Panele Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı konuşmacı olarak katıldılar.
Panel önceki gün yaşamını yitiren ve ‘Denizlerin Avukatı’ olarak bilinen Halit Çelenk şahsında işçi sınıfından ve ezilenlerden yana hukuk mücadelesi verenlerin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Saygı duruşundan sonra KESK dönem sözcüsü Çetin Koçyiğit niçin bu paneli düzenlediklerini içeren açılış konuşması yaptı.
Panelde ilk sözü Av. Selçuk Kozağaçlı aldı. Kozağaçlı konuşmasında tarihsel olarak Anayasa yapım süreçlerini özetledikten sonra ‘bu iktidarın gerçek bir Anayasa yapma zorunluluğu olamayacaktır. Bu nedenle hazırlanacak yeni bir Anayasadan çok ta fazla bir heyecan duymadıkları Çağdaş Hukukçular Derneği olarak söyleyebilirim’ dedi. Kozağaçlı konuşmasının devamında laisizm sorununa da değinerek Cumhuriyetin tarih boyunca hiçbir zaman laik olmadığını devletin Sünni-hanefi mezhebinin paralı imamlar aracılığıyla kontrol altında tutulduğu bir durum yaşandığını ifade etti.
Panelde ikinci olarak sözü KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar aldı. Taka Çınar ‘Ülkemizde tüm kesimler bir Anayasa tartışması sürdürüyorsa demek ki yeni bir Anayasaya ihtiyaç var. Özellikle Türkiye’nin temel sorunlarını çözecek bir Anayasaya ihtiyaç var. Biz tabiî ki Konfederasyon olarak eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir Anayasa talebini sürdürüyoruz. Kimlikler sorunu, farklı inançları esas alan eşit yurttaşlık ve eşit hakları esas alan bir Anayasaya ihtiyaç var’ dedi. KESK Başkanı konuşmasının devamında ise şunları söyledi: ‘Aslında Anayasa her şeyi çözecek değil ama temel sorunlarımızı çözecek şekilde Anayasaya ihtiyaç olduğu çok açık’ diye konuştu.
Taka Çınar “Bir Anayasal değişimden bir dönüşümden söz edilecekse Anayasayı gerçek kimliğine kavuşturacak gerçek güç emekçilerin gücü, demokrasi güçlerinin gücü olacak. Geleceğini emekçilerle birleştirmiş aydınların gücü olacaktır. TÜSİAD’ın ya da başka güçlerin bir Anayasa taslağı hazırlamasını beklemek büyük bir yanılgı olacaktır. Bu tür toplantılar, çalışmalar bizler açısından son derece önemlidir.” dedi
Panelin birinci oturumunun son konuşması ise salondaki dinleyicilerden büyük alkış alarak başlayan Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu yaptı. Kaboğlu konuşmasına ‘Kars, Ardahan ve Artvin genellikle Rus işgaliyle anılır. Ama coğrafya kendine özgü bir tarih yazdırmıştır. Kuzey doğu Anadolu da en acılı topraklardan birisi Abu topraklarda kurulan ilk Cumhuriyete ev sahipliği yapan Kars’ta bulunmaktan Artvin ise diğeri Kars’tır. Kars’ın benim açımdan anlamı ise Anayasacı Dünyanın bir çok ülkesinde bu tür konuşmalar yaptığım halde ilk Cumhuriyet’in kurulduğu Cenub-i Kafkas Cumhuriyetinin kurulduğu kenttir. Bu kadar gecikmeli olsa da bu kentte konuşmak benim için şanstır diye başladığı konuşmasını üç başlık halinde gerçekleştirdi. Kaboğlu ‘Anayasaların olağan dönemlerde hazırlanan bir sözleşme olması gerektiğini söyledi.
Panelin başlığı olan ‘Nasıl Bir Anayasa İstiyoruz?’a verilecek yanıtın buna giden yolun ne olduğunu diyalektik olarak ortaya koymakla mümkün olacağını söyledi.
Kaboğlu konuşmasının devamında ‘kimimiz 21 Anayasasını, kimimiz 24 Anayasasını, kimimiz 61 Anayasasını alkışlarız. Çoğumuz 82 Anayasasına karşı gibi görünürüz ama yöneticilerimiz 82 Anayasasının aşığıdırlar ama aşklarını ilan etme cesaretini gösteremiyorlar.” dedi.
ANAYASA BİR YERYÜZÜ METNİDİR!
Anayasanın bir yeryüzü metni olduğunun çok iyi saptanması gerekiyor. Öte dünya metni değildir yeryüzü belgesidir Anayasa. İnsanoğlunun kendi ihtiyaçlarının bir belgesidir. Anayasa bugünün değil gelecek nesillerin Anayasa bugünkü kısır siyasal çekişmelere indirgenemeyecek kadar önemli bir belgedir.” dedi.
Kaboğlu ayrıca konuşmasında İnsanlık Anıtının yıkılmasına da tepki gösterdi.
Başta yüzde on barajı olmak üzere, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu, sendikalar kanunu olmak üzere birçok temel yasa Anayasaya aykırıdır. Siz Anayasaya açıkça aykırı olan bu yasalara hiç dokunmayan bir iktidardan, bir parlemanto çoğunluğundan yeni bir Anayasa bekleyebilir misiniz?
Yüzde on barajına, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıran düzenlemelerle başlayalım ki özgürlük alanları gelişsin.
Diyalektik ilişki dikkate alınmadan yarınının kuşaklarının özgürlükçü bir toplumda yaşayabilecekleri bir metni hazırlamamız mümkün değildir. Bu bakımdan önümüzdeki görevi ve aşamaları çok iyi saptamamız gerekmektedir’ dedi.
Panelistlerin konuşmalarından sonra dinleyicilerin yoğun olarak görüş ve sorularının aktarıldığı bir şekilde devam etti.
Son olarak paneli düzenleyen kurumlar adına panelistlere sunulan plaketlerle sona erdi. Panel yaklaşık üç saat sürdü.
KHA