının dışında başka işlerle uğraşmamasının, sivil toplum kuruluşlarının kendilerinden beklentilerin dışına çıkmamasının ne kadar önemli ve gerekli olduğunu anlayabiliriz. Bu sistemde her yetki aşımı bir müdahale, her amacından sapma bir bozgun, hedeflerin uzağında kalma bir yıkımdır. Bizim bu yılki yetkimiz, bozulan ekosisteme karşı yapıcı bir varoluş manifestosu, haksızlığa karşı esaslı duruşun kazandığı bir zaferdir. Zira haklıya haklı, iyiye iyi, kötüye kötü, güzele güzel, çirkine de çirkin demek bizim işimiz.
Eğitim-Bir-Sen olarak, hak, hukuk ve ahlak çerçevesinde herkesin kendine göre var olma biçimini saygıyla karşıladık, tek tipliliği hiç arzu etmedik. Baskıyla, dayatmayla, zorlamayla, gönüllülük çerçevesinin dışına çıkılarak yapılan şey sendikacılık olmaz, olamaz, dedik. Özgür iradelerin özgün yapılara teveccühünün daha fazla olduğunu her zaman gördük. Dünüyle çelişenlerin değil, bugünün gerçekleriyle buluşabilenlerin daha fazla mesafe katettiklerini tecrübe ettik. Sendikal örgütlenmeyi hiçbir zaman çıkar amacı güden bir anlayışın aracı yapmadık. Sendikacılığı kara propagandayla, üretilen hizmetleri töhmet altında bırakarak itibarsızlaştırma gayretkeşliğiyle, eğitim çalışanlarının hassasiyetlerini manipüle ederek üyeliğe dönüştürme kurnazlığıyla hareket edenlerin nicelik olarak bir varlıkları olsa da nitelik olarak harmanda batman dövmediklerini hep gördük.
Üyesine, keyfîlikler karşısında onun lehine hizmet üretme gayesinden uzaklaşmış, aksine sendikal sahanın dışına taşarak kişisel hırs, çıkar kaygısı, ideolojik saplantıların hayata geçirilme sahası, politize edilerek adeta bir gerilim sebebi hâline dönüştürülmüş bir sendikal zemin belki kısa süreli başarılı bir görüntü sergileyebilir fakat sürdürülebilir olamaz ve bu durum çalışanların sendikalara karşı güvenini sarsar ki bu onarılması çok güç bir sonuç olur. Sendika bir çeşit güvenlik şemsiyesidir. Hiç kimsenin tavır, söz ve eylemleriyle çalışanların bu şemsiyenin altına girme iradelerini olumsuz yönde etkileme hakkı yoktur.
Sendikal örgütlenme çalışmalarında hiçbir çalışanın varlığını, değerlerini ve beklentilerini hiçe saymadan, herkesin hukukunu gözeterek ahlaki kurallardan sapmadan, ahlaki üstünlüğü olmayanın hiçbir şeye galebe çalmayacağını bilerek hareket ettik, bütün eğitim kurumlarına bu anlayışla girdik, vicdanlarda yer bulamayanın mutabakat masasında da yerinin olmayacağının farkında olarak mücadele ettik. Sendikal sahayı politik malzeme üretme, üye devşirme yeri olarak görme ve ideolojik kamplaşma alanı hâline getirme çaba ve niyetlerinin eğitim camiasında bir karşılığının olmadığını bir kez daha gördük.
Bizim en kıymetli yanımız özgün ve özgür olmamızdır. Sendikalar bağımlı kurumsal yapılar olmamalıdır. Sendikalar genelde özlük, mali, sosyal hakların iyileştirilmesi maksadı taşırken, daha da önemlisi yerelde mevzuat sınırlarını aşan birtakım uygulamalara karşı üyesinin hak ve menfaatlerini koruyan, gözeten, aynı zamanda sahip olduğu misyoner yanı ve vizyoner kurumsal yapısıyla eğitim-öğretim ortamlarının nitelik ve kalitesinin yukarılara taşınması hususunda önemli katkılar sunabilen mutfağı zengin sivil kurumsal yapılardır.
Sivil sahada faaliyet yürüten ve samimiyetle olması gerektiği gibi sivil kalma kaygısı taşıyan, tarzı ile de bunu ispat eden bir sendika olarak kendini sivil toplum örgütü olarak tanımlayan tüm yapıların da aynı tarzda hareket etmelerini bekliyor ve böyle davranmaya çağırıyoruz. Hiç kimse kendini bir başkasının koltuğuna oturtmasın. Kör çekişmelerin sonucu olarak yitip giden okullarımızdır, öğrencilerimizdir, gençliğimizdir, geleceğimizdir, umudumuzdur.
Ülkemizin ve şehrimizin en çok birliğe, bütünlüğe ihtiyacı olan bir zaman diliminde suni ve art niyetli kamplaşma, kutuplaşma çabalarına birlik olarak aklıselimle cevap verme vaktidir. Bu şehrin henüz kirlenmemiş, izanını ve vicdanını kaybetmemiş sorumluluk duygusu olan her bir ferdini Eğitim-Bir-Sen’in bu özgün ve özgürlük çağrısına destek olmaya davet ediyoruz. Gelin birlikten ortaya çıkacak gücü bu şehrin huzuru, kardeşliği, sürdürülebilir nitelikli eğitimi için harcayalım. Ve her tür asabiyete karşı güçlü duruş ve ayrımcılığa karşı tavrın kalesi yapalım.
Bizimle aynı kaygıları olan herkes ve her kurumsal yapıyla her zaman diyalog kurmaya, azami müştereklerde bir araya gelmeye ve sorunlara çözüm üretme niyeti taşıyan her girişime katkı sunmaya birlikte hareket etmeye hazırız.
Eğitim-Bir-Sen Kars Şubesi olarak, yıllar içerisinde kurumsal bir kimlik kazandığımızı düşünüyorum. Bu kazanca ilçe teşkilatlarımızın sunduğu katkı yadsınamaz. Her zaman teşkilat disiplinine sadık kaldılar. Bu kıymetli bir tutumdur. 2022 yetkili sendika sürecinde sadece buna yoğunlaşarak başka meseleleri gündemde tutmayarak çok kıymetli bir başarı elde ettiler. Özgür, özgün, onurlu ve şerefli bir sendikal tavır ortaya koymamızda dirayeti, emeği, katkısı olan iş yeri temsilcilerimize, teşkilatımızın kıymetli ilçe temsilcilerine ve yönetim kurullarına, üyelerimize ve bize gönülden destek olan bu şehrin her bir ferdine yürekten teşekkür ediyoruz.
Buradan henüz sendikalı olmamış tüm eğitim çalışanlarına bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Gelin, gücümüze güç katın, Eğitim-Bir-Sen çatısı altında bu şehirde yaktığımız özgün duruş meşalesiyle aydınlanan bir sendikal geleceği birlikte inşa edelim. Öyle bir kurumsal yapıya dönüşelim ki bulunduğumuz her platformda, her yerde, hiç kime haksız, adil olmayan bir uygulama, ayrımcılık, angarya, mobbing, tehdit ve şantaj, psikolojik şiddet, her türden istismar, tavassut, adam kayırma, torpil vb. vicdanları yaralayan herhangi bir işe yeltenemesin, buna niyet edemesin.”